Güler, NATO Genel Sekreteri Rutte’yi kabul etti Güler, NATO Genel Sekreteri Rutte’yi kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin güneyinde, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde bir terör yapılanmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz." dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi. Türkiye'nin aydınlık yarınları, bölgenin huzur ve esenliği için hükümet olarak çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Erdoğan, son Kabine Toplantısı'ndan bu yana özellikle dış politikada gerçekten yoğun bir gündemi geride bıraktıklarını söyledi. Türkiye'nin Kuzey Afrika'daki en önemli ticari ortaklarından Cezayir'e yaptıkları ziyaretin enerji ve müteahhitlik sektörleri başta olmak üzere ekonomik ilişkiler açısından oldukça başarılı geçtiğini dile getiren Erdoğan, ziyareti Cezayir ile Türkiye arasındaki konsey mekanizmasına stratejik boyut eklemek suretiyle adeta taçlandırdıklarını ifade etti. Cezayir'in, Filistin davasının önde gelen savunucuları arasında yer aldığını belirten Erdoğan, "Cumhurbaşkanı, kardeşim Tebbun ile görüşmemizde iki kardeş ülke olarak Gazze'ye ve Filistin davasına güçlü desteğimizi teyit ettik." diye konuştu. - "Gerçek belediyecilikle yeniden buluşturacağız" Erdoğan, çevrim içi düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nde küresel ekonomideki son gelişmeleri gözden geçirme imkanı bulduklarını söyledi. Geçen hafta yaptıkları AK Parti Grup Toplantısı'nda hem ülkenin siyasetine dair konuları hem de partinin mahalli idareler seçimleriyle ilgili hazırlıklarını değerlendirdiklerini dile getiren Erdoğan, "Yaklaşık 5 yıldır tam anlamıyla bir fetret devri yaşayan muhalefetin yönetimindeki belediyeleri inşallah merkezinde hizmet, eser ve yatırımın olduğu gerçek belediyecilikle yeniden buluşturacağız." dedi. - "Terörü kaynağında yok etme stratejimizi başarıyla uyguluyoruz" Milli Güvenlik Kurulu'nun kasım ayı toplantısında terörle mücadeleden bölgedeki gelişmelere kadar pek çok konuyu ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörü kaynağında yok etme stratejimizi başarıyla uyguluyoruz. Suriye'nin kuzeyinde teröristlerden temizlediğimiz bölgelerde huzur ve güven iklimi hakim. Tel Rıfat başta olmak üzere teröristlerin kümelendiği sınırımıza yakın alanları da inşallah eninde sonunda güvenli hale getireceğiz. Irak sahasında devam eden Pençe harekatlarımızla bölücü terör örgütünü sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Havadan ve karadan gerçekleştirdiğimiz nokta operasyonlarımızla teröristlerin üzerindeki baskıyı sürekli artırıyoruz. Sınırlarımız içinde bölücü örgütü bitme noktasına getirdik. Bundan 40 sene önce milletimizin başına musallat edilen terör belasından Türkiye'yi tamamen kurtarmakta kararlıyız. Buradan bir kez daha terör örgütleriyle ülkemizi sıkıştırmaya çalışanlara sesleniyorum, Türkiye'nin güneyinde, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde bir terör yapılanmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Operasyonlarımız neticesinde bitkisel hayata giren bölücü terör örgütünü canlandırma, yeniden palazlandırma çabalarının farkındayız. Kimin ne yaptığını, kimin kiminle iş tuttuğunu çok iyi biliyoruz. Daha önce yaptığımız gibi bir gece ansızın gelerek tüm bu senaryoları yırtıp atmaktan çekinmeyiz." Erdoğan, sınırlar içinde ve dışında cansiperane şekilde görev yapan güvenlik güçlerine Allah'tan muvaffakiyetler niyaz etti. Şehitleri rahmetle yad eden Erdoğan, yaralılara acil şifalar diledi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Türkiye'nin sınırlarında ve ötesinde yürüttüğü harekatların stratejisini hala anlayamayanlara veya anladığı halde hazmedemeyenlere şu kelamı kibarı hatırlatmak isterim, kimi kuyu kazar her gelen