SİYASET

Özgür Özel: İçişlerinde kendi kararını veren bir Suriye'den tarafız!

Partisinin TBMM grubunda konuşan Özgür Özel, "İçişlerinde kendi kararını veren bir Suriye'den tarafız. Türkiye, sonu olmayan maceralardan uzak durmalıdır. Bizim safımız, yurttaşlarımızın güvenliğidir. Türkiye, başka birilerinin planının parçası olamaz. Bu maceradan geri dönün" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Güçlü bir bütçesi olan icracı bir 'engelliler bakanlığı', iktidarımızın ilk gününde hayata geçecek." dedi.

Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nın başlangıcında, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen İrade Engel Tanımaz Görme Engelliler Ulusal Satranç Turnuvası'nda dereceye girenleri kürsüye davet ederek, kupalarını takdim etti.

Loading...

İYİ Parti'den istifa ederek CHP'ye katılan İzmir Milletvekili Ümit Özlale'yi kürsüye davet eden Özel, "Türkiye İttifakı" ile son yerel seçimlerde birinci parti olduklarını; CHP'yi her zaman baba evi olarak nitelendirdiklerini söyledi. Özgür Özel, Ümit Özlale'ye parti rozetini taktı.

Özlale ile CHP'nin hem ekonomi takımının hem de İzmir'deki temsil gücünün daha da arttığını ifade eden Özel, "Ailemiz büyümeye devam ediyor. Baba evine katılımlar devam ediyor. Bundan sonra da baba evine gelenlerin arttığını ve CHP'nin güçlenerek, büyüyerek kararlılıkla iktidara doğru adım adım yürüdüğünü hep birlikte yaşayacağız." diye konuştu.

Dünya Engelliler Günü dolayısıyla yaptıkları çalışmaları anlatan Özel, engellilerle dün yemekte bir araya gelerek sorunlarının çözümü için istişarelerde bulunduklarını aktardı.

Devletin engellilerle ilgili istatistikleri doğru tutmadığını savunan Özel, "Çünkü engellilere yapılan yardımları bir lütuf, oy alma aracı halinde kullandığını üzüntüyle takip ediyoruz. Verdikleri bir istatistiğe göre, 4 milyon 882 bin engellimiz var, TÜİK 5 milyon 841 bin diyor ama STK'ler, engellilerin kuruluşları rakamın 10 milyona yakın olduğunu söylüyorlar. Doğru düzgün istatistik tutmayan, şeffafça paylaşmayan, engellinin sayısında engelli dernekleriyle bile uyuşmayan bir anlayış yönetiyor maalesef ülkeyi." ifadelerini kullandı.

"Tüm engelleri kaldırmak için onlarla birlikte çalışacağız"

En düşük engelli aylığının 2 bin 800 lira olduğunu, en fazla desteğin de ancak 5 bin liraya kadar çıktığını dile getiren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz, 12 bin 500 lira ile 17 bin lira ile geçinmenin sefalet olduğunu anlatırken, birileri engellilerin 2 bin 800 lira ile dezavantajlarını ortadan kaldırıldıklarını iddia ediyor. Ne yanlışlar yaptıklarının üzerinde hep durduk, bundan sonra biz neler yapacağımızı söylüyoruz. Dün tüm engellilerimizle konuşurken de ifade ettim; güçlü bir bütçesi olan icracı bir 'engelliler bakanlığı', iktidarımızın ilk gününde hayata geçecek. Engellilerin bağımsız bireyler olduğu, yardım değil hak talep ettiklerini bilerek tüm adımlarımızı buna göre atacağız. Engellilerin eğitimden istihdama kadar tüm haklara erişiminde önlerine konan tüm engelleri kaldırmak için onlarla birlikte çalışacağız."

CHP'nin iktidarında engelli maaşının ve engellilere evde bakım desteğinin net asgari ücret tutarında olacağını; Engelliler Haftası'nda tüm engellilere yılda bir kez asgari ücret tutarında seyyanen ödeme yapacaklarını söyleyen Özel, ayrıca atama bekleyen engelli öğretmenlere ilişkin süreci de yakından takip edeceğini bildirdi.

