Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş, başkentin acil ihtiyaçları arasında yer aldığını belirttiği Tatlar Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasite yetersizliği ve dış finansman taleplerine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Yavaş, tesisin kapasitesinin arttırılması için Büyükşehir Belediyesi Meclisinden finansman onayı çıkmadığı taktirde halk sağlığının bozulacağını söyledi. Atık suların arıtılmadan Ankara Çayı'na akmaya devam edeceğini kaydeden Yavaş, kaçak sulama yapıldığı taktirde olumsuz durumların artacağını ifade etti.
“Meclis üyeleri, bu projeyi Cumhurbaşkanlığının onaylamasına rağmen reddetti”
Atık Su Arıtımı Yönetmeliği çerçevesinde 2023 yılında tamamlanması gereken projenin Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisindeki muhalefet üyelerinin hayır oyu kullanmasından dolayı geciktiğini belirten Yavaş, projenin hangi süreçlerden geçtiğine dair yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Acilen bu tesisin yapılması gerektiği için yönetim kurulu kararları alındı ve çalışmalara başlandı. 2020 yılında buranın proje ihalesine çıkıldı. Projeler yapıldı ve 2022 yılında teslim alındı. 2023 yılında da ÇED raporunu aldıktan sonra Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığına başvuru yaptık. Strateji Dairesi bu projeyi Cumhurbaşkanına gönderdi ve oradan da onay çıktı ve yatırım programına alındı. Yatırım programına alınınca bu sefer finans arayışına girdik. İki ayrı kuruluştan 135’er milyon dolar kredi görüşmelerine başladık. Bu projenin kredisini de bulduk ve proje belediye meclisinde onaylanacak, sonra tekrar hazineye gidecek ve oranın da onayı alınacak. Daha sonra da ihaleye çıkarılacak. Yani 31 Mart 2024 seçimlerine kadar başlaması mümkün değil. Ama belediyedeki muhalif meclis üyeleri bizim bu parayı başka yerlerde kullanacağımızı düşünüyor ki 30 milyon insanı ilgilendiren bu projeyi Cumhurbaşkanlığının onaylamasına rağmen reddetti.”
“30 milyon insanın sağlığıyla oynanıyor”
Büyükşehir Belediyesi Meclisindeki muhalif üyelerin proje için alınan kararları iki aydır ertelediğini dile getiren Yavaş, “Belediye yönetiminin Mansur Yavaş’ı engelliyorum adına 30 milyon insanın sağlığı ile oynanıyor. Sadece 30 milyon da değil, Ankara Çayı dahil Sakarya’dan da sulama yapan on binlerce insan bu suyu kullanıyor. Tamamı arıtılmış olsa belki sorun olmayacak. Kapasite ve nüfus artışıyla artan nüfuslar nedeniyle buradaki atık suyun arıtılma imkanı yok. Bir an önce yapılması gerektiği hususunda buradaki kimsenin eminim tereddüdü yoktur” dedi.
“Türkiye’nin en büyük tesisi”
Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Başkanlığı (ASKİ) Atıksu Arıtma Dairesi Başkanı Ayşegül Pekyılmaz ise çalışmaların bir an önce başlanması gerektiğini vurgulayarak, “Çalışmalar tamamlanıp 2010 itibarıyla kapasite artışı ve proses yatırımları yapılmış olsaydı bugün sadece karbon giderimle bir şekilde ilkel bir arıtma yani biyolojik bir arıtma yapılıyor. Su kapasitesi Türkiye’nin en büyük tesisi ama ileri biyolojik bir arıtma olmadığı için hassas alana yaptığımız deşarj maalesef uygun değil” diye konuştu.
“Yatırım programının sonuçlanmasını bekliyor”
Tesisin kapasitesinin arttırılması için gerekli finansman desteğinin onaylanması gerektiğine dikkati çeken Pekyılmaz, “440 bin metreküplük günlük yeniden kullanım durumu var tesisimiz için ama tesis yatırımı henüz gerçekleşmediğinden ve bu yatırım sonrasında mevcuttaki su karaktizasyonu değişeceği için biz bu yatırımları da harekete geçiremiyoruz. Yeniden kullanım süresi gerçekleşmiş olduğunda da 765 bin halihazırda kurulu kapasitesinin yarısından fazlası, yani 440 bin metreküpü günlük sulama havzası alanında hem de aşağı sanayii sitelerinde ikinci su kullanım yolu olarak kullanılması planlanan bir projemiz de var. Yatırım programının sonuçlanmasını bekliyor” ifadelerine yer verdi.
Dış kaynak finansman sürecinin tamamlanmasının ardından Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin haziran ayı görüşmelerinde komisyona gönderilen karar, Temmuz 2023 tarihinde reddedildi. Ret kararı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından veto edilerek, ağustos ayında tekrar Meclis gündemine gönderildi. Ankara Büyükşehir Belediyesinin proje bazlı kredi talebinin ağustos ve eylül aylarında gerçekleşen Meclis görüşmelerinde ise ertelenmesi kararlaştırıldı. Erteleme kararı üzerine kredi kuruluşu, sürecin uzaması halinde kredinin dünyanın başka bölgelerindeki çevre sorunları konusunda kullanılmak üzere iptal edilebileceği yönünde yazı gönderdi.