CHP Genel Başkanı Özgür Özel, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da düzenlediği darbe girişimine ilişkin, "Biz o gün 100 yıllık parti olduğumuzu, yendiğimizi, yenildiğimizi ama asla darbelerden medet ummadığımızı, yapılacak seçimlerde millet başka görev verene kadar ana muhalefet olduğumuzu, seçilmiş parlamentonun, demokrasinin arkasında olduğumuzu net bir şekilde ifade ettik." dedi.
Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'da demokrasiye ve millet iradesine kastedenlerin, halkın sağlam iradesiyle, demokrasiye bağlılığıyla geri püskürtüldüklerini söyledi.
CHP'nin FETÖ ile tarihsel husumetleri olduğunu ve yıllarca onlarla mücadele ettiklerini kaydeden Özel, "Bu Meclis'in tutanakları, başta rahmetli Kamer Genç'in ifadeleri olmak üzere, 15 Temmuz'a giden süreçte yapılan yanlışlara işaret eden onlarca, yüzlerce uyarı konuşmasıyla mevcuttur. Karşılığında duyduklarımız, bugün hatırlatmanın ne bize ne başkasına faydası olmayan, o çarpık yapıyı, o hain yapıyı sahiplenen ifadelerle doludur." diye konuştu.
Bütün darbelerin doğası gereği iktidara yapıldığını dile getiren Özel, "O gece Ankara'da bulunan 16 arkadaş, genel merkezimizde toplandık. Dedik ki 'Tüm darbeler meclisleri kapatır, bugün Meclis kapalı, açılmasını talep edelim, gidelim sahip çıkalım.' Biz Meclis'in açılmasını teklif edenler ve Sayın İsmail Kahraman da Meclis'i açan kişi olarak burada buluştuk. Hep birlikte Meclis'e giren, darbeye direnen, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu çok güç İstanbul'a ulaştığında da onun talimatlarıyla darbeye karşı en net tavrı takınan grup bizdik." ifadesini kullandı.
Darbe girişimi günü iktidarıyla ve muhalefetiyle doğru bir sınav verildiğini kaydeden Özel, şöyle devam etti: "Biz o gün 100 yıllık parti olduğumuzu, yendiğimizi, yenildiğimizi ama asla darbelerden medet ummadığımızı, yapılacak seçimlerde millet başka görev verene kadar ana muhalefet olduğumuzu, seçilmiş parlamentonun, demokrasinin arkasında olduğumuzu net bir şekilde ifade ettik. Atatürk'ün tevessül etmediği hiçbir şeye, bu ülkede hiç kimse tenezzül edemezdi. Bugün adı Fetullah Gülen de olsa fark etmez, tek adamlığa heveslenen kim olursa olsun fark etmez. Karşısındayız, demokrasinin arkasındayız."
CHP'nin artık "Güçlendirilmiş parlamenter sistemi" dile getirmediğine yönelik söylemler olduğunu belirten Özel, "CHP, Bu ülkeyi nasıl yöneteceğini hem kademe kademe önümüzdeki seçime doğru tüm şeffaflığıyla vurgulayacaktır. Yönetim sistemi için de CHP'nin vazgeçmediği tercihi, güçlü bir parlamentodur, parlamenter sistemdir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." diye konuştu.
Millete ve devlete olan sadakatin altını çizen Özel, "Dün gördüğüm bir 'Şaşkın'a da şunu söylüyorum ki 'Sen, devletin polisi olmayı yanlış anlamışsın, yanlış 'Devlet'in eline sarılmışsın.' Bir siyasiye saygı gösterilmesi eyvallah. Bu devletten maaş alan, bu milletin tamamı için görev yapması gereken, üzerinde üniformasıyla, yetkisiyle olan birilerinin, Türkiye'de siyasetin küçük bir kısmının temsiline eğilmesini, el etek öpmesini asla kabul etmiyoruz. Bundan sonraki süreçte de herkes, devleti yöneten devlet adamı gibi, devletin memuru gibi davranacak, böyle basit konularla Türkiye gündemini işgal edilen işlere girişilmeyecek, siyasiler de üzerlerine düşen yükün farkında olacaklar." ifadelerini kullandı.
