İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, sahipsiz hayvan tartışmalarına ilişkin, "Yapılacak şeyin formülü bellidir; topla, kısırlaştır, aşıla, koru. Bu süreçte barınakların kapasitesi ve imkanları da arttırılmalıdır." dedi.
Dervişoğlu, İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına, Azerbaycan'ın Cumhuriyet Bayramını ve Galatasaray'ın Trendyol Süper Lig şampiyonluğunu kutlayarak başladı.
"Bu sezon bize göstermiştir ki Türkiye'yi yönetenler ve iktidarın emirleriyle hareket edenler sporu da bir seyir zevki hüviyetinden bir dostluk vesilesi olmaktan çıkartmışlar" diyen Dervişoğlu, şöyle devam etti: "İnsanımıza 90 dakikalık keyfi bile çok görmüşlerdir. Cumhuriyet'in 100. yılında oynanacak süper kupa finalinden bugüne kadar federasyonun ve hakemlerin konuşulmadığı, takımların ve taraftarların şikayet etmediği tek bir hafta bile geçmemiştir. Benim derdim balığın baştan koktuğu, tuzdan bahsetmenin bile anlamsız hale geldiği bu düzende futbol değil, derdim kutuplaşmadan yılmış, yorulmuş bir toplum, yaralı ve hırpalanmış vicdanlardır. Adalet, televizyonlardaki gündüz kuşağı programlarında tecelli ediyor. Yargı, Ankara'daki yandaş ofislerinde dağıtılıyor. Hukuk ise herkesin yüreğini sızlatıyor ama sadece iktidara göre kusursuz işliyor. 22 yıllık iktidarlarının bilançosu ortada olanlar tam da bıçak kemiği bile kırıp geçmişken inatla gündemde tutmaya çalıştıkları sivil anayasa heyulasını 27 Mayıs'ın yıl dönümü vesilesi ile yine dillendirdiler.
Maarif sistemi yerle yeksan olduğundan artık okullar tabeladan ibaret kalmış, bilimsel çalışmalar yapılamaz hale gelmiş, dernekler, sendikalar meslek kuruluşları yok olmuş, Cumhurbaşkanı Hükümet sistemiyle yasama fonksiyonlarından arınmış, yürütme, yargı dağıtır hale gelmiş, yargı, yürütmeyi üzmemek için kendini görevli saymış, yani tüm erkler birbirine karıştırılmıştır. Kollukta, kimin kime operasyon yaptığı belli değildir. Hangi cemaat, hangi tarikat derken, emniyet ve jandarma içişlerinden alınıp, neredeyse diyanete bağlanacak seviyeye gelmiştir."
Yeni anayasa tartışmaları
Yeni anayasa tartışmalarına değinen Dervişoğlu, yoksulluk, yolsuzluk, hukuksuzluk ve adaletsizliğin anayasadan değil, yönetim anlayışından kaynaklandığını iddia etti.
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Gereksiz tartışmalara hiç gerek yok. 60'lara, 71'lere, 80'lere dönmenin de anlamı yok. 1982 Anayasası'nda değişmemiş sadece 58 madde var. O maddeler de askeri vesayetle falan ilgili değil. Ayrıca yapılan anayasa değişikliklerinin çoğunu da 22 yıldır işbaşında bulunan iktidar yani sizler gerçekleştirdiniz. 2010'daki anayasa değişikliğiyle, devlet yönetimine ve yargıya FETÖ'yü ortak ettiniz. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün yaşanmasına vesile oldunuz. Sonra 2017'de olağanüstü hal koşullarında, zata mahsus bir anayasa değişikliği yaparak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin anayasal çerçevesini belirlediniz. 2018'den beri bu milletin başına tek adamlığı siz bela ettiniz. Yürürlükte olan 1982 Anayasası'nda vesayet yok değil, elbette var. Gelin, doğru bir iş yapmak istiyorsanız biz hazırız. Bu anayasadan bütün vesayetlerin izlerini silelim."
