KKTC göçü önlemek ve Pile’ye ulaşımı kolaylaştırmak amaçlı olarak sorunu halletmek adına Lefkoşa Pile-Yiğitler Otoyolu ile Pile köyü KKTC’ye bağlanmak için BM’lere ve gerekli yerlere girişimlerde bulunarak buraları bilgilendirmiştir.

22 yıldır bu yol yapımı için izin bekleyen KKTC görevlilerine kasıtlı zorluklar çıkarılmaktadır fakat farklı planları olan Rum kesimi ise bölgedeki Türkleri göçe zorlayarak bu alanı Türklerden arındırıp Türklere ait olan tüm taşınmazlara çökmek istemektedir. Bununla da yetinmeyip bu bölgeyi tamamen zaman içinde Rumlaştırmak amacında oldukları ayan beyan ortadadır.

180 km’lik Yeşil Hat üzerindeki Pile köyü, Kıbrıs’ta Türkler ve Rumların birlikte yaşadığı tek köydür. Pile köyünde yaşayan Rumlar 12 km mesafede bulunan Rum kesimine bağlı Larnaka’ya karayoluyla bağlanmışken, KKTC’nin 11,6 km mesafedeki KKTC toprağı olan Yiğitler’e ise ulaşımı hiçbir şekilde yoktur.

Bir taraftan Türk tarafıyla bağlantısı koparılan Türkler Pile’yi terk etmek zorunda bırakılırken, diğer bir taraftan o bölgeleri Rum egemenliği altına sokmak için Kuzey ve Güney arasında kalan bölgelerden giden Rumlar için arsa verip ev bile yaptırılarak yerleştirildikleri bilinmektedir.

Rumların tampon bölge ilan edilen alanın benzer bir yerinde Rumların yol yapımına karşı çıkmayan BM, Rum kesiminin Pile’de sinema, tiyatro ve kampüs gibi ara bölge yerlerine aykırı yapılaşmalarına da göz yumarak bölgenin Rumlaştırılmasına ise bilinçli bir şekilde ses çıkarmamakta görmezden gelmekte, hatta teşvik etmektedir.

Buna karşın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) toprak bütünlüğünü hiçe sayacak kadar ileri giderek KKTC’nin meşru topraklarında Birleşmiş Milletler Barış Gücünü (BMBG) paravan olarak kullanarak BM eli ile müdahaleye girişecek kadar küstahlaşmıştır.

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde Pile köyünde yaşayan Kıbrıs Türklerine belediye hizmetleri veren Beyarmudu Belediyesi ulaşımı sağlamak amaçlı Pile’lilerin daha kolay Kuzey bölgesine erişimi amaçlı kendi topraklarına yol yapımı projesi için KKTC tarafının 22 yıldır oyalanarak bekletilmesini geçtiğimiz perşembe günü başlayan çalışmaların ardından cuma sabahı BM Barış Gücü askerlerinin 22 araç ve onlarca personelle bölgeye gelerek çalışmaları engellemeye çalıştığına şahit olduk. Barış Gücü'nün bu müdahalesinde 8 polis ve 2 sivil çalışanın yaralandığını öğrendik.

Ayrıca o bölgede hayvancılık yapan mandırası bulunan sivil Kıbrıs Türk vatandaşlarına dahi saldırılar yapıldı. Bu yerlerin Rum toprağı olduğunu iddiasında çekinmeden bulundular. Resmi olarak bu yerlerin KKTC toprağı olduğu bildirilmiş olduğu halde.

BM Barış Gücü'nün 1996 ve 2006 yıllarında Güney Rum Yönetimi'nden Pile köyüne 2 ayrı yol yapımına izin verirken, KKTC Kuzey tarafına yol yapmaya başlayınca yol yaptırmamak adına BM'nin taraflı bir tutum takınmasının mantıklı ve yasal bir izahı yoktur.

BM gücünün Rum gibi davranarak KKTC’yi kendi topraklarında engellemeye kalkmasına KKTC güvenlik güçlerinin anında kararlı müdahalesi ve soğuk kanlılığı ile daha büyük ağır sonuçlar doğuracak bir BM’lerin Rum destekli provakatif oyunu engellenmiştir.

BM askerinin KKTC topraklarında çalışma yapan Türk personeline ve emniyeti sağlamak için orada bulunan Kıbrıs Türk Polis Gücü mensuplarına karşı BM barış gücü askerlerinin çok sert müdahalesi kabul edilemez.

