Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu,"Zaten tarım ve hayvancılığa vurulan darbe ile bir süredir boşalan köyler, şimdi sermaye sahiplerine peşkeş çekiliyor. TOKİ eliyle ihaleye açılan araziler, köylülerin elinden alınıyor." dedi.
Karamollaoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dünyanın ve İslam aleminin zor bir dönemden geçtiğini söyledi.
Gazze'de bir avuç Müslümanın, 57 İslam ülkesinin yapamadığını yaptığını bildiren Karamollaoğlu, "Uluslararası kurum ve kuruluşların başaramadığını Filistinli mücahitler, cesur bir şekilde ortaya koydu ve başardı." diye konuştu.
Temel Karamollaoğlu, bugüne kadar kürsülerden yükselen sözlerin, kürsülerden inince yapılan icraatlarla desteklenmemesi nedeniyle hiçbir işe yaramadığını dile getirdi.
Karamollaoğlu, "Birleşmiş Milletler'in sağlayamadığı ateşkesi Filistinli direnişçiler kararlı mücadeleleriyle sağlamış oldular. Hamaslı mücahitler, Avrupa Birliğine hukuk ve insan hakları dersi vermiş oldular." değerlendirmesinde bulundu.
"Büyük İsrail Projesi nedir?" diye soran Karamollaoğlu, bunu anlamak isteyenlerin, Elon Musk'ın başlangıçta kurduğu cümlelerin ardından İsrail'e gitmek zorunda kalışı ve yaptığı açıklamaları iyi okuması gerektiğini belirtti. Karamollaoğlu, "Büyük Ortadoğu Projesi'ne ortak olmak ne demektir bilmek isteyenler, ülkemizin limanlarından hala ve her gün İsrail'e gidip gelip mal taşıyan gemilerin sahipleri kimlerdir, kimlerle bağlantıları var, buna bakmak mecburiyetindedir." ifadesini kullandı.
"Birazcık gerçek bir tavır ortaya koyun"
Gazze'de yaşananların bir takım gerçekleri görmeye vesile olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, Birleşmiş Milletleri ve İnsan Hakları Mahkemesini örnek göstererek, bu kurumların, konu İsrail ve Batılı ülkeler olduğunda geçerli olmadığına işaret etti. Temel Karamollaoğlu, "Ne İnsan Hakları Mahkemesi ne de Birleşmiş Milletler, maalesef artık yok hükmündeler." görüşünü paylaştı.
İslam ülkelerinin, Gazze konusundaki tavrını eleştiren Karamollaoğlu, bu ülkelere seslenerek, "Birazcık kendinize gelin. Birazcık gerçek bir tavır ortaya koyun. Hakkı, hakkaniyeti, insan haklarını sözde değil fiiliyatta savunma cesareti gösterin." sözlerini sarf etti.
"Kiraların böyle yükselmesinin müsebbibi kim"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kiracısının 2 bin 500 lira olan kirasını 7 bin 500'e çıkaran bir ev sahibine "Sende vicdan var mı?" diye seslendiğini anımsatan Karamollaoğlu, "Güler misin ağlar mısın? Ülkenin bu hale gelmesi, sadece bir yerde kiraların birkaç katına çıkmasıyla mı sağlanıyor? Kiraların böyle yükselmesinin müsebbibi kim? Eskiden insanımızın yüzde 20'si sıkıntı çekerken, bugün artık yüzde 80'i sıkıntı çeker hale geldi." dedi.
İstanbul'a gittiklerinde kira fiyatlarının farklı boyutlara ulaştığını duyduklarını ve üzüldüklerini belirten Karamollaoğlu, Türkiye'de yüzbinlerce insanın kira sıkıntısı yaşadığını ifade etti. Karamollaoğlu, kitlesel problemlere bireysel çözümler aramanın, Türkiye'nin problemini çözemeyeceğine dikkati çekti.
Temel Karamollaoğlu, bugün açlık sınırının altında 11 bin 400 liraya geçinmeye çalışan yüzbinlerce asgari ücretlinin olduğunu, "7 bin 500 liraya mahkum edilen" emeklilerin bulunduğunu ve "bankaların insafına terk edilmiş" milyonlarca insanın var olduğunu söyledi.
"Verilen toprağı bir daha yerine koyamazsınız"
Bütünşehir Yasası ile mahalleye dönüştürülen köylerdeki gelişim alanlarının, ihale usulüyle satışa çıkarıldığını aktaran Karamollaoğlu, şunları kaydetti: "Büyükşehirlerde köyün adı kalktıydı mahalle olduydu, şimdi kendisi kalkıyor. Büyükşehirlerde tarıma elverişli her şey ortadan kaldırılıyor. Zaten tarım ve hayvancılığa vurulan darbe ile bir süredir boşalan köyler, şimdi sermaye sahiplerine peşkeş çekiliyor. TOKİ eliyle ihaleye açılan araziler, köylülerin elinden alınıyor. Ankara'da şu an 389 köy arazisi toplu olarak satışa çıkarılmış durumda. Bu tam bir felaket demektir. Artık köy arazilerinin satılması, hayvanların otlayacağı alanların yok olması, ekilecek alanların azalması, bir felaket demektir."
Bu duruma son verilmemesi halinde karşı karşıya kalınacak durumun kıtlık olduğuna vurgu yapan Karamollaoğlu,"Köylerimizi, çiftçimizi, geleceğimizi ranta kurban etmeyin. Para bulunur, borçlar kapanır ama verilen toprağı bir daha yerine koyamazsınız." diye konuştu.
"Yeni bir kara para aklama operasyonu var"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, ekonomi alanında düzenlemeler içeren Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşüldüğünü hatırlatarak, "Yeni bir kara para aklama operasyonu var." yorumunda bulundu.
Söz konusu kanun teklifi ile yurtdışında yüzde 50+1 şirkete sahip bir Türk vatandaşının, kazancını Türkiye'ye getirmesi halinde yüzde 50 gelir vergisi muafiyeti alacağını söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Görünüşte iyi bir şey, Türkiye'ye para getirecek. Peki bu paralar Türkiye'den nasıl çıktı, kim çıkardı? Varlık barışı denen şeyin arkasında kara para aklama operasyonu var. İmar barışı denen şeyin arkasında da imar yolsuzlukları var. Seçimlerden önceki üç ayda 15 milyar dolar Türkiye'den çıktı. Seçimler bitti, bu düzenin devam edeceği görülünce 15 milyar dolar geri geldi. Hükümet şimdi torba yasada, 'Götürdüğünüz paraları geri getirebilirsiniz, sizden vergi almayacağım' diyor. Böyle bir şey olamaz."
Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile vergi iadeleriyle ilgili Cumhurbaşkanı yetkilerinin artırılmak istendiğini belirten Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı bir gün 'şu firmalara vergi iadesi yapacağım' diyecek. Anayasa ise 'vergi ile ilgili düzenlemeler ancak kanunla yapılır' diyor. O vergi iadeleriyle birileri zengin edilecek. Asgari ücretten vergi alınacak, emeklinin yaptığı alışverişten ÖTV alınacak ama şirketlerin vergilerini affedecek. Bu, Anayasa'ya aykırı." ifadesini kullandı.