Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Çatışmalar, genişliyor. Biz de Ortadoğu'da Allah muhafaza etsin bu çatışmaların tam göbeğindeyiz. Onun için bizim bütün politikalarımızda ekonomimizi ve diğer ülkelerle olan münasebetlerimizi, insan haklarına karşı tavrımızı da çok net bir şekilde belirlememiz icap eder." dedi.
Karamollaoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İsrail'in acımasız bir şekilde insan haklarını, hukuku ve evrensel değerleri hiçe sayarak Gazze'yi bombalamaya devam ettiğini söyledi.
Gazze'de hastanelerin, okulların bile bombalandığını ifade eden Karamollaoğlu, "Dünya daha önce böyle bir vahşete şahit olmadı. 2. dünya savaşında bile bambaşka bir savaş hali vardı. Bu boyuta ulaştığını zannetmiyorum." diye konuştu.
İsrail'in arzu ettiği hedefin Büyük Ortadoğu Projesi olduğu dile getiren Karamollaoğlu, "Bu projenin asıl adı büyük İsrail projesi. Fırat'tan Nil'e kadar bütün toprakları kapsayan bir proje. Bizim Güneydoğu Anadolu'muz da bunun içinde. Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan'ın bazı toprakları ve Mısır bunun içinde." dedi.
Karamollaoğlu, Türkiye'nin İsrail'i katliamlara rağmen tanımaya devam ettiğini belirterek, "Katliamlara karşı Türkiye'nin takınacağı tavır doğrudan doğruya İsrail ile olan münasebetleri kesmekti. Bu bizim inancımızın da gereği. Böyle sürekli masum insanları katleden ve bundan hiç taviz vermeyen bir ülke ile bizim münasebetimiz olamaz. İsrail önlenebilir mi? Elbette, önlenebilir. Kendi içinde gerçekleri gören, hakikatleri bilen insanlar var. Bir gün son bulacak diye inanıyorum yaptıklarına o zaman pişman olacaklar." ifadesini kullandı.
Ukrayna'da ve başka ülkelerde de benzer katliamların yaşandığını ifade eden Karamollaoğlu, şöyle devam etti: "Sanki bu savaşların devam etmesi bundan dolayı bazıları 3. dünya savaşının belki de içindeyiz diyorlar. Adeta bu savaşın devam etmesini biraz daha genişlemesini ve kapsamının büyümesini arzu ediyorlar. Orta Asya'da bazı Müslüman ülkelerde uygulanan baskılar ve katliamlarda bunun en açık delili. Rusya Devlet Başkanı Putin'in son yaptığı ziyaretler, kendisinin artık daha geniş bir kitle ile irtibat kurmak istediğini de gösteriyor. Kuzey, Güney Kore arasındaki son çatışmalar bir bakıma bu ülkelerin Rusya'ya yanaşma ihtiyacını artık bundan dolayı Allah yardımcımız olsun çatışmaların yayılma ihtimali var. Keşmir'de, Arakan'da, Çin'de sıkıntılar var. Çatışmalar, genişliyor. Biz de Orta dDğu'da Allah muhafaza etsin bu çatışmaların tam göbeğindeyiz. Onun için bizim bütün politikalarımızda ekonomimizi ve diğer ülkelerle olan münasebetlerimizi, insan haklarına karşı tavrımızı da çok net bir şekilde belirlememiz icap eder."
Hükümetin ekonomi politikalarını da eleştiren Karamollaoğlu, ekonomiyi düzeltmenin yolunun israfı önlemek ve yanlış yatırımlardan vazgeçmek olduğunu söyledi.
"Kritik dönemlerde liderlerin birbiri ile görüşmesi önemli"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır ve Mardin'deki yangınlarda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, hükümete yangınların sebeplerinin ortaya çıkarılması ve yangından etkilenenlerin yanında yer alması çağrısında bulundu.
