Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi. Genç kızların ve kadınların güvenlik sorunu olduğunun altını çizen Özdağ, "Sen Mudanya'da genç kızların güvenliğini sağlayabildin mi? Gebze'de tecavüze direndiği için kafası taşla ezilerek öldürülen Ayşegül'ün güvenliğini sağlayabildin mi?' dedi. Özdağ ülkedeki ve Bursa'daki sığınmacı ve kaçakçı sorununa dikkat çekmek amacıyla Zafer Partisi Gemlik İlçe Binası'ndan hareketle Kumla, Kurşunlu, Mudanya sahillerini dolaştı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın konuşmasından satır başları şöyle;
Türkiye'de 13 milyon sığınmacı var. Bunların 5 milyonu kayıtlı, 2 milyonu kayıtsız olmak üzere Suriyeli Türkiye'de yaşıyor. Afganistan'dan gelen insanlarda Türkiye'de değişik illerimizde yaşıyor. Afrika ülkelerinden gelen insanlarda Türkiye'de yaşıyor. Bunların hepsi 11 milyon. Bunun dışında Mısır, Libya Irak, İran, Pakistan ve en son Rusya ve Ukrayna'dan gelenlerle birlikte sayı 13 milyonu geçmiş durumda. Özellikle 7 milyon Suriyelinin nüfusları Türkiye'de de çok hızlı artıyor. Çünkü 3. çocuğu aldıktan sonra çocuk yardımı yapıldığı için üçüncü, dördüncü, beşinci çocuklara Suriye'de doğurduklarından daha fazla çocuk doğuran Suriyeli kadınlar üç çocuk doğuruyorlar. Bu da nüfusu çok daha hızlı büyütüyor.
"TÜRK AİLENİN ÇOCUKLARINA YARDIM YAPILMAZKEN SURİYELİLERİN SAYILARININ ARTMASI İÇİN YARDIM YAPILIYOR"
Bir Türk ailenin ne birinci, ne ikinci, ne üçüncü çocuğuna yardım yapılmazken Suriyelilerin adeta sayılarının artması için bu yardım yapılıyor. Yetmiyor hastane masraflarını siz ödüyorsunuz. Yetmiyor eczane masraflarını siz ödüyorsunuz. Ve bütün bunların üstüne Pakistan'dan gittikçe artan sayıda Afganistan'dan İran'ı geçerek ve İran devletinin yardımıyla her gün binlerce kişi sınırdan geçerek içeriye giriyorlar ve Türkiye'nin değişik yerlerine dağılıyorlar. Bu gelen kitlelerin Türkiye'yle ilgili değişik fanteziler uyandırılıyor. Bir kısmı buraya sözde şeriat iktidarı getirmek amacıyla geliyor.
"KADINLARIMIZ SOKAKTA YÜRÜYEMEZ HALE GELDİ"
Ülkemize geliyorlar ve Türkiye'de ülkemizin her yerine yayılarak Türk insanının kaynaklarını kullanarak insanının işini elinden alarak Türk insanının yaşadığı şehirleri, kasabaları, ilçeleri güvensiz hale getirerek sayılarını arttırarak, vatandaşlık alarak hayatı Türk milletine cehennem ediyorlar. Bakın biraz önce bir vatandaşımız dedi ki 'Kumsala indik. Ve katil olmamak için kızımı, yeğenimi aldım. Oradan buraya geldim.' Kadınlarımız güven içinde yürüyemez hale geldiler. Eskiden büyük şehirlerde bile çocuklarımızı rahatlıkla gece sokağa bırakabilirdik. Şimdi bırakın çocukları bırakmayı gençleri bile sokağa bırakırken anne ve babaları endişe içinde evde bekliyorlar. Ellerinde kameralarla her yerde genç kızların, kadınların videolarını çekip ahlaksızca paylaşımlar yapıyorlar. Biz bunun aslında ne anlama geldiğini gayet iyi biliyoruz. Çünkü bunların kafasında Türkiye Müslüman değil ülke değil ve Türk kadınları da Müslüman değil. Onun için Taliban zihniyetine bu kadınlar helal kılınmış. Bunun da propagandasını yapıyorlar.
"GENÇLER SİZDEN BİR RİCAM VAR, DÖVMEDEN BIRAKIN"
İnsanlarımızı taciz eden bu ahlaksızlar derhal sınır dışı edilmelidir. Bu konuda hiçbir müsamaha gösterilmemelidir. Sevgili gençler sizden de ricam şu bu tür durumlarda siz güvenlik görevlilerini göreve davet edin. Güvenlik görevlileri işlerini yapsınlar. Siz fiziksel bir eylemde bulunmayım. Dövmeden bırakın. Bırakın polis işini yapsın. Jandarma işini yapsın. Ve yapmayan olursa bir üst makama şikayet edin. Ama eğer siz polise giderseniz jandarmaya gider şikayetinizi ederseniz her Türk polisinin her Türk jandarmasının zevkle bu işi yapacağını biliyorum. Bu işten bıkmışlar. Çünkü onlar sizden daha fazla bu rezillikleri her gün yaşamak zorunda kalıyorlar. Ama asla sinirlerimize mağlup olmayalım. Birilerinin senaryosunu yazdığı oyunlarda figüran durumuna düşmeyelim. Ülkemizi akılla savunalım. Demokratik hukuk devletinin kuralları içinde savunalım. Ülkemizi sandık başında savunalım. Artık Türkiye bu konuda seçeneksiz değil hiç kimse. Neden? Çünkü eskiden bu konuda Türk halkının önüne çıkıp biz yollayacağız. Gerekirse zorla diyen bir parti yoktu. Artık Zafer Partisi var.