SİYASET

Oktay: Bu ülkeyi yedili maşa siyasetine teslim etmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Bu ülkeyi yedili maşa siyasetine teslim etmeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ankara’da düzenlenen iftar programında esnaf ile bir araya geldi, programda konuşan Oktay, “Geçtiğimiz 20 yılda milletimizden aldığımız güçle hemen her alanda çok büyük işler başardık. Bir yandan darbe girişimlerine, vesayete, antidemokratik kalkışmalara meydan okuduk, bir yandan küresel krizlere, salgına, doğal afetlere karşı mücadele verdik. Bir yandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyetimizin kazanımlarını güçlendirdik. Bir yandan Adnan Menderes’in bundan tam 73 yıl önce ‘Yeter! Söz Milletindir’ diyerek başlattığı demokrasi mücadelesini üstlendik. 20 yıllık karnemiz, Cumhuriyet tarihimizin en parlak karnelerinden. Zaten öyle olmasaydı, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 17 yılda girdiğimiz 14 seçimi kazanabilir miydik?” ifadelerine yer verdi.

“Başarının sırrı bu ülkenin öz evlatlarından takdir alabilmektir.”
Başarılarının sırrının milletten onay almak olduğunu vurgulayan Oktay, “Başarının sırrı nerede biliyor musunuz? Takdiri ve alkışı, icazeti ve onayı milletten alabilmektir başarının sırrı. Öyle başkaları gibi, Avrupa’dan, Amerika’dan, Kandil’den, Pensilvanya’dan değil, bu ülkenin öz evlatlarından takdir alabilmektir başarının sırrı. Ardına vesayetçi güçleri almak değil, ardına milleti alabilmektir başarının sırrı. İşte bu akşam burada olduğu gibi, esnafımızı, sanayicimizi, işçimizi, işverenimizi, genciyle, yaşlısıyla her yaştan insanımızı bu başarıya ortak edebilmektir başarının sırrı” diye konuştu.

“İhracatta, turizmde her yıl yeni bir rekora imza atıyoruz.”
Ekonomi alanında atılan adımlara vurgu yapan Oktay, “Ekonomide; küresel krizlere, salgına ve Rusya-Ukrayna gibi bölgemizdeki istikrarsızlıklara rağmen, Türkiye’yi büyütmeye devam ediyoruz. İhracatta, turizmde her yıl yeni bir rekora imza atıyoruz. Satın alma gücü paritesine göre, Türkiye’yi dünyanın en büyük 11’inci, Avrupa’nın 4’üncü büyük ekonomisi konumuna çıkardık. Türkiye ekonomisi hain darbe girişimlerine, terör saldırılarına, küresel finansal krizlere, salgınlara, deprem ve savaş gibi pek çok badireye rağmen 2002-2022 döneminde ortalama yüzde 5,5 oranında büyüme elde etti” şeklinde konuştu.

Ankara’ya yapılan yatırımlar hakkında konuşan Oktay, “Son 20 yılda, 2003-2022 yılları arasında Ankara’ya toplam 604 milyar 559 milyon lira yatırım yaptık. Bu yatırımlar neticesinde Ankara, şehir hastanelerine, yeni bölünmüş yollara, yeni üniversitelere, hızlı trenlere, raylı sistemlere, teknoparklara, organize sanayi bölgelerine kavuştu ve yepyeni bir kimliğe büründü. Daha üç gün önce kilit bir nokta olan AKM-Gar-Kızılay Metro Hattı’nı, Cumhurbaşkanımızın katıldığı bir törenle hizmete açtık. Bu vesileyle Ankaralı hemşerilerimizin Keçiören’den aktarmasız bir şekilde Kızılay’a gidebilecekleri bu hattın bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Ankara’nın 2021 yılı ihracatı, 2002 yılına kıyasla tam yüzde 526 artarak 9,5 milyar dolar seviyesine çıktı. Bu başarı grafiği her yıl üzerine koyarak büyümeye devam ediyor. 2022 Ocak-Kasım döneminde Ankara’mızın ihracatı yüzde 26 oranında artarak 10,78 milyar dolar olarak gerçekleşti. Başkente de bu yakışır, başkentimize de böyle sanayiciler, böyle bir iş dünyası lazım” ifadelerine yer verdi.