Son günlerde 3. dünya savaşı tartışmalarının yaşandığını dile getiren Davutoğlu, "Bizim için çarpıcı olan Sayın Bahçeli'nin dün bu gündemi Türkiye'ye taşımış olması. Dışişleri Bakanı'nın da 3. dünya savaşı ihtimalinden bahsetmiş olması. Sayın Bahçeli'ye grup konuşması esnasında geçirdiği rahatsızlık dolayısıyla da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Eğer gerçekten böyle bir değerlendirme varsa sayın Bahçeli, kişisel görüşünü değil de Cumhur İttifakı'nın analizini yapmışsa, Sayın Erdoğan ile bir araya geldiklerinde 3. dünya savaşı ihtimalinden bahsedilmişse, Sayın Dışişleri Bakanı'mız böyle bir ihtimali Milli Güvenlik Kurulunda gündeme getirmiş ve tartışılmışsa, Cumhurbaşkanı 'böyle bir ihtimal söz konusu' diye bir fikre sahipse çok açık bir şekilde ifade ediyorum çıkıp böylesi bütün dünyayı karanlığa sürükleyecek, Türkiye'yi de ateşin içine atacak bir ihtimal konusunda ne tedbir aldıklarını kamuoyu ile paylaşmaları lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, "Devlet adamı tehlikeyi görür, işaret eder. O tehlikenin gereğini yapar. Böyle bir ihtimal varsa. Bu ihtimal ile ilgili devletimizin analizi nedir bilmek isteriz. Kurumlarımızın hazırlığı nedir bilmek isteriz. En kötü senaryoda yapılacak olan tedbirler ve alternatif planlamalar nedir bilmek isteriz. Devlet adamlığı, halkı paniğe sevk etmekle değil halkı rahatlatmak ve teskin etmekle hayata geçer. Eğer böyle bir ihtimal varsa ki bana sorarsanız en azından bir gerilim potansiyeli itibarıyla böyle bir ihtimal var. Gazze'de yaşananlar uluslararası düzenin sonu anlamına geliyor. Bütün uluslararası kurallar çiğnendi." diye konuştu.
Davutoğlu, Gazze'de yaşananların insanlık ve İsrail arasındaki bir savaş olduğunu ifade ederek, bu savaşın nereye gideceği konusunda savaş kurallarının ne kadar hakim olacağı konusunda kimsenin herhangi bir tahminin olmadığının söyledi.
İsrail saldırısı sonucunda ablasını kaybeden Hamas Lideri İsmail Haniye'ye başsağlığı dileyen Davutoğlu, Gazze şehitlerinin aynı zamanda insanlık şehidi olduğunu ifade etti.
"Karamollaoğlu benim için herhangi bir genel başkan değildir"
Davutoğlu, eğer bir savaşa gitme ihtimali varsa ve bu 3. dünya savaşı ise sorumlu bir devlet yönetiminin önce milli birliği tahkim etmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: "Normalleşme sürecini ben doğru bir süreç olarak ilan ettim. Böyle bir süreçte siyasi liderlerin birbirleri ile görüşmesi kritik dönemlerde hayati derecede önemlidir. Cumhurbaşkanı'na ve iktidar yetkililerine sesleniyorum; yapacağınız ilk iş milleti birbiri ile barıştırmaktır. Etnik mezhebi veya bölgesel farklılıklardan kaynaklanan fay hatlarını tamir etmektir. Böyle bir küresel savaşta herkes evini tanzim etmekle sorumludur. Devlet ve milleti barıştıracaksınız. Kurumları da tahkim edeceksiniz. 15 Temmuz'un açtığı yaralar daha kapanmadı. Ekonomiyi de sağlam tutacaksınız. Dünya'da askerin barutu para. Bütçesi sağlam olmayan bir ülkenin savaş etme kabiliyeti olmaz."
Ahmet Davutoğlu, konuşmasının sonunda Saadet Partisi'nin 30 Haziran'da olağanüstü kongreye gideceğini ve kongrede Temel Karamollaoğlu'nun genel başkanlık için aday olmayacağını ifade ederek, "Sayın Karamollaoğlu, benim için herhangi bir genel başkan değildir. Sayın Karamollaoğlu bir çile neslinin temsilcisidir. Bir devlet ve dava adamıdır." ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu'nun tecrübelerinden her zaman yararlanmak istediğini dile getiren Davutoğlu, kendilerine desteği için teşekkürlerini iletti.