Özgür Özel, partisinin 17. Olağan Gençlik Kolları Kurultayı'nda Genel Başkanlığa seçilen Cem Aydın ve yönetimini tebrik etti, 3 yıl boyunca görevi yürüten Gençosman Killik ve ekibine teşekkür etti.

"Sömürüyü değil, emeği savunuyoruz"

Özgür Özel, 4 Aralık'ın, Dünya Madenciler Günü olduğunu anımsatarak, bu günün, Türkiye'de, Almanya ve Fransa'daki gibi büyük kutlamalar ve coşkuyla değil, "boyunlar bükük ve taziye tadında" geçtiğini savundu.

Almanya'da, Fransa'da ve İngiltere'deki madenlerde yıllardır ölümlü kazalar olmadığını belirten Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim topraklarımızda maalesef 'Bu mesleğin fıtratında ölüm var.' lafı artık klişeleştirilmeye çalışılıyor. Ömrüm buna itirazla geçti. Hans'ın fıtratında olmayanın, Hasan'ın fıtratında olmayacağını, ülkedeki bütün madenlerde yaşanan bu kazaların önüne geçmenin mümkün olduğunu ama bunun bir sermaye ve işletme mantığıyla değil, Anayasa ile güvence altında bulunan ve özelleştirilmesi yasak olan ancak 'redevans veya işletme hakkı' diyerek özelleştirilen madenlerin kar hırsı ve üretim baskısı yüzünden olduğunu hep söylemeye çalıştım, söylemeye de devam edeceğim. Ama şunu bilin ki, 2002'den bugüne kadar AK Parti döneminde, 2 bin 79 madenci hayatı kaybetti. Biz hep Soma'yı biliyoruz ama AK Parti döneminde 6 tane Soma yaşadık."

Çeşitli kentlerde madenlerde yaşanan ölümlü kazalara değinen Özel, maden işçilerinin örgütlenmekten başka çarelerinin olmadığını belirtti.

"Madenciler teker teker ölürlerse haklarını alamıyorlar, hep birlikte öldüklerinde sesleri duyuluyor. Ölürken bile kalabalık olmanın, birlikte olmanın bir karşılığının olduğu acımasız toprakların üzerinde yaşıyoruz." ifadelerini kullanan Özel, "Onun için Dünya Madenciler Günü'nde bütün madencilere ve emekçilere diyorum; en kötü örgüt, örgütsüzlükten iyidir. Örgütlenin, sendikalı olun, mücadele edin, haklarınızı arayın ve savunun. Ölümü değil, yaşamı savunuyoruz; sömürüyü değil, emeği savunuyoruz." şeklinde konuştu.

Özel, bir soruşturma kapsamında tutuklanan DİSK Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan'a destek vererek, "Remzi Çalışkan Başkanımızı da bu kumpasta tutukladılar. Buradan tüm emekçilere, sendikalı işçilere ve onları şahsında Remzi Çalışkan'a selam olsun. Remzi Çalışkan yalnız değildir, hepimiz arkasındayız." dedi.

"Silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak" suçundan tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer'i cezaevinde ziyaret ettiğini anlatan Özel, Özer'in büyük bir mücadele verdiğini de söyledi.

Aile hekimlerinin bu hafta da iş bırakma eylemi yaptığını hatırlatan Özel, "Bir yönetmelik çıktı. Onları hekim değil yarış atı gibi gören, istatistiklere göre değerlendiren, ona göre para kesen, para veren ve özlük haklarını, güvencelerini ellerinden alan saçma sapan bir yönetmelik." diye konuştu.

Özel, yönetmeliğin sağlık sistemine zarar verdiğini savunarak, "Ağrı kesici ya da antibiyotik yazarken istatistiklere göre para kesilmesinden korkan doktorlar, hastalarını doğru tedavi edemez hale gelecek." dedi. Hastaların kamu hastanelerine gitme sıklıklarının da aile hekimlerini maddi yaptırımlarla karşı karşıya bıraktığını belirten Özel, bu durumun hekimlik mesleğini itibarsızlaştırdığını öne sürdü.

Eylem süresince bazı eczacıların, aile hekimlerinin daha önce uygun gördüğü ilaçları ödünç olarak temin ederek hastaların mağduriyetini gidermeye çalıştığını anlatan Özel, eczacıların ve aile hekimlerinin bu dayanışmasını takdir ettiğini belirtti. Özel, aile hekimlerinin, eczacıların ve hasta haklarının arkasında olduklarını bildirdi.

