GÜNDEM

Özgür Özel: Cumhurbaşkanı adayı değilim!

CHP Genel Başkanı Özel, "(Cumhurbaşkanı adaylığı) Değilim, çok net. Ben Cumhuriyet'in 2. yüzyılının ilk genel seçimlerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve hepimizin partisini yeniden iktidar yapmaya ve iktidar olduğu gece genel başkan olmaya, tarihe böyle geçmeye adayım" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "cumhurbaşkanı adaylığı" konusunda, "Değilim, çok net. Ben Cumhuriyet'in 2. yüzyılının ilk genel seçimlerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve hepimizin partisini yeniden iktidar yapmaya ve iktidar olduğu gece genel başkan olmaya, tarihe böyle geçmeye adayım." dedi.

Özel, Habertürk TV'de katıldığı canlı yayında, gündeme dair soruları yanıtladı.

Partisinin eylülde yapılacak kurultayına değinen Özel, CHP'nin Türkiye'ye demokrasi vadettiği için önce kendi içinde demokratik olması gerektiğini, maalesef parti tüzüğünün çağdaş sosyal demokrat bir partide olması gerektiği kadar demokratik ve özgürlükçü olmadığını söyledi.

Kurultay öncesinde Murat Karayalçın, Altan Öymen ve Hikmet Çetin'le bir araya geleceklerini dile getiren Özel, "Ben tüzükle ilgili sayın genel başkanlarımdan 'Nereye geldik? Ne noktadayız ve ne öneriyorlar?' onu alacağım. Ayrıca Ankara'da da takip eden hafta içinde Sayın Kılıçdaroğlu'na da tüzüğümüz konusunda, geldiğimiz nokta konusunda bilgi verip en son önerilerini alacağım ve tüzüğümüzü değiştireceğiz." diye konuştu.

Özel, yapılacak kurultayın CHP genel başkanını güçlendireceğine yönelik tartışmaların sorulması üzerine, "CHP genel başkanının konumunun güçlenmesi başka bir şey, yetkilerinin mutlaklaşması başka bir şey." ifadelerini kullandı.

Bugünkü tüzüğün genel başkana zaten her yetkiyi verdiğini dile getiren Özel, "Neler neler yapabiliyor. Bir para basamaz, bir adam asamaz. Onun dışında her şeyi yapar, o kadar söyleyeyim. Çünkü mesela ön seçim yapmayabiliyorsunuz, biz ön seçim yapmama maddesini kaldıracağız." şeklinde konuştu.

"Erken seçim meselesi çok tartışılıyor"

Özel, bu kurultayda erken seçim çağrısı olup olmayacağı sorusuyla ilgili şöyle konuştu: "Erken seçim meselesi çok tartışılıyor. Ben 31 Mart'tan hemen sonra o gece dedim ki 'Bu seçim sonuçlarını araçsallaştırarak bir erken seçim çağrısı yapmayacağım.' Sebebi de son derece ahlaki ve etik bir yerden. Sebebi şu, bir gün öncesine kadar ben 105 miting yaptım. 105 mitingde şunu söyledim, 'Bu seçim bir genel seçim değildir. Ey AK Partililer, ey MHP'liler. Bu seçimde bizim iyi, liyakatli, çalışkan adaylarımıza oy verin kendinizi iyi yönetsinler. Bu seçimde bize vereceğiniz oy Tayyip Bey'e, AK Parti'ye bir kırmızı kart göstermek değildir, sarı kart göstermektir, uyarmaktır. Bu seçimde bize oy verdiniz diye iktidar değişmeyecek' dedim. Niye? Aksi durum şöyle oluyor, halinden memnun değil ama partisinden de vazgeçmiyor ve ezbere aynı yere oy veriyor. Bu konuda ben seçmene bir taahhütte bulundum. O yerel seçime istinaden. Bir önceki seçim, bir yıl olmadan önce ve 5 parti bir arada yüzde 25 almışız. Tek başına partim 38 almış. Çıkıp da orada 'Haydi bakalım arkadaşlar, biz birinci partiyiz. Yürüyün erken seçime. Tayyip Bey devrilmiştir' desen bir gün önce bana inanan AK Parti'li ve MHP'li seçmen ömrü boyunca bir daha bana inanmaz, bu partiye inanmaz."

