Bir süredir dünya ekonomilerinin başlıca problemi olan enflasyon, sınırlı da olsa gerilemeye devam ederken, resesyon endişeleri öne çıkmaya devam ediyor.
Dün ABD'de açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), mayısta aylık bazda yüzde 0,1, yıllık bazda ise yüzde 4 artarak beklentilerinin altında kaldı. Böylece yıllık enflasyon, Mart 2021'den bu yana en düşük seviyesine geriledi.
Enflasyon verilerinin ardından Fed'in bugünkü Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında, politika faizinin sabit tutulacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Öte yandan, enflasyonun hala Fed'in hedeflediği seviyenin oldukça üzerinde olması nedeniyle temmuz ayına yönelik "şahin" fiyatlamalar etkilenmezken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek ay politika faizini yüzde 60 ihtimalle 25 baz puan artıracağı öngörülüyor. Banka'nın nihai faiz oranını da yüzde 5,25-5,50 seviyesinde oluşturacağı tahmin ediliyor.
Analistler, bugün açıklanacak para politikası karar metni ve Powell'ın yapacağı sözle yönlendirmelerin önemine dikkati çekerek, buralardan alınacak sinyallerin Fed'in gelecek dönem para politikasına ilişkin soru işaretlerini azaltabileceğini söyledi.
Emtia fiyatları ise enflasyon ve resesyon ikilemi arasında karışık seyrini sürdürdü. Brent petrolün varil fiyatı, dün yüzde 3 yükselişle 74,4 dolara çıkarken, altının ons fiyatı 0,7 azalışla 1.949 dolara geriledi.
Söz konusu gelişmelerle dün New York borsasında S&P 500 ve Nasdaq endeksi yaklaşık son bir yılın zirvesinde seyrederken, Dow Jones endeksi, 13 Şubat'tan bu yana en güçlü kapanışı gerçekleştirdi. Dün S&P 500 endeksi yüzde 0,66, Nasdaq endeksi yüzde 0,83 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,43 yükseldi. ABD'de endeks vadeli kontratlar ise yeni güne karışık seyirle başladı.
Avrupa'da dün alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, bugün gözler, bölge genelinde açıklanacak makroekonomik verilere çevrildi.
Bölgede güçlü kalmaya devam eden enflasyon, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) politika alanını daraltmayı sürdürürken, bugün bölge genelinde açıklanacak sanayi üretimi verilerinden alınacak sinyallerin ekonomik aktiviteye dair işaret vermesi bekleniyor.
Analistler, ECB'nin perşembe günü politika faizini 25 baz puan artırmasına kesin gözüyle bakıldığını ifade ederek, politika metni ve toplantı sonrası ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı yönlendirmelerin piyasalar açısından büyük önem arz ettiğini vurguladı.
Öte yandan, dün Almanya'da TÜFE, aylık yüzde 0,1 azalırken, yıllık yüzde 6,1 artarak beklentilerle paralel gerçekleşti.
Dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,83, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,32, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,56 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,57 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık bir seyirle başladı.
Asya'da pay piyasaları güne karışık bir seyirle başlarken, Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) attığı "güvercin" adımlar yakından takip ediliyor.
Analistler, mevduat ve kredi faizlerinin indirildiği ülkede ekonomik aktviteye ilişkin endişelerin güçlü kalmaya devam ettiğini belirterek, PBoC'nin yarınki toplantısında da orta vadeli kredi faiz oranlarının düşürülebileceği beklentisinin öne çıktığını kaydetti.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,5 yükselişle rekor seviyelerde seyrederken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,3 arttı. Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,8 ve Hong Kong'ta Hang Seng endeksi yüzde 0,4 değer kaybetti.
Yurt içinde dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışın yüzde 2,86 altında 5.429,05 puandan tamamladı.
Dolar/TL, dün önceki kapanışının hemen üzerinde 23,6312'den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 23,6710 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında Fed'in faiz kararının yanı sıra İngiltere ve Avro Bölgesi'nde sanayi üretimi ile ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.400 ve 5.300 seviyelerinin destek, 5.500 ve 5.600 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.