CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bizim belediyelerimiz hesap vermekten kaçan belediyeler değildir." ifadesini kullandı.
Özel, partisinin Genel Merkezinde, CHP'li Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyeleriyle Beykoz Belediyesindeki soruşturmalar ve müfettiş görevlendirmelerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
"Bu gelişmeleri, iktidarın yerel seçim kaybından sonra başlattığı yeni Anayasa tartışmasından, 'İsrail bize saldıracak' tartışmasından, 'Öcalan gelsin Meclis'te konuşsun' tartışmasından ve Esenyurt Belediyemiz ile diğer belediyelere kayyum atayarak başlattığı tartışmalardan bağımsız görmüyoruz." değerlendirmesinde bulunan Özel, hükümetin, bu tartışmalardan beklediği toplumsal desteği alamadığını, gündemi istediği gibi şekillendiremediğini söyledi.
İktidarın yerel seçimlerin ardından CHP'li belediyelerin elini kolunu bağlamaya çalıştığını savunan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "'İller Bankası'ndan yıllardır yapılmayan kesintileri hemen isteyebilir miyiz?', 'SGK bütün alacakları tahsile girişsin' gibi yaklaşımları vardı. O takvim işliyor. Yıllardır AK Partili belediyelerin ödemediği SGK primlerini, hepsini birden, faiziyle bizden istiyorlar. Şimdi bu hakkaniyet olabilir mi? Hayır. Amaç ne? Efendim, 10 yıldır AK Parti belediyesi, 15 yıldır MHP belediyesinin ödemediğini faiziyle ve bir seferde CHP'li belediyeden isteyelim. Ödemezse haciz yollayalım. Hacizle aciz gösterelim. Ya da hesaplara el koyalım. 'Gördünüz mü bak CHP geldi, belediye çalışanlarına maaş ödeyemiyor. Belediye çalışanları maaşsız kaldı. Yarın CHP iktidar olursa devlet memurlarının da maaşını ödeyemez.' Böyle bir yalana tenezzül ediyorlar, buradan medet umuyorlar ve CHP'li belediyeleri itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bütün hesap, kitap bunun üzerine."
Belediyelerin herkese hizmet ettiğini dile getiren Özel, sadece CHP seçmeninin değil, diğer partilere oy veren seçmenin de cezalandırıldığını belirtti.
Özgür Özel, şöyle devam etti: "Konser tartışmaları, SGK borcu tartışmaları, müfettişler, soruşturmalar… Bunlar karşımızdaki kötü aklın, kendi menfaatini milletin menfaatinin üzerine koyan asıl hedefini su yüzüne çıkarmıştır. Yani 'Ben bir kez daha seçilebilmek için gerekirse bir şehrin çöplerinin toplanmamasını, bir belediyenin çalışanlarının maaş alamadığı için kiralarını ödeyememesini, çocuğunun karnını doyuramamasını, bir şehirde kanalizasyon hizmetlerinin aksamasını göze alıyorum' diyor. Yeter ki bu belediyelere 'İş yapamıyorlar, bakın belediyeyi kötü yönetiyorlar, ülkeyi de yönetemezler' diyelim. 'Benim ülkedeki kötü yönetimime rağmen insanlar bana oy versin.' Bu kadar ucuz ve bu kadar basit bir hesapla karşı karşıyayız."
"Bütün Türkiye kent lokantalarını konuşuyor"
Özgür Özel,"Bizim belediyelerimiz hesap vermekten kaçan belediyeler değildir." dedi.
Özel, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "CHP belediyeler hiç yapılmamış öğrenci yurtlarını yapıyorlar, hiç yapılmamış kreşleri inşa ediyorlar, yeşil alanlar yapıyorlar, sosyal yardımları önceki yönetimlere göre ortalama 4,5 kat artırdık, 4 ila 5 kat. Bizim belediyelerimiz üreticiye destek veriyor, öğrenciye burs veriyor, yaşlılara evinde hizmet ediyor. CHP'li belediyeler dalında kalmış narenciyeyi toplayıp, fakire dağıtıyor. Deprem bölgesinde enkaz altındaki kayısıyı alıp, dönüyor İstanbul'da yoksullara dağıtıyor. Ücreti karşılığında alıp yapıyor. Bunların hepsini bir bir yaşadık. Siz ne anlatıyorsunuz? Bütün Türkiye kent lokantalarını konuşuyor. İki tane maske dağıtamadınız, maskeleri CHP'li belediyeler dağıttı. Ankara'da belediyemiz yaptığı dayanışma çağrısıyla vatandaşın esnaftaki borcunu kapattı. Veresiye defterleri sıfırlandı. Esnaf rahat etti, millet mahcubiyetten kurtuldu. Bunları yaşayan millete 'Efendim CHP, belediyeciliği bilmez.' Nasıl bilmez? Nasıl bildiğimizi millet sana öğretti."
