Türkiye’nin bir numaralı gündem maddelerinden biri olan deprem konusunda uzman olan, ülkenin deprem konusunda önde gelen bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Naci Görür, Çekmeköy’de katıldığı konferansta yaptığı açıklamalarla deprem öncesi ve sonrasında yapılacak olan çalışmalara dikkat çekti. İstanbul’un zeminini ve yapılaşmayı da değerlendiren Naci Görür, şehrin genç ilçelerinden Çekmeköy’ün zemininin sağlam olduğunu ve dinamitle kırılacak bir dirence sahip olduğunu vurguladı.
Çekmeköy’de paleozoik zaman kayaçları var
Konferansta vatandaşlara hitap eden Naci Görür, "Çekmeköy jeolojisi paleozoik dediğimiz çok sağlam sert ve sağlam kayalardan oluşmuş. Yani bu bölgenin jeolojisi de eski kayalardan oluşmuş, sağlam çekiçle kıracağınız, kimi yerlerde dinamikle kıracağınız taşlardan oluşmuş durumda. Ordovisiyen, Silüriyen, Devoniyen gibi yaşlı kayalar burada var" dedi.
Çekmeköy’ün sarsılma hızı en yavaşları arasında
Deprem sırasında Çekmeköy az hızla sarsılacak. Bu demektir ki deprem sırasında evleriniz büyük ölçüde sarsıntıdan yıkılmayacak. Sizin binalar muhtemel bir depremde aşarı bir şekilde sarsılmayacak. Depremin en belirgin özelliği binanın sarsılmasıdır. Ne kadar hızlı sarsılırsa çabuk yıkılır, ne kadar yavaş sarsılırsa az yıkılır. Şimdi genellikle burada yani Çekmeköy’de binalar az hızla sarsılır. Bu demektir ki Çekmeköy’de ki binalardan deprem sonrası insanların büyük bir kısmı sağ olarak canlı olarak binalardan dışarı çıkabilir. Göçük olmaz göçük altında kalmaz ölmezler. Unutmayın en iyi bina depremden sonra sahibinin içinden sağ çıkmasını sağlayan binadır“ dedi.
Prof. Dr. Görür ayrıca, muhtemel bir İstanbul Depremi öncesinde hem belediyelerin hem de devletin gerçekleştirmesi gereken hazırlıkların önemine dikkat çekti. Görür, yerel yönetimlerin ve ilgili kurumların deprem öncesinde hazırlıklarını güçlendirmesi gerektiğini belirterek, deprem güvenliğini artırmak için alınması gereken tedbirler hakkında bilgiler verdi. Altyapı sorunları, ulaşım zorlukları ve ekonomik sıkıntılar gibi konulara da değinen Görür, bu tür sorunların etkilerini en aza indirmek için önceden planlama ve hazırlık yapılmasının şart olduğunu ifade etti.