Resmi olmayan sonuçlara göre AK Parti'den Ankara milletvekili seçilen Oktay, Haber Global televizyonunda soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Oktay, 14 Mayıs seçimlerinde, milletin net ve güçlü bir şekilde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı'na, "Evet sizinle yeni bir yüzyıla yürümeye varız." mesajı verdiğini belirterek, "Nihai kararını da inşallah 28 Mayıs'ta tekrar sandığa giderek tescillemiş olacaktır. Biz de şu anda bütün gücümüzle bunun için çalışıyoruz." dedi.
"Biz her zaman gerçeklik üzerinden gittik"
Cumhur İttifakı'nın, Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turu için hiçbir endişe taşımadığını belirten Oktay, şu ifadeleri kullandı:
"Bizde zaten birinci tur için de endişe yoktu. Özellikle son birkaç haftadır, bir aydır biz bunu anketlerde, kendi çalışmalarımızda çok ciddi şekilde yukarı doğru bir ivmenin olduğunu ve önde olduğumuzu çok net görüyorduk. Algı operasyonu sürekli yürütüldü. Sayın Kılıçdaroğlu ve yanındaki arkadaşları kendilerini aldatıyor olabilirler, kendi seçmenlerini de aldatma pahasına, yalan söyleme pahasına gerçeklik üzerinden değil de algı üzerinden bir kampanya yürütmeyi tercih ettiler ama biz her zaman gerçeklik üzerinden gittik. Birinci turda da bu işi bitirmeye çok motiveydik. 270 bin oy farkla ikinci tura kalmış olduk, inşallah onu da fazlasıyla kapatacağız."
Oktay, Cumhur İttifakı'nın herkese ulaşmaya çalıştığını ve 86 milyona hitap ettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Sinan Bey'e oy veren kitle de buna dahildir. Bu kitleye baktığınızda tabanlarımızda bir örtüşme olduğunu rahat görürsünüz. Terörle mücadele noktasındaki net kararlılığımız, Türkiye'nin bağımsızlığı ile ilgili özellikle dış politika alanındaki Cumhurbaşkanımızın dik ve net duruşu, ayağını Anadolu'ya sağlam basışı ve ondan sonra da 360 derece bir dış politika ile herkesle görüşüyor olabilmesi... Yani bir tarafta kendisine öz güveni olan, kendi milleti ve ülkesinin menfaatleri doğrultusunda, herkesle görüşebilen bir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Diğer tarafta 'Batı'nın, Amerika'nın, İngiltere'nin, Almanya'nın, Fransa'nın ve Avrupa Birliği'nin çıkarları neyi gerektiriyorsa siz kendi çıkarlarınız doğrultusunda karar alın, biz de Türkiye olarak buna uyarız, bize de bir aferin dersiniz' diye neredeyse ifade eden bir muhalefetin yarıştığı böyle bir seçimde sonuç belli aslında."
"Demokrasi tüm kuralları ile işler"
Muhalefetin kaybedilen her seçimin ardından öz eleştiri yapmak yerine, seçmeni ve kurumları eleştirdiğini ifade eden Oktay, "'Anadolu Ajansı bilmem ne yaptı?' Anadolu Ajansının bir şey yaptığı yok. Bizim hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Sandık kurulları belli, orada zaten her şey şeffafça açılıyor, ondan sonra da çıkan şey, herkesin imzası, tüm siyasi partilerin temsilcileri var, asılıyor kapıya. Anadolu Ajansı onu alıyor, yayınlıyor. Öncesi, sonrası vesaire bir şey yok." değerlendirmesinde bulundu.
Oktay, "TBMM'de yapılması beklenen yemin töreninin HÜDA PAR'ın itirazları nedeniyle ertelendiği" iddiasına ilişkin soru üzerine, "Türkiye demokratik bir ülkedir, şeffaftır, demokrasi tüm kuralları ile işler. Dolayısıyla bununla ilgili de sorumlu kurumlarımız vardır, nihai sözü söyleyecek olan Yüksek Seçim Kurulu'dur. Yüksek Seçim Kurulu'nun takvimi işleyecektir. Bize de 'Buyrun' dedikleri zaman gider, yeminimizi eder, görevimize başlamış oluruz." diye konuştu.
Millet İttifakı'nın "milliyetçi söylem"lerinin seçmende karşılık bulamayacağını belirten Oktay, "Duruma göre şöyle dışarı bakıyorlar, rüzgar ne taraftan esiyor. Dolayısıyla rüzgara göre her gece tutum değiştiriyorlar. Önceden mevsimlikti, şimdi mevsimlik de değil, haftalık veya gecelik. 10 gün boyunca Sayın Kılıçdaroğlu'nu milliyetçi olarak görebiliriz. Önceki tutumu ne kadar samimi değilse bu tutumu da aynı şekilde samimi olmayacaktır." açıklamasını yaptı.
Oktay, "Türkiye'yi seçimden sonra çok ağır bir ekonomik tablonun beklediği ve yeni dönemde 5 yıl dolmadan yeniden seçimlerin yapılacağı"na yönelik iddiaları ise şöyle değerlendirdi:
"Cumhur İttifakı ve AK Parti'nin en büyük özelliği, seçimleri zamanında yapmasıdır. Millet bir yetki verdiğinde, o yetkiyi sonuna kadar kullanmıştır. Dolayısıyla burada da aynı yetkiyi sonuna kadar kullanacaktır. Öyle bir beklentileri varsa daha çok beklerler. Aynı şeyi söylüyorum, gerçekçi olsunlar, bu tür böyle senaryolarla, komplo teorileriyle kaos, kriz ve kargaşa üretmeye çalışarak bir yere varamazlar. Türkiye'nin önü açıktır. Millet, 14 Mayıs'ta mesajını son derece net vermiştir, bulutlar kaybolmuştur. Şimdi son derece net, 'Tertemiz bir hava, istikrar ve güven' demiştir. Ekonominin beklediği şey de odur, belirsizlik ortamının azalması, ekonomideki belirsizlikleri de hızlıca geride bırakmayı sağlar ve onu göreceksiniz. Hemen yeni hükümet döneminde yine güçlü bir Kabine ile Cumhurbaşkanımız aldığı yetkiyle birincil önceliği zaten ekonomi olacak. Bunun milletimizin mutfağına da cebine de nasıl yansıyacağını, enflasyonla, fiyat artışları ile mücadelede nasıl yansıyacağını tüm milletimiz şahit olacaktır."