"31 Mart günü kantara çıktık"
Kazandığı her seçimin ardından "Aklandı, ibra oldu, yönetimim meşrulaştı" diyenler bulunduğunu hatırlatan Özel, "Yahu çıktık işte kantara kardeşim, 31 Mart günü kantara çıktık. Millet karar verdi. Sana nüfusun yüzde 20'sini, bize yüzde 65'ini yönetme yetkisini verdiler. Ne konuşuyorsun? Millet bir karar vermiş, kabulleneceksin, takdir edeceksin, örnek alacaksın, çalışacaksın. İyi belediyecilik yaparsan seçim kazanacaksın. Bu kadar net." ifadelerini kullandı.
"Biz, 25 yıl yönettikleri belediyelerde vatandaşa değil, bir avuç azınlığa hizmet edenlerden aldık bu belediyeleri. Milletin parasını millet için değil, kendi çevresindeki derneklere ve vakıflara aktaranlardan aldık. Helikoptere binip İstanbul'un üzerinde kupon arsa dağıtanlardan aldık." diyen Özel, hiçbir denetimden kaçmadıklarını söyledi.
Özel, AK Parti ve MHP belediyelerine teftiş yapılmadığını iddia etti.
"Tasarruf genelgesine konserleri koymamanın gerekçesi ne?"
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile AK Parti'li belediyelerin konser organizasyonlarına ödediği paralara ilişkin tabloları gösteren Özel, "Tasarruf genelgesine konserleri koymamanın gerekçesi nedir? Bakan bunu açıklasın. Kreş tasarrufa giriyor, yurt tasarrufa giriyor, nefes alsan tasarrufa giriyor konser tasarrufa girmiyor. Ülkeyi yöneten sizsiniz." dedi.
Kamu görevlilerine de çağrıda bulunan Özel, şunları söyledi: "Sayıştay'a çok saygılıyım, Meclis adına yapıyorlar. Mülkiye müfettişlerine çok saygılıyım, devlet adına yapıyorlar. Yalnız gittiğiniz yerde varsa bir şey bulun yazın, bugüne kadar zaten neyi yazdınız da hesabını veremedik. Bulun yazın. Ama 'Araştırın, karıştırın, bunları suça bulaştırın' talimatına uyanın devlete değil AK Parti'ye hizmet ettiğini de unutmam, unutturmam. Gidin namusunuzla denetleyin, namussuzluk varsa çıkarın. Ama namussuzca verilen siyasi talimatlarla suç icat etmeye çalışmayın. Yoksa hepinizin bugün de yarın iktidarımızda da başımızın, gözümüzün üstünde yeri var. Devletin parasını, milletin parasını ve devlet adına denetleyen en kutsal meslektir. Bizim denetlenmekten korkumuz yok. Ama birtakım siyasi operasyonlara kimse alet olmasın. Atılan her imzanın, atılan her iftiranın bir gün gelir hesabı sorulur."
"Asla gerçek gündemden kopmayacağız"
Cumhur İttifakı'nın kendi içindeki krizle meşgul olmak yerine CHP'ye kriz ihraç etmeye çalıştığını dile getiren Özel, "Milletin derdi ile meşgul değiller. Hem kendi aralarındaki krizi gölgelemek, hem de vatandaşın asıl gündeminin üzerine perde çekmek için her türlü hukuksuzluktan medet umar hale gelmişler." dedi.
Özgür Özel, CHP'li belediyelere 230 müfettiş gelirken, AK Parti'li belediyelere tek müfettiş görevlendirilmediğini söyledi.
Özel, "Halen daha böyle alengirli işlerle meşgulsünüz. Var mı Cumhuriyet Halk Partisi'nde bulabildiğiniz bir şey, çıkarabildiğiniz bir şey? O yüzden asla ve asla gerçek gündemden kopmayacağız. Buyursun gelsinler, teftişlerini yapsınlar. Asla ve asla vatandaşın yoksulluğunu, işsizliğini, 17 bin lira asgari ücreti 21 bin liraya çıkarmaya çalışmalarını asla ve asla unutturmayacağız. 30 bin liralık asgari ücret teklifimizi sonuna kadar il il, ilçe ilçe, mahalle mahalle savunacağız." dedi.
Açıklamanın ardından Özel, bir basın mensubunun, "Bugün itibariyle CHP'nin iktidarla normalleşmesi sona erdi diyebilir miyiz?" sorusu üzerine, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin zaten iktidarla normalleştiği filan yok. Biz bu iktidarın kötücül aklına rağmen onu seçen seçmene duyduğumuz hürmeti ifade ediyoruz." dedi.
Milletin haklı taleplerini dile getirdiklerini ifade eden Özel, "Bu milletin haklı taleplerinden başka ne konuşmuşuz da normalleşme. Ben milletle normalleşmeye sonuna kadar devam edeceğim. Normal olanı yapmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Normali milletin hakkını aramamızdır. Günü geldiğinde de iktidar olup o hakkı verme görevi Cumhuriyet Halk Partisi'nindir." diye konuştu.
Genel Başkan Özel'in kabulü
Öte yandan, Özgür Özel, Türk Diyabet Vakfı İkinci Başkanı Prof. Dr. Mehmet Temel Yılmaz ve beraberindeki heyeti CHP Genel Merkezi'nde kabul etti.
Partinin basın biriminden yapılan açıklamaya göre, görüşmede Özel'e, Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, İzmir Milletvekili Ednan Arslan ve Bursa Milletvekili Kayıhan Pala eşlik etti.