Özel, muhatap kim olursa olsun devlet memuruna üstlendiği vazifenin gereğini hatırlatmanın doğru olacağını kaydederek, "Onun dışındaki her türlü yaklaşım, çok kutsadığınız ve esasen saygıda ve bağlılıkta bizden çok geride olduğunuz bu devletin dibine dinamit koymaktır. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok. Polis, hepimizin polisidir, asker, hepimizin askeridir. Türkiye Cumhuriyeti hepimizindir, kimsenin tapulu malı değildir." dedi.
"Bu konuda kusuru olan kim varsa cezalandırılacak"
İzmir'in Konak ilçesinde, sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın aileleriyle konuştuğunu belirten Özel, şunları kaydetti: "İki tarafın da söylediği şu, 'Yüreğimize su serpen şey, CHP'nin 'Bu işin siyaseti olmaz, ucu nereye giderse gitsin soruşturulacak' demesidir.' Bu ülkede ihmaller, ölenin kimliğine ya da sorumluluğu olanın pozisyonuna göre değerlendirildikçe, bu işler tekrarlanacak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'na talimatımız şu oldu, 'Sorumlu kimse, belediye personeliyse belediye, dağıtım şirketiyse dağıtım şirketi, savcılarla tam bir işbirliği içinde. Bu mesele nasıl olmuş, olmaması için ne gerekirdi, bundan sonrası için ne lazım, sorumluların saptanması, cezaların çekilmesi, üzerime düşen ne varsa yapılmasında kati bir tutum içerisinde olacağız' dedik. Bu öz güvenle, bu inançla, bu yaklaşımla meseleyi takip ediyoruz. İki aile de 'Böyle olsun, adalete kavuşulsun, başka canlar yanmasın.' diyorlar. Ben Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Bu konuda kusuru olan kim varsa cezalandırılacak. Adalet arayışının önünde engel olanlardan değil, ailelerin yanında, adaleti arayanlardan olacağız. CHP Genel Başkanı olarak söz veriyorum."
Özel, bu meseleyle ilgili grup başkanvekillerinin çalışma yaptıklarını ve bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istediklerini belirterek, "Buradan, bir kaza olunca 'Aman ucu bize dokunacaksa' diye her şeye 'Hayır' diyenlere, 'Hadi' diyorum, AK Parti, MHP, belki de ucu bize dokunacak, belki de ucu bizim belediyeye dokunacak. Kaldırın elleri, engelleyelim ölümleri kurun şu komisyonu. Kuralım komisyonu, bundan sonra Türkiye'de iş kazaları ve böyle ölümler olmasın diye ne gerekiyorsa hep beraber yapalım." diye konuştu.
Özgür Özel, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un depremden etkilenen illerde 1,5 yılda 76 bin deprem konutu yapıldığına dair açıklamasına değinerek, "Şimdi çıkmış, diyor ki, '2025 sonu, yani depremden 3 yıl sonra 'bütün konutlar bitecek' diyor. Sözlerin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Devletin ciddiyet göstermesine, devlet sözlerinin tutulmasına, tutulmayan sözlerden hesap sorulmasına ihtiyaç var. Söz tutmayandan hesap sormak, bu milletin hakkıdır ve onu eninde sonunda önüne gelen ilk sandıkta yapacaktır." dedi.
"Sen kimin malını, madenini kapatıyorsun?"
Eti Krom AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Yıldırım'ın maden işçilerine yönelik ifadelerini eleştiren Özel, "Sen kimin malını, madenini kapatıyorsun? Sen kimsin, seni kim şımarttı böyle? Elektrikteki özelleştirme gibi çarpık bir özelleştirme. Madeni babasının malı sanıyor, kapatırmış, onları aç bırakırmış. O küstah Ali Rıza Yıldırım'a diyorum, ya işçilerin hakkını verirsin ya gelir alnını karışlarız." ifadesini kullandı.