“Açık söyleyeyim, sanayicimize de AK Parti iktidarı gibi sanayi ve sanayici dostu bir iktidar lazım”
AK Parti'nin saniyeye olan desteklerinden bahseden Oktay, “Açık söyleyeyim, sanayicimize de AK Parti iktidarı gibi sanayi ve sanayici dostu bir iktidar lazım. İş dünyasının sorunlarıyla yakından ilgilenen, bu ülke için üreten, taş üstüne taş koyan bütün iş insanlarımızı destekleriyle teşvik eden bir iktidar. Savunma sanayinde muazzam başarılara imza atan, İHA’sıyla, SİHA’sıyla, TCG Anadolu’suyla, TOGG gibi yerli otomobiliyle, inovasyona ve AR-GE çalışmalarına yaptığı destekle kendini üretime, gelişime adamış bir iktidar. Şu anda bakınız, KDV sadeleştirmeleriyle hem vatandaşlarımıza daha hesaplı ürün satışını temin ediyoruz, hem de esnafımızın işini kolaylaştırıyoruz. İhracata dönük yatırımlara, yerli makine kullanımı, kısmi yurt dışı finansmanı ve bölgesel teşviklere ilave olarak Türk lirası cinsinden uzun vadeli finansman imkânı sağlıyoruz. İş başı eğitim programı kapsamında ilave istihdam taahhüt eden firmaların işe alacakları her işçinin 3 veya 6 ay boyunca tüm ücretleriyle sosyal destek primlerini Çalışma Bakanlığımız üstlenmiş durumdadır. Sizlerin vasıtasıyla tüm işverenlerimizi istihdam garantili yeni işbaşı eğitim programımızdan istifade etmeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.

“Bu ülkeyi yedili maşa siyasetine teslim etmeyeceğiz.”
Konuşmasında Millet İttifakı'na gönderme yapan Oktay, “Şimdi yeni bir yolculuğun arifesindeyiz. Bu yeni yolculuğun adı Türkiye Yüzyılı. Bu yeni dönemde Türkiye’yi kumar siyasetine, pusu siyasetine, teslim etmeden, yeni başarılara yelken açmaya ihtiyacımız var. Bu ülkeyi yedili maşa siyasetine teslim etmeyeceğiz. Bu ülkenin yedili maşa eliyle dış mihraklara, Kandil’e, Pensilvanya’ya yedirilmesine asla ama asla müsaade etmeyeceğiz. Şimdi kendinize bir sorun ve samimiyetle cevap verin değerli dostlarım. Siz bu yedili maşadan bugüne kadar bir tek proje duydunuz mu? Proje diye sundukları tek şey yedi başlı koalisyon. Bu, kaos projesidir, bu istikrarsız bir Türkiye vaadidir. Bu, açık bir kriz vaadidir Bu, 90’lı yılların siyasi krizlerine, ekonomik krizlerine, anayasa krizlerine davetiye çıkarmaktır. Bu, 36 kişiye bakan koltuğu verildiği, ama 36 projenin bile üretilemediği bir Türkiye vaadidir. Yedi başlı koalisyon demek, Türkiye’nin başının etini yeme siyaseti demektir. Bankaların hortumlandığı, batırıldığı, kaosun, terörün Türkiye’ye musallat edildiği bir tablo demektir. Ama bu millet, evelallah, Türkiye’yi yedirmez. Bu millet, liderini, Cumhurbaşkanını, Recep Tayyip Erdoğan’ı yedirmez” ifadelerini kullandı.

“14 Mayıs, sadece Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki bir seçim değildir”
14 Mayıs seçimlerinin önemine vurgu yapan Oktay, “14 Mayıs, sadece Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki bir seçim değildir değerli dostlarım. 14 Mayıs Türkiye’ye diz çöktürmek isteyenlerle, Türkiye’yi şahlandırmak isteyenler arasındaki bir tercihtir. 14 Mayıs Kandil’in, Pensilvanya’nın ve onların ağababalarıyla, gücünü milletten alan, sırtını sadece milletine dayayan kadrolar arasındaki tercihtir. 14 Mayıs’ta, oy pusulasına mührü basarken, FETÖ’ye dönüş bileti kesmek istemeyenler Cumhurbaşkanımızın yanında saf tutmalıdır. 14 Mayıs’ta, oy pusulasına mührü basarken, PKK’ya Türkiye’ye giriş vizesi vermek istemeyenler, AK Parti kadrolarının, Cumhur İttifakı'nın safında yer tutmalıdır” diye konuştu.