Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin dava, 4 sanık ve 26 tanığın dinlenmesiyle tamamlandı. 3’üncü gününde devam eden duruşmada sanık ve tanıklar adliyeye getirildi.
Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan, 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşması, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde sürüyor.
Duruşmanın ilk gününde "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan anne Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran, amcası Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar'ın savunmaları ve davada müşteki olan baba Arif Güran'ın ifade işlemleri tamamlanmıştı.
Dün, saat 09.00'da başlayan duruşmada 4 sanık ve 26 tanığın beyanları dinlenerek tamamlandı. Güran ailesinin avukatlarının talebi üzerine bugün yeni tanık ve avukat savunmaları dinlenecek.
Duruşmanın 3’üncü gününde, Güran ailesinin avukatları talebiyle 9 yeni tanık dinlenmek üzere adliye geldi.
Mahkeme başkanı, Güran ailesi avukatlarının mahkemeden talep ettiği Dara bölgesine (Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Bilal Dicle Gözetleme Noktası) ait görüntülerim Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlandığı ve mahkemeye sunulduğunu belirtti.
Duruşmanın 3’üncü celsesi başladı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün görülmeye başlayan davanın 3. gününde tutuklu sanıklar, amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme başkanı, duruşma öncesi Güran ailesi avukatlarının mahkemeden talep ettiği Dara bölgesine (Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Bilal Dicle Gözetleme Noktası) ait görüntülerin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlandığını ve mahkemeye sunulduğunu belirterek, hazır edilmesinin ardından görüntüleri kendisinin de ilk defa burada izleyeceğini ifade etti.
Öte yandan dün duruşma sırasında rahatsızlanarak ambulansla Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan baba Arif Güran, tedavisinin ardından duruşmaya katılmak üzere adliyeye geldi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Cahit Kaya, Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar arasında araba satışıyla ilgili sorun olduğunu ileri sürerek, "Araba Nevzat'ındı. Arif bu arabayı almıştı. İkisini de dinledik. 'Nevzat araba senindir' dedik. '30 bin Arif, 50 bin de Nevzat ödeyecek' dedim. Nevzat önce 'Ben ödemiyorum’ dedi. 'Haksızsın, sen ödeyeceksin' dedim. Nevzat sonra ödemeyi kabul etti" dedi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Veysel Subatan da Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar arasında yaşandığı belirtilen araç alım satımıyla ilgili sorunu nasıl çözdüklerine ilişkin şunları söyledi: "Nevzat araba satmıştı, araba çalıntı çıkmıştı. Konuştuğumuzda Nevzat, 'Ben bu parayı vermiyorum' dedi. Biz de 'Araba senindir, Arif'e haksızlık yapıyorsun' dedik. Yan köydekileri de çağırdık, onlar da Nevzat'a 'Haksızsın' dediler. Orta yolu bulmaya çalıştık. Nevzat'a haksızlık olmasın diye 30 bini Arif ödesin dedik. Arif bana tepki gösterdi. '10 bini de Salim ödeyecek' dedik. Nevzat zorla bunu kabul etti."
Mahkeme başkanının, "Nevzat, 'Bu paranın size hesabını sorarım' gibi tehdit içeren cümleler kullandı mı" sorusunu Subatan, "Hayır. Problemi çözdük” diye yanıtladı.
"Bu olaydan sonra Güran ile Bahtiyar aileleri arasında bir olaya şahit oldunuz mu" sorusu üzerine Subatan, "Hayır" dedi.
Duruşmada, tanık olarak dinlenen Arif Güran'ın kardeşi İbrahim Halil Güran, olay günü Enes'i görmediğini belirtti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsil eden avukatın, "Narin'in kaybolduğu gün mahallede miydiniz" sorusu üzerine Güran, sabah çıktığı mahalleye 16.00-17.00 gibi döndüğünü ileri sürdü.
Avukatın, "Salim Güran sizi yönlendirdi mi" sorusu üzerine Güran, "Salim Güran bizi yönlendirmedi” dedi.