"Depremzedelerin haklarını sonuna kadar savunacağız"

Hükümetin depremzedelere yönelik vaatlerini yerine getirmediğini savunan Özel, Hatay'da konut teslim oranının sadece yüzde 12 olduğunu ve yurt genelinde deprem mağdurlarının büyük kısmının hala çadır ve konteynerlerde yaşadığını söyledi. Özel, "Seçimden 2 gün önce verilen bu vaatlerin yerine getirilmediği ortada. Depremzedelerin haklarını sonuna kadar savunacağız." açıklamasında bulundu.

CHP'li belediyelerin deprem bölgesindeki çalışmalarından örnekler veren Özel, evlerin hepsi teslim edilene kadar depremzedelerin haklarını savunacaklarını belirtti. Özel, deprem bölgesinde 30 Kasım 2024'te sona eren mücbir sebep hali uygulamasının yeniden hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Deprem bölgesindeki esnafın zor koşullarda çalıştığını, mücbir sebep uygulamasının kaldırılmasıyla da esnafın vergi, stopaj ve muhasebeci tutma yükümlülüklerinin geri geldiğini bildiren Özel, "Bir esnafımız, 'Mücbir sebep yeniden uygulanmazsa kepenk kapatırız ve üzerine 'Mücbir sebep dolayısıyla kapalıyız' yazarız.' dedi. Esnafımızın bu çağrısını duyuyoruz ve destekliyoruz." diye konuştu.

Özel, Hatay başta olmak üzere deprem bölgesindeki illerde bulunan tüm esnafa destek verilmesi gerektiğini belirtti.

"Bu bölgenin en önemli aktörü Türkiye'dir"

Türkiye'nin dış politikası ve Suriye'deki gelişmelere de değinen Özel, Türkiye'nin komşularıyla iyi ilişkiler kurması gerektiğini ifade etti. Atatürk'ün dış politikadaki ilke ve vasiyetlerine ilişkin "Komşuların iç işlerine karışmamak, toprak bütünlüğüne saygı duymak ve devlet dışı unsurlarla iş birliği yapmamak, bize bırakılmış en önemli öğütlerdir." değerlendirmesinde bulunan Özel, Türkiye'nin Suriye politikalarında bu ilkelerden uzaklaştığını savundu.

Hükümetin, Suriye politikasında geçmişteki yanlışlarının sonuçlarının ağır olduğu yönündeki görüşünü paylaşan Özel, "Maalesef bunun sonucunda milyonlarca sığınmacı Türkiye'ye geldi, bizim gencimiz yerine ucuz iş gücü oluyorlar, bizim gencimiz işsiz. Bizim yoksulumuz yerine sosyal yardım alıyorlar, bizimkilerin maaşları yetmiyor, sosyal yardım yetmiyor. Bu ülkede ne huzurları var ne huzur veriyorlar. Bu süreçte halen daha birileri aynı yanlışta ısrar ediyor. Bu bölgenin en önemli aktörü Türkiye'dir. İlk seçimde iktidarı devralacak partinin Genel Başkanı olarak ifade ederim ki, biz bu yaşananlara kayıtsız kalamayız." ifadelerini kullandı. Özel, Türkiye'nin dış politikasında soğukkanlı ve tutarlı bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

"Biz, toprak bütünlüğü korunan, Türkiye'ye zarar gelmediği sürece, iç işlerinde kendi kararlarını veren bir Suriye'den tarafız. Oysa bugün Suriye tüm bölge için istikrarsızlık üreten, vekalet savaşlarının yürütüldüğü bir ülkedir. Bu istikrarsız hal Suriye'ye zarardır, ondan sonra en çok Türkiye'ye zarardır. Bizim beklentimiz Suriye'de istikrarın sağlanması, Türkiye'ye yönelen terör tehdidinin son bulması, ülkemizdeki Suriyelilerin bir an önce kendi vatanlarına dönmesidir. Türkiye, sonu belli olmayan maceralardan uzak durmalıdır. Bugün HTŞ gibi terör örgütlerinin Suriye rejimini geriletme çabalarına, büyük bir temkin ve aklıselimle yaklaşılmalıdır. İran'ın bölgede zayıflatılması, mezhep savaşlarının körüklenmesi, İsrail'in hakimiyetinin artması ve güvenliğinin sağlanması Ankara'nın önceliği olmamalıdır. Önceliğimiz değildir, asla olmamalıdır."