Fırsatçılık yapmamak gerektiğini dile getiren Özel, "'Bak biz 31 Mart'ta bu sonucu aldık, erken seçim lazım' demedim hiçbir zaman. Ama arkasından şunu ekledim, 'Vatandaşın ekonomik krizi büyük, ekonomik sorunları çok fazla. Bu sorunları çözmezseniz, geçim olmaz, geçim olmazsa seçim olur. Ben onun arkasında dururum' dedim." değerlendirmelerinde bulundu.

Parlamenter sistemle ilgili değerlendirmeleri sorulan Özel, "Siz bana şunu sorarsanız, 'Özgür Bey siz iktidar olduğunuzda ülkenin yönetim şekli ne olacak?' Cevabım, güçlendirilmiş parlamenter sistem." dedi.

Cumhurbaşkanı adaylığı

Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı yönündeki soru üzerine Özel, "Değilim, çok net. Kitabın ortasından cevap." dedi. Yanıtının çok erken olduğu, siyasette bu yanıtın kendisini bağlayacağı yönündeki soruya Özel, şöyle devam etti: "Bağlasın. Hiçbir zararı yok. Ben neye adayım biliyor musunuz? Ben Cumhuriyet'in 2. yüzyılının ilk genel seçimlerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve hepimizin partisini yeniden iktidar yapmaya ve iktidar olduğu gece genel başkan olmaya, tarihe böyle geçmeye adayım. Bu hiç azımsanacak bir talep, bu hiç azımsanacak bir irade, bu hiç azımsanacak bir siyasi hedef değil. Ben tarihe Recep Tayyip Erdoğan'ın işte 24-25 yıllık iktidarını sona erdiren, yeniden Cumhuriyet Halk Partili bir cumhurbaşkanı seçtiren, yeniden parlamenter sisteme geçiş döneminin genel başkanı olmuş, partinin bakanlarını, cumhurbaşkanını, meclis grubunu koordine eden, bu işi başaran ekipte genel başkanlık görevini yapmış birisi olarak tarihe geçmek onurların en büyüğü. Burada şey kolay, 'Ben gerekirse cumhurbaşkanı adayıyım', şöyle söyleyeyim, ben teknik direktörüm. Maçın anlaşılıyor ki 90. dakikasına doğru bir penaltı atılacak. O penaltıyı kimin atacağına ben karar vereceğim kurullarımla birlikte, belki bütün taraftara sorarak, en doğru kararı vererek. Penaltıyı atacaklardan biri de ben olursam topu elimde tutarken aklım gidebilir, 'Dur lan ben atayım' derim. Öyle bir şey yok, ben en doğrusu kimse ona attıracağım. Bunun önündeki demokratik mekanizmayı çalıştıracağım."

"Merhabalaşmak, el sıkışmak koalisyon protokolü imzalamak değildir"

Özel, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun görevini bıraktıktan sonra izlediği siyasi yol haritasından rahatsızlık duymadığını belirterek, Kılıçdaroğlu ile çok daha yakın çalışabileceklerini kaydetti. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeden önce Kılıçdaroğlu ile telefonda görüşerek önerilerini aldığını, görüşme bittikten iki gün sonra da Kılıçdaroğlu'na giderek bilgi verdiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin "koalisyon" ya da "AK Parti'yi aklama görüşmesi" değil "normalleşme" görüşmesi olduğunu vurgulayan Özel, şöyle konuştu: "Cenazede karşılaşınca el sıkışmayan liderler ülkesi olmaz. Ben bu fotoğrafın bir parçası olmak istemedim. Benim ayağım kırıldı ilk telefon Devlet (Bahçeli) Bey'den geldi. Bu son derece olgun, olması gereken bir şeydi. Devlet Bey rahatsızlandığında da belki ilk telefonu ben açtım. Her bayram 'Bana düşer' diye siyasi liderlerin 18'ini de arıyorum. Merhabalaşmak, el sıkışmak koalisyon protokolü imzalamak değildir. Ben AK Parti'nin 22 yılda yarattığı enkaza son düzlükte ortak olacak enayi değilim, açık söyleyeyim."

Özel, CHP-DEM Parti görüşmelerine dair Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerin yersiz olduğunu dile getirdi.

