Aybuke ULUSAN/ Kızılay Başkanı Kerem Kınık, yaptığı açıklamada, AHBAP Derneği’ne satılan çadırlardan, haberi olmadığını açıkladı.
Eleştirilerin hedefindeki Kızılay Başkanı Kerem Kınık, çadır satışı ile ilgili açıklama yaptı.
Kınık, “Günlük 1000 civarı çadır üretimimiz var. Bölgelere 8-9 tır gönderim sağlıyoruz, AHBAP’ın satın aldığı çadırlardan haberim yoktu. Öğrendiğimde arkadaşları eleştirdim. Alınan çadırlar BM ihracatı için ayrılmış logosuz çadırlardı. Finansal devamlılığı sağlayabilmemiz için satış devam ediyor, farklı ülkelerde en büyük çadır tedarikçisi biziz. Arkadaşlarımızın pazarlama ve satış faaliyeti var. Bu faaliyet çerçevesinde AHBAP Derneği, Kızılay Satış ve Tekstildeki ekibe ulaşmış ve yurt dışı için tutulan çadırları satın almak istemiş. 19 bin küsur artı nakliye fiyatına, yani maliyetine AHBAP’a verilmiş. Alınan para ile tekrar hammadde alıp üretime devam edelim düşüncesi ile inisiyatif kullanılmış. Bana ya da CIO’larımıza sorulsaydı, ‘nakliyeye destek olsunlar çadırları tırlara yükleyin, sonra hallederiz’ derdik. Sonuç olarak, çadırlar yine maliyetine bölgelere gitmiş oldu” diye konuştu.
Ne olmuştu?
6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremin ilk gününden beri, sahada bulunan Haluk Levent, kurucusu olduğu AHBAP Derneği ve gönüllülerle birlikte, depremzedelere yardımda bulunuyor. Birçok ünlü ismin öncülük ettiği bağışları, deprem bölgelerinde belirledikleri alanlara ve ihtiyaçlara göre kullanan Haluk Levent, Kızılay’dan aldığı çadırlar için eleştirildi.
Haluk Levent’in çadırları Kızılay’dan satın almasına ve Kızılay’ın çadırı satmasına tepki gösteren vatandaşlar, sosyal medya hesaplarından hesap sordu.
“Parayı Kızılay’a vereceğini söyleseydin oraya bağış yapardık. Onlara değil, sana güvendik. Sen de gittin parayı onlara verdin. Açıklama yapmak zorundaydın, neden sakladın” şeklinde tepkileri üstüne çeken Haluk Levent, hiçbir yerden çadır bulamadıklarını, nerden aldıklarını umursamadan, tek amaçlarının soğukta dışarıda kalan insanlara çadır ulaştırmak olduğunu, sosyal medya hesabından paylaştığı yazıyla açıkladı.
Haluk Levent, “Biz o akşam, herkes can derdinde soğuktan donarken, ‘bu çadırı satın almalı mıyız, ya da almamalı mıyız?’ lüksüne sahip değildik olamazdık da. Yaptığımız her işlem kanuni ve doğru” açıklaması yaptı.
Goygoycular
İstifa etmesi yönündeki çağrılara, “Seçilmiş bir isim olarak görev yapıyorum. Ortaya böyle bir başarı konulmuşken, goygoycuların lafı ile hareket etmem” yanıtını veren Kızılay Başkanı Kerem Kınık ise, tepki toplamaya devam ediyor.
Cevapsız sorular
6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından, Kızılay Başkanı Kerem Kınık’a karşı yöneltilen sorular cevapsız kalıyor. Biz de soruları tekrardan kamuoyu önünde sormak istiyoruz;
‘Seçilmiş bir başkanım’ diyebiliyorken, halka nasıl ‘goygoycular’ diyebiliyorsunuz?
Bir yönetici, idareci, seçilmiş ve atanmış biri halkın isteği üzerine istifa edemez mi?
Depremin üzerinden 22 gün geçmesine rağmen, hala çadırı olmayan, yeterli tuvalet ve banyonun olmadığı, ısınmanın problem olduğu, sizden çok diğer kurum ve kuruluşlardan medet uman insanlar varken, ortaya konulduğunu düşündüğünüz başarı nedir? Sadece yemek dağıtmak mı?
Deprem bölgesine gönderileceği söylenerek talep edilen çadırlar nasıl satılabildi?
Yöneticisi olduğunuz kurumda olup bitenlerden nasıl haberiniz olmaz?
Haberinizin olmadığı daha başka neler var?
Haberinizin olmadığını iddia ettiklerinizin sorumlusu kim? Kurumda herhangi bir soruşturma açtınız mı?
Bu sorulara verilen cevaplara da yer vereceğimizi, kamuoyuyla paylaşacağımızı taaddüt ederiz.