"Suriye'yi bölmeye yönelik planlardan uzak durun"

Özgür Özel, Türkiye'nin Suriye politikasında geçmişte yapılan hatalardan ders alınması gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye bir elinde HTŞ'yi, diğer elinde YPG'yi tutanların açtığı yolda yürüyemez. Türkiye, dışarıda yazılmış bir senaryonun uygulayıcısı, figüranı olamaz. Kendine ait planı olmayan, başkasının planlı parçası olur. Türkiye, birilerinin planının parçası olamaz. Hükümeti uyarıyoruz, Türkiye'yi 2010'ların başındaki politikalara geri döndürmeyin. Suriye'yi bölmeye yönelik planlardan uzak durun. Suriye, Rusya, İran komşumuzdur. Tüm komşularımızla iyi ilişki içinde olmak zarurettir." diye konuştu.

ABD'nin Türkiye'nin müttefiki olduğuna işaret eden Özel, ülkenin, Batı ile ilişkilerinin iyi olmasını da zaruri bulduğunu dile getirdi. Özel, şöyle devam etti: "Ancak biz ne ABD'nin ne Rusya'nın bölgedeki çıkarları için çalışabiliriz. Ne büyük Orta Doğu Projesi'nin eş başkanı gibi hareket edebiliriz ne de batıdaki yurttaşlarımızın zor durumda kalacağı angajmanların içine girebiliriz. Yurttaşlarımızın güvenliği, 'Suriye'de istikrarı mı gerekli kılıyor', CHP tam orada durmaktadır. 'Bu masanın etrafında konuşmak mı istiyorsunuz?' CHP yardıma hazırdır. 'Esad'la görüşülsün.' derken temel gayemiz istikrar ve Türkiye'deki sığınmacı sorununun çözümüdür. Sayın Esad'a da çağrımızdır: herkes gittiğinde biz burada kalacağız, burada olmaya devam edeceğiz. Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak sizin menfaatinizedir. Bugün Türkiye'yi yöneten yönetimle, geçmişteki gerilimler, haklı-haksız diyaloglar, karşılıklı söylenen sözler ne olursa olsun, Suriye'nin toprak bütünlüğü, Suriye ve Türkiye halklarının kardeşliği için yeni bir sayfa açılmalı, diyalog başlatılmalıdır. Bu noktada CHP üzerine ne düşüyorsa tam da oradadır."

"İktidar yanlılarının bir süredir Suriye'deki karmaşaya müdahil olmakta fazla heveskar olduklarını" ileri süren Özel, "Troller, sözde uzmanlar, yorumcular Suriye'de Türkiye adına adeta bir fetih hareketinin başlatıldığını anlatmaktadır. Oysa bu türden hayalci yaklaşımların neye mal olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir kez daha Erdoğan'a sesleniyorum, Gaziantep'teki yurttaşlarımızı, Hatay'daki, Kilis'teki yurttaşlarımızı, onların acılarının hatırlayın. 10 Ekim katliamını hatırlayın. Şımartılanların, sınırın zafiyete uğramasının ne maliyetleri olduğunu hatırlayın, bu maceradan geri dönün." sözlerini sarf etti.

"Asgari ücretliler kart limitlerini tüketti"

CHP'nin ekonomi kurmaylarının Türkiye genelinde saha ziyaretlerinde bulunduğunu anlatan Özel, birçok ilde sanayici, çiftçi ve esnafın yaşadığı ekonomik zorlukların detaylı bir şekilde raporlandığını aktardı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine ve partisine yönelik eleştirilerini hatırlatan Özel, bunları "gündem değiştirme çabası" olarak nitelendirdi. 

Bahçeli'nin söz konusu eleştirilerinin yer aldığı belirtilen kağıdı yırtan Özel, "Devlet Bey, senin istediğin zaman senin istediğin şeylerin konuşulması, Erdoğan'ın işine gelen gündemlerin peşine takılınması dönemi çok gerilerde kaldı." ifadelerini kullandı.