içsin diye, kimi kuyu kazar her gelen düşsün diye. Biz, ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için her gelen içsin diye barış, huzur, dostluk, kardeşlik, güven, refah kuyuları kazıyor, herkesin hizmetine sunuyoruz. Kendi akıllarınca bize ama aslında ülkemize ve milletimize kuyu kazanları da kendi kibirleriyle, hasetleriyle, husumetleriyle, kirli hesaplarıyla baş başa bırakıyoruz." - "Bu krizin asıl müsebbipleri, gelişmiş, zengin, müreffeh batılı ülkelerdir" İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine giderek daha fazla maruz kalındığını belirten Erdoğan, Akdeniz çanağında yer alan Türkiye'nin, aynı coğrafyayı paylaştığı diğer ülkelerle birlikte iklim krizinin can yakıcı sonuçlarını en çok hisseden, bundan en çok mağdur olan devletlerin başında geldiğini söyledi. Erdoğan, "İklim krizi gerçeğiyle ne kadar erken yüzleşirsek, ülkemize yansımalarını da o derece hızlı kontrol altına alabiliriz. İklim değişikliğinden bahsederken burada şu noktanın asla gözden kaçırılmaması gerekiyor, bugün 8 milyar insanın hayatını etkileyen bu krizin asıl müsebbipleri, gelişmiş, zengin, müreffeh batılı ülkelerdir." dedi. İklim krizinin, kontrolsüz büyümenin, aşırı tüketim hırsının bir sonucu olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Tabiatı emanet olarak değil de sömürülmesi gereken bir meta olarak gören zihniyet, son iki asırda dünyamıza çok büyük zarar vermiştir. Bu zihniyette köklü bir değişim olmadan iklim krizinin önüne geçemeyiz. Türkiye olarak her platformda bu gerçeği dile getiriyoruz. Bir başka hakikat, iklim değişikliğiyle mücadelenin yeni adaletsizliklere, yeni sömürü düzenine yol açmamasıdır. Dünyayı en çok kirleten ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede mali açıdan daha fazla yük almaları kaçınılmazdır. Biz insanlığa ve gelecek nesillere karşı mesuliyetimizin bir gereği olarak iklim değişikliği meselesinde elimizi taşın altına koyuyoruz. Sera gazı emisyonunda tarihi sorumluluğumuz eser miktarda olmasına rağmen insanlığın ortak geleceğine katkıda bulunmak adına kendi imkanlarımızla çok önemli adımlar atıyoruz. Bu çerçevede ilan ettiğimiz net sıfır emisyon hedefine 2053 yılında ulaşmayı öngörüyoruz." - "Yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdürüyoruz" Dubai'de düzenlenen Dünya İklim Eylemi Zirvesi'nde tüm bu konuları artısı eksisiyle çok net biçimde ifade ettiklerini belirten Erdoğan, zirvede ayrıca Gazze'de yaşanan insanlık dramını gündeme taşıdıklarını aktardı. Dün ve önceki gün gerçekleştirdikleri Doha ziyaretinin ise hem Katar ile ikili ilişkiler hem de Körfez İşbirliği Konseyi ile münasebetler bakımından oldukça önemli olduğunu dile getiren Erdoğan, 2014 yılında kurulan Türkiye Katar Yüksek Stratejik Komitesi'nin 9. toplantısını başarıyla icra ettiklerini söyledi. Komite toplantıları sırasında farklı alanlarda 12 belge imzaladıklarını anımsatan Erdoğan, "Ziyaretimizin ikinci gününde dönem başkanı Katar'ın onur konuğu olarak Körfez İşbirliği Konseyi 44. Zirvesi'ne iştirak ettik. Konsey üyesi ülkelerle son 20 yılda 20 milyar dolardan fazla yükselişle 23 milyar dolara çıkardığımız ticaret hacmimizi daha da artıracağız." dedi. Yarın Yunanistan'a, 18 Aralık'ta Macaristan'a ziyaret gerçekleştireceğini belirten Erdoğan, "Karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar temelinde komşularımızdan başlayarak bölge ülkeleriyle işbirliğimizi güçlendireceğiz. Ülkemizin uluslararası platformlar ile ikili ilişkilerinde siyasi, diplomatik ve ekonomik alanda katettiği her mesafe, bizi Türkiye Yüzyılı'na bir adım daha yaklaştırmaktadır. Bu anlayışla hem içerde hem de küresel düzeyde belirlediğimiz hedeflerimize doğru yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdürüyoruz." diye konuştu.