CHP olarak öz güveni yüksek bir siyaset yapacaklarını kaydeden Özel, "O siyaseti yapageldik, yapmaya da devam ediyoruz. 31 Mart seçimlerinde dedik ki 'Biz Türkiye ittifakıyız.' Bu ittifak içinde sosyal demokratlar var, muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, Kürt demokratlar var. 'Milli takım gol atınca sevinen herkes Türkiye ittifakında olabilir' dedik. 'Filenin Sultanlarının göndere bayrak çekerken gözleri dolan, heyecanlanan, gırtlağı düğümlenenlerin ittifakıyız.' Siyasi ittifak değiliz. Bu, şu demek; Türkiye'nin bayrağı ile Misakımilli sınırlarıyla bölünmez bütünlüğüyle sorunu olmayan herkesle otururuz, konuşuruz, görüşürüz, yol yürürüz." değerlendirmesinde bulundu.

31 Mart'ta daha önce DEM Parti ya da AK Parti'ye oy veren seçmenlerin de desteğini aldıklarını ifade eden Özel, DEM Parti ile AK Parti'yi birbirinden farklı tutmadığını söyledi. Özel "DEM'i yok saymak, ona oy verenleri, ağırlıklı olarak da Kürtleri yok saymaktır, ben bunun içinde olmam. DEM Parti'ye kategorik düşmanlık yapıp da 'Ben onlarla görüşmem, konuşmam' dediğimde onları seçen seçmenin vekilini yani o seçmeni hiçe saymış oluyorsun." dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda geçen hafta yaşanan gerginliğe değinen Özel, Meclis'e kavga görüntülerinin yakışmadığını söyledi.

Özel, 13 yıldır milletvekili olduğunu hatırlatarak, Meclis'te ilk kez kan ve kadına şiddet gördüğünü, bunun utancını yaşadığını belirtti.

"(Mahmud Abbas) Yanında bizi isterse ben Gazze'ye kendisiyle gitmeye varım"

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüşmek için resmi yazı ile girişimde bulunduklarını ve gün beklediklerini dile getiren Özel, şunları kaydetti: "Hem CHP Genel Başkanı hem Sosyalist Enternasyonal ikinci başkanı olarak, başkan yardımcısı olarak Beşşar Esed ile görüşmek istediğimi önce alternatif kanallardan, sonra arka kapı diplomasisi ile sonra kendilerinin uygun görmesini resmi yazı yollayarak talep ettik, gün bekliyoruz. Bu arada ayağım kırık olmasaydı, yetişseydi 1 Eylül'de Dünya Barış Günü'nde (Filistin) orada olmayı istiyordum ama herhalde kurultayın hemen sonrasına kalacak, Filistin'e gidiyorum. Gazze değil, Ramallah, Batı Şeria'ya. Sayın Mahmud Abbas ile telefonla konuştum. 'Oturuma katılamadım, gelmek istiyorum' dedim. Dedi ki; 'Cumhuriyet Halk Partisi bizim Batı'ya açılan penceremiz oldu bu dönemde. Cumhuriyet Halk Partisinin lideri randevu istemez, ikinci vatanına ne zaman gelmek istiyorsa bize söyler biz de karşılarız.' Ben şöyle söyleyeceğim kendisine, eğer kendisi uygun görürse başta ben, çok sayıda sosyal demokrat lider veya Türkiye'den bazı siyasetçiler kendisine eşlik etmek isteriz. Yanında bizi isterse ben Gazze'ye kendisiyle gitmeye varım."

"Olaylar Hamas'ın terör eylemi ile başladı diye İsrail'in bu yaptığı katliam meşrulaştırılabilir mi?"

Özel, Genel Kurul'daki konuşmasında Hamas'a terör örgütü demediğini, Hamas'ın terör eylemleri yaptığını söylediğini vurguladı.

Terör örgütünün bir tanımlama olduğuna işaret eden Özel, "Şunu hatırlayın olaylar Hamas'ın kasım ayı başında İsrail'e balonlarla ve sivil yerleşim bölgelerine yolladığı bombalarla başladı. Terör örgütü değil mi sivile yönelmiş askeri harekat? Ama kasımdan bugüne Hamas'ın bu yaptığına meşru müdafaa hakkı diye devlet terörü yaşanıyor. İsrail devlet terörü yapıyor, çoğu kadın ve çocuk sivilleri öldürüyor. Olaylar Hamas'ın bir terör eylemi ile başladı diye İsrail'in bu yaptığı katliam meşrulaştırılabilir mi? Ben Filistin Kurtuluş Örgütünün yanında olan Ecevit'in çizgisindeyim. Ben Mahmud Abbas'ın yanındayım, Filistin halkının yanındayım. Her bir Filistinli çocuğun, kadının, gencin, erkeğin yanındayım, arkasındayım." değerlendirmesini yaptı.