Savcının, "Bakkala gittiğinizde bizzat bakkalın kendisi mi vardı" sorusunu Güran, "Kendisi bizzat oradaydı” diye yanıtladı.
Güran ailesi avukatlarından Yılmaz Demiroğlu'nun, "Narin'e ait olduğu değerlendirilen bir yazma bulunmuştu, bunun hakkında Narin'in kaybolduğu dönemde röportaj verdiniz mi" sorusu üzerine Güran, şunları söyledi: "İlk gün yengeme yazmayı gösterirken bu kız tepeye çıkma ihtimali varsa da evin içine girmemiş, kaçırılmış dedim. Bizim ailede Narin'in öldürüldüğüne dair bir şey yoktu, kim yapmışsa yazmasını bırakmış ve Narin'i kaçırmıştır diye düşündük."
Tanık olarak dinlenen Süleyman Kaya mahkeme başkanının, "Narin'in kaybolduğu gün bakkaldan enerji içeceği mi aldınız" sorusu üzerine, "Evet, bakkala gittik, enerji içeceği aldık" dedi.
Duruşmada tanık Muhammet Yağmur, "Arabayı yıkıyordum, Enes yanıma geldik, sohbet ettik. Ardından Muhammet Kaya da geldi sonra Enes'i camiye bıraktım, eve gittim. Saati hatırlamıyorum ama 17.00 gibiydi" şeklinde beyanda bulundu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsil eden avukatın, "Enes ile görüştüğünüzde Enes'in hal ve hareketlerinde bir değişiklik var mıydı" sorusu üzerine Yağmur, "Hayır, her zamanki gibiydi" dedi.
Tanık Muhammet Kaya, olay günü ikindi ezanından sonra Muhammet Yağmur ve Enes Güran ile dışarıda sohbet ettiklerini, sonra Enes ile Muhammet Yağmur'un araçla caminin bulunduğu yere gittiklerini, kendisinin de eve döndüğünü dile getirdi.
Mahkeme başkanının, "Enes'in yüzünde morluk var mıydı, tedirgin miydi, Kolunda ısırık izi var mıydı?" sorusu üzerine Kaya, "Hayır." dedi.
Tanık Hasan Özdel, Çarıklı Mahallesi'nde esnaf olduğunu belirterek, "Saat 16.00 gibi Salim Güran ile tarlada görüştük. Elektrik işleri vardı gidip o işleri yaptık. Orada Mehmet Atasoy ve R.A. vardı. Yaklaşık 15 dakika oturduk, karpuz yedik. Daha sonra elektrik işi olan yere gittik" beyanında bulundu.
Mahkeme başkanı, "Salim'in giydiği kıyafetleri hatırlayıp hatırlamadığı" yönündeki sorusu üzerine Özdel, hatırlamadığını söyledi.
Güran ailesi avukatlarından Onur Akdağ'ın, "Salim Güran ile görüştüğünüzde herhangi bir tedirginliği var mıydı" sorusunu Özdel, "Hayır, her zaman gördüğümüz gibiydi" diyerek yanıtladı.
Duruşmada, tanık olarak dinlenen Abdulsamet Yeşildağ, olay gününe ilişkin şunları söyledi: "Öğle saatleri gibi Mehmet Şerif Güran bana telefon etti, elektrik işi olduğunu söyledi. Tarlaya gittim, Salim Güran da oradaydı. Karpuz yedik. Arıza için 3 bin liraya anlaştık. 15.45 gibi tarlaya gittik. İşimi yaptıktan sonra 17.30'da ayrıldık."
Mahkeme başkanı, "Salim'in olay günü kıyafetlerini hatırlıyor musunuz" sorusuna Yeşildağ, "Hatırlamıyorum” dedi.
Duruşmada, tanık olarak dinlenmesi istenen M.T.K. 15 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle şimdilik dinlenilmesinden vazgeçildi.
Ardından, duruşmada dün tanık olarak Adli Gözlem Odasında dinlenilmek istenen ve ağladığı için ifadesine başvurulamayan Narin'in kardeşi E.G.'nin daha sonra kameraya alınan ifadesi salonda dinletildi.