Ekonomideki sıkıntıların görmezden gelinemeyecek boyutlara ulaştığını savunan Özel, "Sanayiciden esnafa, emekliden asgari ücretliye kadar herkes ekonomik darboğazda. CHP olarak bu sorunların çözümü için hem saha çalışmalarımıza devam edeceğiz hem de çözüm önerilerimizi somut bir şekilde ortaya koyacağız." dedi.

Kredi kartı borçlarının vahim duruma geldiğini ve çözüm bulunması gerektiğini dile getiren Özel, "Biz CHP olarak 10 bin TL'ye kadar olan kredi kartı borçlarının faizlerinin bankalar tarafından silinmesini ve borcun kamu tarafından üstlenilmesini, 50 bin TL'ye kadar olan borçlarda faizlerin silinip borcun 3 yıla taksitlendirilmesi, 50 bin ila 100 bin TL aralığındaki borçların 5 yıla taksitlendirilip faiz yükünün yarısının bankadan, yarısının kamu tarafından karşılanmasını, 100 bin TL'nin üzerindekilerde de faiz yükünün üçte birinin bankadan, üçte ikisinin kamu tarafından karşılanmasını öneren bir kanun teklifi hazırlığındayız." şeklinde konuştu.

"Asgari ücret 30 bin lira olmalı"

Özgür Özel, hükümetin asgari ücret politikalarını eleştirerek, mevcut ücretlerin alım gücünün hızla eridiğini vurguladı. Özel, asgari ücrete bir yıl boyunca zam yapılmadığını hatırlattı.

"Şimdi ise 'asgari ücrete zam enflasyonu artırır' bahanesiyle yine emekçiyi mağdur edecekler." diyen Özel, CHP'nin asgari ücret talebinin net olduğunu vurguladı. Özel, "Bizim talebimiz nettir, asgari ücret 30 bin lira olmalıdır. Bunun altında bir rakamı kabul etmiyoruz. Pandemide, krizde, seçim ekonomisinde bedel ödeyen emekçi. Şimdi enflasyon düşecek, yeniden emekçiye kazık atmaya çalışıyorlar. Sayın Bahçeli'nin hatırına tekrar ediyoruz, asgari ücret talebimiz 30, bunun altında biz yokuz." ifadelerini kullandı.

2025 yılı bütçe görüşmeleri ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına dikkati çekerek, vatandaşların öncelikli gündeminin ekonomi olduğunu belirten Özel, "Milletin gündemi ekonomi, asgari ücret ve geçim sıkıntısıdır. Bu Meclis, vatandaşın sorunlarına çözüm üretmek zorundadır." dedi.

CHP lideri Özel, partisinin asgari ücret teklifini detaylı olarak anlatarak, "Asgari ücreti 30 bin lira yapınca, devletin kasasına 1 trilyon lira SGK prim fazlası giriyor. Bu fazla, çalışan ve işveren için destek programına dönüşebilir. Böylece işveren için yük hafifler, çalışan için alım gücü artar." diye konuştu.

Emekli maaşlarına ilişkin de Özel, "Emeklilerimiz için bir kez daha bütçe görüşmeleri başlamadan haykırıyoruz; emekliye geçim haktır, bir asgari ücret şarttır." dedi.

"Parayı pul ettiler"

Özgür Özel, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirirken "Halen daha yüzde 48 enflasyonla, baz etkisi dışında hiçbir düşme emaresi göstermeyen enflasyonla, maalesef paranın satın alma gücü neredeyse sıfırlandı." ifadesini kullandı.

200 TL'lik banknotun tedavüle sürüldüğü ilk dönemden bu yana yaşadığı değer kaybını gösterdiği pankartlarla anlatan Özel, valiz içinden çıkardığı örnek 200 TL'lik banknotlardan oluşan desteleri de kürsüye dizdi.

200 TL'lik banknotla birlikte bedelinin 175 lira olduğunu söylediği pulları gösteren Özel, "Parayı pul ettiler." ifadesini kullandı.

Özgür Özel, 2025 yılı bütçe görüşmelerine işaret ederek, "Hükümeti, emeklilere ve dar gelirliye yönelik insani bir bütçe hazırlamaya davet ediyoruz." dedi.

Özel, en düşük emekli maaşının asgari ücret tutarına yükseltilmesini de talep etti.