CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:
Gezi tutukluları
"Gezi tutukluları haksız yere hapiste tutuluyor. Adaletin çürüdüğünü, bugünkü parlamentonun bu çürümeye bir anlamda katkı verdiğini, yürütme organının ise bu çürümede ana aktör olduğunu artık hepimiz biliyoruz.
En büyük banknotla 20 simit alabiliyorsunuz!
İster markete gidin ister bakkala gidin, nereye giderseniz ekonominin canınızı yaktığını görüyorsunuz. Türk Lirası'nın hiçbir değeri kalmadı. Türkiye borç para buldu diye sevinen bir ülke durumuna geldi. Gidiyorsunuz Körfez ülkelerine ama para bulamıyorsunuz. En büyük banknot 200 lira. Siz bu para ile 20 simit alabiliyorsunuz. İşte paranın değeri.
Hayat pahalılığı her eve yansıyınca öğrencilere de yansımış oluyor. Bir yıldır barınma sorununu çözemediler. Öğrencilerin başka yerlere mahkûm olmasını istiyorlar çünkü.
Çalışanı cezalandıran bir model
Emekliler için artık bir şey söylemeyeceğim, çünkü onlar için söylediğimi diğer hiçbir parti başkanı söylememiştir. Şimdi yine ısrar ettik, emekliler geçinemiyorlar diye. emekliye sonunda 5 bin lira ikramiye vereceğiz dediler. Ama çalışan emekliye vermeyeceğiz dediler. İlk kez tarihimizde emekliler ayrışmaya tabii tutuldu. Hiç sormuyorlar 'Emekli niye çalışıyor?' Bu adam geçinemiyor. Çalışanı cezalandıran bir modeli inşa ettiler.
Tezkere
Önümüzde bir tezkere var, 'Terörle mücadele edeceğiz' diyorlar. Hiçbir zaman terörle mücadelenin karşısında olmadık. Elbetteki terörle mücadele konusunda verilecek her yetkiye 'evet' deriz; ama anlamadığım bir şey var. ‘Yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması’ diyor. Birinci sorum Bahçeli’ye partinin adı Milliyetçi Hareket Partisi, MHP olarak bu tezkereye evet diyeceğini söylüyorsun, yabancı asker postallarının Türkiye topraklarını çiğnemesine 'evet' diyor musun demiyor musun? Bu kadar açık.
Asla ve asla yabancı askerlerin Türkiye'ye gelmesini istemiyorum. Bahçeli'ye ikinci sorum; kim bu yabancı askerler? Kimi davet edeceksiniz?
Bu ülkede terörle mücadeleyi TSK verdi, polislerimiz verdi. Binlerce şehidimiz var, bir tane yabancı asker gelmedi. Şimdi beyefendiler 'Yabancı askerleri davet edeceğiz' diyor. Kim bunlar? 'Milliyetçiyim' diyorsan sen de 'hayır' diyeceksin.
Öyle bir noktaya geldi ki; helikopterimiz düşürülür yabancılardan duyarız. Karadeniz’de gemimiz basılır yabancılardan duyarız. SİHA’mız düşürülür onu da yabancılardan duyarız. Ne demek bu? Gemin basılacak gıkın bile çıkmayacak. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu duruma hiç düşmemişti.
Milliyetçilik
Milliyetçiliği arıyorsan Kıbrıs’ın Beş Parmak Dağlarına bakarsın. Bakın yine milliyetçilikten söz edeyim, Akkuyu Nükleer Santrali. Rusların, limanı verdik, bizim topraklarda yapılıyor. CEO’su ne diyor? ‘Biz başka bir devletin topraklarında bu santrali kendimiz için inşa ediyoruz. Bu nükleer santral Rusya’ya aittir. Bu başka bir ülkenin topraklarında bulunan kendi santralimizdir.’ Lima konusunda da bir Rus yönetici, ‘Burası bizim limanımız. Burası tam organize bir gümrük bölgesi. Buraya sadece Rusya Federasyonu’ndan değil, dünyanın farklı ülkelerinden de gemi alıyoruz.’ Yap işlet sahip ol yapısı! Bunlara sormak isterim, Bahçeli’ye de sormak isterim; bu mudur milliyetçilik? Kendi toprağını, limanını başka bir devlete veriyorsun, o bölgede bir tek TC vatandaşı bile giremiyor. Batsın sizin milliyetçilik anlayışınız.
'Yolsuzluk yapanlar hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılamaz' diye kanun çıktı. O nedenle şimdiki meclise, 'gazi meclisi 'denmez dedim. Bunlar vay nasıl denmez diye başladılar bir sürü laflar. Gazi ne demektir? Vatanı için mücadele ederken yaralanan kişi demektir. Hak hukuk ve adalet için mücadele ederken yaralanan demektir. Gazi meclisi denmesinin nedeni, bu meclis kurulurken milli kurtuluş savaşını yöneten meclistir bu meclis. O nedenle meclise gazilik unvanı verilmiştir. Mustafa Kemal’e başkomutanlık yetkisi belli bir süre yetki verilmiştir. Başkomutanlık yetkisi bize ait demiştir o gazi meclis. Bu meclis o meclis midir? Eğer yabancı askerler gelsin terörle mücadele etsin diyen bir meclise ne diyeceksiniz? O milletvekillerine o partilere ne diyeceksiniz? Soruyoruz, yabancı askerler kim? Siz teröre destek veriyorsunuz diyorlar, akıl tutulması, başka ne diyeyim!
Erdoğan ve Bahçeli’ye 3 soru soracağım: Bir, tasarruf mevduatı sigorta fonu yöneticileri yolsuzluk yaptığında haklarında soruşturma ve kovuşturma açılmayacaktır diye kanun teklifi gelirken bu kanun teklifinden sizin haberiniz var mı? Siz buna 'evet' dediniz mi başlangıçta?
İkinci sorum; dünyanın hangi parlamentosunda yolsuzluklar hakkında araştırma ve kovuşturma yapılamaz diye bir kanun çıkmıştır?
Üçüncü sorum; sizin aklınız erer mi ermez mi bilmiyorum ama ilkokula giden bir çocuğa sorun, deyin ki, herhangi bir parlamentoda milletvekilleri bir kamu kurumunda yolsuzluk yapanlar hakkında araştırma ve kovuşturma yapılamaz diye bir kanun çıkarsa siz evet mi hayır mı dersiniz? Adım gibi eminim böyle bir rezalet olmaz diyecektir. İlkokul öğrencisinin bile kabul etmediği bir olayı siz hangi gerekçeyle kabul ettiniz?
O nedenle yolsuzluklara 'evet' diyen bir meclise gazi meclisi denilmez!"