Pile köyünde yaşayan 500'ün üzerinde vatandaşın KKTC topraklarına ve geçimlerini sağladıkları arazilerine ulaşmalarına imkan sağlamak için mevcut olan Pile-Yiğitler yolunun genişletilmesi, iyileştirilmesi adına yapılan çalışmaların Rumların hamisi BM aracılığı ile manipüle edilmesinden ibarettir.

Bu tamamen insani bir mevzudur. Pile'de yaşayan Rumlar hiçbir kontrolden geçmeden GKRY'ye gidip gelişleri Türk arazileri istimlak ettirilerek yaptırılırken, Pile'de yaşayan Kıbrıslı Türklerin ise KKTC'ye gidebilmek ve dönebilmek için İngiliz kontrol üs bölgesinden kontrollerden geçerek gitmek ve dönmek zulmü ile cezalandırılması sizce de anormal değil midir?

İngiliz kontrol üs bölgesi yetkilileri özellikle koronavirüs döneminde Pile'de yaşayan Kıbrıs Türklerini  KKTC'den geçişlerine ve geri dönüşlerine çok ciddi kısıtlayıcı engeller koymuşlardır.

Bu gelinen noktada Rumlara yol yapım ve diğer konularda ucu açık haklar tanıyan gayri yasal girişimlerini görmezden gelen Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün tek yanlı ve taraflı tutumu sanki Birleşmiş Milletlerin Rum tarafındaymış gibi yanlı duruşu görünümü asla kabul edilemez.

Aklı selim bir çoğunluk Kıbrıs'ta görev yapan Barış Gücü'nün Rum tarafını memnun etmeye yönelik bir tavır içinde olduğunu ve Kıbrıs'taki varlığını ve itibarını zedelediğini değerlendirmektedir.

Bu nedenle Ada'nın eşit ortağı olan Kıbrıs Türk tarafı Pile-Yiğitler Yolu'nun tamamlanması için gerekli çalışmaları, BMBG'den izin alarak değil BMBG'yi bilgilendirmek suretiyle başlatmıştır. Pile yolu açılması yönünde KKTC kararlıdır. 

BM'nin Güney Kıbrıs'a sormadan onlardan onay almadan, Kıbrıs Türklerine adım attırmıyor. Yol 18 Ağustos’ta talimat verildi. Kıbrıs Türkleri için yapılması elzem olan bu yol çalışmalarına engelleme girişimleri de yine Rum kesiminden aldıkları talimatla olmuştur.

BM Kıbrıs’ta tek otorite olarak Rumları görüyorlar. KKTC’yi işlerine gelmediği için kritik konularda tanımazdan geliyorlar. Rum odaklı BM’ler kendilerine göre ara bölge dedikleri Çayhan düzlüğünden BM’lere ait arabalarla geçerek hakları olmadıkları halde KKTC topraklarına geçmişlerdir, yanlarında getirdikleri araç gereç, beton ve dikenli tellerle KKTC’nin kendi topraklarındaki yol yapımına engel olmaya çalışmışlardır. Burada BM’lerin bir toprak ihlali ve metazoru söz konusudur.

KKTC’yi tanımayan BM, varlığını yok saydıkları KKTC yerine GKRY Rumlarla paralel hareket ederek, sadece onlarla her türlü anlaşmaya, sözleşmeye girerek müşterek hareket ediyorlar.

Güney Kıbrıs’a sormadan hiçbir şekilde KKTC ile birlikte hareket edemiyorlar. Aslında BM’ler KKTC’nin ve Kıbrıslı Türklerin durumunu çok iyi bilmelerine rağmen, bu Çayhan düzlüğü denilen  11 km’lik yolun en az 10 km’si KKTC’nin olan bölgede engelleme yapıyor.

Rum odaklı BM’lere göre bahaneleri ise Çayhan düzlüğünü ara bölge olarak KKTC kabul ettirmek istemeleridir. Buna göre de Rum odaklı BM’lerin izni olmadan bu yolu yapamazsınız diyerek hem masa başı engelleme ile hem de tüm dünya kamuoyunun gözlerini önünde fiziki olarak engel olmak isteyerek BM’leri kimlerin ne amaçla kullandığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.

22 yıldır oyalanan engellenen KKTC artık yeter biz bu yolu sonu nereye giderse gitsin mutlaka yapacağız artık sizin daha fazla oyalamanıza ve KKTC’yi kandırmanıza izin vermeyeceğiz mesajını net bir şekilde her iki tarafa da vermiştir.

Devam edecek…