GÜNDEM

Kılıçdaroğlu: Yapılan her şey doğruydu, pişman değilim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin olağan kurultayının tarihine ilişkin, "Benim düşüncem yerel seçimlerden önce bunun olması ve bitmesidir." dedi.

Kılıçdaroğlu, Sözcü TV'nin canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Geriye dönük pişmanlığınız oldu mu?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Yok, pişmanlığım olmadı. Yapılan her şey doğruydu benim açımdan." ifadesini kullandı.

Seçimlerden sonra neden öz eleştiri yapmadığı ve istifa etmediği sorusuna ilişkin Kılıçdaroğlu, Türk siyasetinde önemli aşama kaydettiklerini söyleyerek, "Demokrasiye taraftar olanlar, demokrasiyi savunanları Cumhuriyet Halk Partisi bir araya getirdi. Bizim siyaset tarihimizde bir ilktir ama bunlar konuşulmuyor, unutuldu. Oysa bunların konuşulması lazım. Tabi biz kazanacağımıza inanıyorduk, sadece biz değil bütün anket firmaları kazanacağımızı söylüyordu. Ama beklentimiz olmadı." diye konuştu.

"Benim düşüncem yerel seçimlerden önce kurultayın olmasıdır"

Kılıçdaroğlu, CHP'nin olağan kurultayının yerel seçimlerden önce yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine, "Benim düşüncem yerel seçimlerden önce bunun olması ve bitmesidir." dedi.

"Neden seçimi kaybettiniz?" sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üç ve altı sandığın olduğu köy, kasaba ve beldelerde 6 milyondan fazla, kendisini ise 3 milyondan fazla oy aldığını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, üç ve üstü sandığın olduğu kentlerde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yüzde 49, kendisinin ise yüzde 51 oy aldığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin kırsalda gerekli etkiyi göstermediğine işaret ederek, "Bu şunu gösteriyor; kentlerde oturanların tamamı demokrasiden yana oy kullanmış insanlar. Kent kültürünü bilen, kenti yaşayan, ekonomiyi kendi yaşamının bir parçası olarak gören, komşuluk ilişkileri, özgürlük, gazeteyi, televizyonu okuyan, tartışan, konuşan 'kentli' dediğimiz kitle yüzde 51 oranında Kılıçdaroğlu demiş. Bu başarı mıdır, başarısızlık mıdır? Ortaya çıkan tabloyu ağır bir yenilgi tablosu olarak görmek asla ve asla benim kabul edeceğim bir şey değil." değerlendirmesinde bulundu.

Kırsaldaki insanların ekonomik yıkımdan çok etkilenmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Çok basit, ayda 500 lira verdiğinizde zaten harcayacak yer yok. Köyde nereye harcayacak parayı? Ekonomik yıkımdan etkilenmiyor." şeklinde konuştu.

"Ben gidip de 'adayım' diyemem"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "CHP olağan kurultayında aday olacak mısınız?" şeklindeki soruya, "Ben gidip de 'adayım' diyemem. Bizim için önce ülke gelir, sonra partimiz gelir, üçüncü sırada genel başkanlık gelir. İşin özü budur." yanıtını verdi.

Şimdiye kadar "ben adayım" diye açıklama yapmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bu partinin yetkili organları kimin aday olup olmayacağına, kimi seçip seçmeyeceğine karar verecektir. Bu parti, bir kişinin partisi değildir, bir kişinin hegemonyası söz konusu değildir. Bu partide herkes gelip genel başkanlığa aday olabilir." diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayda genel başkanın da seçileceğini anlatarak, adayların ön seçimle belirleneceğini, her ay düzenli olarak aidat ödeyenlerin ön seçimde oy kullanacağını açıkladı.

Kazanması muhtemel CHP belediye başkanlarına ilişkin soruya Kılıçdaroğlu, "İki büyükşehir belediye başkanımız da cumhurbaşkanı yardımcısı olarak sisteme katıldılar, mitinglere katıldılar. Beraber çalışmalar yürüttük. Eğer olmasaydı biz kaybetseydik belki dediğinizin bir haklı gerekçesi olabilirdi. Ama onlar vardı zaten. Ben hiçbir zaman 'ben adayım' demedim. O masada da demedim." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, CHP listelerinden seçime giren bazı partilerin milletvekili sayılarına ilişkin soru üzerine, "Altı liderin ilk toplantısında söyledim. Bizi bir araya getiren şeyin demokrasi olduğunu söylemiştim. Ve yine pek çok yerde ifade ettim, eğer Türkiye bu konumdaysa ve Türkiye bir otoriter rejimden çıkıp bir demokratik yol yakalayacaksa olay artık bir parti olayı olmaktan çıkmıştır. Olay, artık bir Türkiye olayıdır. Yüzde 1 bile olsa o toplumsal birlikteliğin içinde olmak zorundadır." dedi.