Dervişoğlu, sahipsiz hayvanlar meselesinin de yapay gündem oluşturmak, gündemi şişirmek için ortaya atıldığını savunarak, Türkiye'de sahipsiz köpek sayısının 4 milyonu aştığını, sorunun yeni fark edildiğini söyledi.
Ölümler olmadan, milletin canı, malı zarar görmeden, toplumda öfke patlaması yaşanmadan konunun gündeme alınması gerektiğini belirten Dervişoğlu, İYİ Parti olarak konuyla ilgili çok sayıda kanun teklifi ve öneride bulunduklarını aktardı.
Dervişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Meselenin çözümü bellidir, zor da değildir. Öncelikle iyi niyet gereklidir. Merkezi hükümet ile yerel yönetimler arasında, sivil toplum ve gönüllüler arasında koordinasyon ve işbirliği gereklidir. Yapılacak şeyin formülü bellidir; topla, kısırlaştır, aşıla, koru. Bu süreçte barınakların kapasitesi ve imkanları da arttırılmalıdır. Evcil hayvan ticareti tamamen yasaklanmalıdır. Hayvanlar takip edilmeli, onları sokağa terk edenlere yaptırım uygulanmalıdır. Büyük cezalar verilmelidir. Yani hayvan hakları yasası çıkartılmalıdır. Eğer insanlara illa bir soru soracaksanız 'barınak mı? sahiplenme mi?' dersiniz. İşte o zaman bu millet de emin olun vicdanıyla tercih yapar. Maliyet diyecekseniz, hemen söyleyeyim. Bir hayvanı uyutmanın maliyeti kısırlaştırma maliyetinin 3 katı kadardır. Veteriner yok mu diyorsunuz? Çocuklarımızı tabela üniversitelerinde okutmak yerine veteriner yaparsınız, bu bölümlere 2 sene ek kontenjan verirsiniz, o sorun da çözülür. Sonra ne mi olur? Sudan'dan, Brezilya'dan, Venezuela'dan hayvan ithal edeceğinize burada sağlıklı hayvanlar üretebileceğimiz bir veteriner hekim havuzumuz olur. Gençler de iş bulur, yani asıl sorun, sadece başıboş köpekler değildir. Bağıra bağıra gelen sorunları görmezden gelen, sonra da konuyu milletin kucağına bırakan devletteki başıbozukluktur çözülmesi gereken."
"Terör devletine asla müsaade edilemez"
Suriye'deki gelişmelere de değinen Dervişoğlu, terör örgütü PKK/YPG'nin Suriye'nin kuzeyindeki güç boşluğundan faydalandığını kaydetti.
Terör örgütünün şimdi de bölgede seçime giderek varlığını meşrulaştırmak istediğine işaret eden Dervişoğlu, "Hiçbir hal ve şartta böyle bir oldubittiye sessiz kalınamaz, yeni bir göç ve nüfus mühendisliğine izin verilemez ve yeni bir terör devletine asla müsaade edilemez." dedi.
Dervişoğlu, "Suriye'de görev yapan bir tugay komutanının makam aracıyla insan kaçaklığı yaptığı gerekçesiyle Milli Savunma Bakanlığınca emekliliğe sevk edildiğini" belirterek, "Yapılan soruşturma neticesinde adeta ödül verilir gibi söz konusu general, apar topar emekliye sevk edildi. Milletimizin göz bebeği ve en hassas değerlerinden olan kahraman ordumuzun bu haberlere konu olması, personelinin bu tarzda işlere girişmesi tek kelime ile utanç vesilesidir. Türk milletine ve Türk ordusuna karşı yapılmış en büyük ihanet budur." değerlendirmesinde bulundu.
İnsan kaçakçılığı yapan bir general emekli edilirken; dağda, bayırda, soğukta, yağmurda mücadele etmiş astsubaylardan yıllardır emeklilik haklarının esirgendiğini ileri süren Dervişoğlu, astsubayların makam tazminatlarının derhal verilmesini ve sözleşmeli astsubayların muvazzaf statüsüne çıkartılmasını istedi.