AK Parti Ankara Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Delegasyonu Başkanı Yıldırım Tuğrul Türkeş'in "Gezi Parkı olayları"na ilişkin davanın hükümlüsü Osman Kavala'yı ziyaret edeceğine ilişkin açıklamasıyla ilgili Özel, "Türkeş, 'Gerçek milliyetçilik bunu gerektirir' diyor. Şimdi bu Tuğrul Türkeş'e bakalım MHP ne diyecek?" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'de sahipsiz hayvanlar sorunu olduğunu belirten Özel, şöyle konuştu: "Bu sorun maalesef sabah erken saatlerde okuluna giden çocuklara, servisine giden işçilere, namaza giden yaşlılara karşı önemli bir sorun, çözülsün istiyoruz. Ama bunun çözümü için insancıl, akılcı, bilimsel yöntemlerin uygulanması gerekirken, verilen kanun teklifiyle, muğlak ifadelerle öldürmeyi meşrulaştıran ve çözümü tamamen belediyelerde uygulayıcıların inisiyatifine bırakan, 2028 sonuna kadar barınak meselesinin sorumluluklarını bu konuda erteleyen, bakımevi açma sorununu 2028'e kadar erteleyen, yani kaş yapayım derken göz çıkaran, hayvan hakları derken hayvanların en birincil hakkı olan yaşam hakkını tehdit eden bir ölüm yasasını getirdiler."
CHP olarak bu kararın karşısında olduklarını bildiren Özel, "Hayvan hakları yasası diye getirilen ölüm ve infaz yasasına, bu salonda bulunan grubumuz sonuna kadar bütün gücüyle tarihi bir direniş gösterecek. Söz veriyoruz." ifadelerini kullandı.
"Sosyal medyadan solculuğu, klavyeden muhalefeti bırakın"
Özel, son birkaç ayda akaryakıta, mobil haberleşmeye, elektriğe, köprü ve otoyollara zam geldiğini, bir tek asgari ücrete zam yapılmadığını söyledi.
Asgari ücretin halen 17 bin lira olduğunu belirten Özel, "Bugünkü 17 bin lira, ocaktaki 13 bin liranın alım gücünde. Asgari ücret 4 bin lira eridi. Vergideki adaletsizlikten de ayrıca eriyor. Bu gidişle aralığa kadar zam yapılmazsa, şu ana kadar eridiği kadar erise, verildiği gündeki asgari ücret 9 bin liraya düşecek. 'Asgari ücrete zam yaptım.' diyenler, enflasyon canavarını üzerlerine saldıkları işçinin elindekini aldılar, bitirdiler." şeklinde konuştu.
Gebze'de asgari ücret, emek ve emekçi mitingi yaptıklarını ancak şu ana kadar bu konuda bir adım atılmadığını dile getiren Özel, şöyle devam etti: "Sosyal medyadan solculuğu, klavyeden muhalefeti bırakın. Bu millet tarihinin en büyük yoksulluğunu yaşıyor. Çıkın meydanlara mücadeleye destek verin. Milletin, ezilenlerin sesi olmayı sürdüreceğiz. Bugün Türkiye nefesini tuttu, bir maaş artışı bekliyor. En düşük emekli maaşı 10 bin lira. Ne demek 10 bin lira? 270 dolar, 250 avro. Yurt dışında söylüyorsun, 'tercüme hatası' diyorlar. AK Parti geldiğinde 8 çeyrek altın alan en düşük emekli maaşı bugün 2,5 çeyrek altın alamıyor."
Özel, en düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya yükseltilmesini de içeren kanun teklifine ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu: "En düşük emekli maaşının artışını bekledik. Beklentimiz asgari ücretti. Sayın Abdullah Güler açıkladı, 12 bin 500 lira. En düşük emekli maaşı 6 ay önce 10 bin lira olduğunda 25 kilo dana kıyma alıyordu. Dün 16 kiloya düşmüştü, bugün yaptıkları sözde zamla 20 kiloya çıktı. Bugün siz emekliye zam yapmıyorsunuz. Siz bugün emeklinin cebinden 6 ay öncesine göre 5 kilo kıyma parası çalıyorsunuz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu milleti bu cendereden kurtaracağız. Sizin elinizden kurtaracağız. Sadece zenginleri kayıran, yoksulu sömüren bu sisteme son verene kadar Cumhuriyet Halk Partisi olarak sizin için çalışacağız, sizin için mücadele edeceğiz, sizinle birlikte hakkınızı söke söke alacağız. Bu ülkede ya yüzler gülecek ya da yüzleri güldürecek halkın iktidarı gelecek. Geçim yoksa çok yakında seçim var."