"Yerel seçimlerde aynı ittifak modeliyle hareket eder misiniz? Ya da bugün hala ittifak sürüyor mu?" sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Bu ittifak biliyorsunuz demokrasiyi ittifakıydı ve seçimle sonuçlandı. Dolayısıyla bundan sonraki artık bir seçim ittifakı bir sonraki seçimler olduğunda yine oturulur, konuşulur. Parlamentoda stratejik olarak birbirimize destek verebiliriz. Belli yasalar geldiğinde ortak hareket edebiliriz. Demokrasi ekseninde beraberliğimiz her zaman sürüyor zaten. Bugün de belli konular olduğunda telefonda konuşuyoruz. Telefonda düşüncelerimizi birbirimize aktarıyoruz. Yani bir ayrışma, bir kopma, birbirimize sırtımızı dönme diye bir şey söz konusu değil." ifadelerini kullandı.

"Genel siyasetin içinde de yer alabilirler"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "değişim" çağrısına yönelik değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, bunun "gayet güzel bir çağrı" olduğunu, değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu hatırlattı.

Bu değişimin "bugün olmasa yarın, olmazsa öbür gün" olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Belediye başkanları seçildikleri beldeye hizmet etmek zorundalar. Birinci öncelikleri budur. Çünkü halk onları kendilerine hizmet etsin diye seçti. Benim bunu dillendirmem kadar doğal ne olabilir? Halk sizi seçti İstanbul'a, sizi seçti Ankara'ya, sizi seçti Adana'ya, Mersin'e, İzmir'e siz buraları bırakın başka işlerle uğraşın. Olmaz. Siyasetin temeline aykırıdır bu. Bu, bunlar siyaset yapmasın anlamına gelmiyor ama öncelik budur çünkü İstanbullu seni seçti, Ankaralı seni seçti, İzmir'i, Manisa'yı, Aydın'ı seçti. Buralara hizmet edin. Vaatleriniz, taahhütleriniz var, bunları yapacaksınız. İşin kuralı budur, işin doğası da budur zaten. Bu, şu anlama gelmez, 'Siz sadece orada kalın başka hiçbir şey yapmayın.' Hayır, onu söylemedim ben. Oradan genel siyasete de girebilirler, genel siyasetin içinde de yer alabilirler. Şunu herkesin çok iyi bilmesi lazım, ben Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak İstanbul Büyükşehir'in gelecekte ne olması gerektiğini de düşünmek zorundayım. Yine bir Cumhuriyet Halk Partili tarafından yönetilmesi gerekir."

"Dolayısıyla seçimden önce orası terk edilmemeli görüşündesiniz" yorumuna Kılıçdaroğlu, "Başka ne olabilir. Biz kazandığımız bir büyükşehir belediyesini başka bir partiye neden verelim. Bana bunun haklı bir gerekçesi önüme konursa bir sorun yok." şeklinde karşılık verdi.

Yapılacak kurultayda İmamoğlu'nun istemesi halinde aday olabileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "akılcı düşündüğünü" İstanbul gibi bir şehri kaybetmemeleri gerektiğini, birinci önceliğinin İstanbul olduğunu vurguladı.

"Milletin oyuyla parlamentoya gelen kişiye herkes saygı göstermeli"

CHP'de 7 dönemdir milletvekili seçilen isimlerin bulunduğuna ilişkin eleştirilerin dile getirildiği hatırlatılan Kılıçdaroğlu, bunun kendi talebiyle olmadığını, değişim için kurultayda tüzük değişikliği gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Türkiye İşçi Partisinden milletvekili seçilen ve cezaevinde bulunan Can Atalay'ın durumuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, iktidarın demokrasiye inanmadığını ve millet iradesine saygı göstermediğini, hangi partiden olursa olsun milletin verdiği oyla seçilerek parlamentoya gelen kişiye herkesin saygı göstermesi gerektiğini aktardı.

"Kusurlar, eksiklikler yönetime de yansıyabilir"

"Ne olacak CHP'nin hali?" sorusunu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, CHP'nin her zaman iyiye doğru gideceğini, zaman zaman aksaklıklar yaşanmış olsa da haktan ve hukuktan yana yoluna devam ettiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, "Her şeyi mutlaka biz yüzde 100 doğru yaptık. Hayır. Yani yanlışlarımız da eksikliklerimiz de olmuştur. Sonuçta insanların hataları, eksikleri, kusurları olabilir. Dolayısıyla bu kusurlar, eksiklikler yönetime de yansıyabilir. Bütün mesele bunları olgunluk içinde kabul etmek ve yola devam etmektir." dedi.

Kılıçdaroğlu, seçim sonuçları belli olduktan sonra "Uyuyabildiniz mi o akşam?" sorusuna ise "Hayır efendim kim uyuyabilir?" yanıtını verdi.