Yargıtay 3. Ceza Dairesi, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı'ya "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan verilen 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasını hukuka uygun bularak onadı.
Daire, Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2020'de verilen hükmün "eksik araştırma" nedeniyle 2022'de bozulmasının ardından yapılan yeniden yargılamada, 2023'te verilen karara ilişkin temyiz incelemesini tamamladı.
Buna göre, Mızraklı'ya, bölücü terör örgütü PKK/KCK kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan verilen 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasının onanması kararlaştırıldı.
Mızraklı hakkındaki yargılamada usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı belirtilen Yargıtay kararında, sanık hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmadığı ifade edildi.
Belediyenin imkanlarını örgüt için kullandı
Yargıtayın kararında, Mızraklı hakkındaki ilk derece mahkemesince verilen mahkumiyet hükmüne esas alınan tespitlere de yer verildi.
Buna göre Mızraklı, terör örgütüyle irtibatlı olduğu gerekçesiyle kapatılan bir derneğin önce başkanlığını, daha sonra yönetim kurulu üyeliğini yaptı. PKK/KCK'lıların ailelerini örgütleyen dernek, ailelere yönelik çeşitli eylemler planladı ve ailelerin ihtiyaçlarını karşılamada rol üstlendi.
Dernek faaliyetleri dışında Mızraklı, çalıştığı hastanede çatışmalarda yaralanan terör örgütü mensuplarını kayıt dışı tedavi etti, örgüt yöneticileriyle görüşmeler yaptı.
Terör örgütünün KCK yapılanması içerisinde hareket eden Mızraklı, KCK'nın sözde sağlık komitesi içerisinde yer aldı.
Yargıtay kararında, Mızraklı'nın örgütsel faaliyetlerine ilişkin yerel mahkemece kabul edilen şu tespitlere yer verildi: "Tanık Ü.A'nın beyanından anlaşıldığı üzere örgütün talimatıyla hareket ettiği ve belediyenin imkanlarını, belediye başkanı olmasının imkanlarını kullanarak örgüte mali ve fiziki imkanlar sağladığı, PKK/KCK terör örgütü mensupları arasında kayıt altına alınamayan para transferine kuryelik yaptığı şeklinde çeşitli eylemlerde bulunduğu, terör örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde yer almadan terör örgütü ile organik bağ kurmadan açıklanan işlem ve eylemleri yapmasının mümkün olmadığı belirtilerek cezalandırıldığı kaydedilmiştir."