CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına ilişkin, "HAK-İŞ'in yaptığı kutlamaya da TÜRK-İŞ'in yaptığı kutlamaya da gideceğiz. Kutlamaların doğru yerinin Taksim olduğunu düşünsek de hiçbir sendikayı ayırmadan, üyelerine hürmeten, kurumsal yapılarına hürmeten, zaman zaman farklı düşünsek de her sendikanın her yerde yaptığı, her şehirdeki etkinlikte olacağız." dedi.
Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, partisine katılımların devam ettiğini belirterek, "Baba evine, Atatürk'ün partisine hoş geldiniz" diyerek eğitimci Sevinç Atabay'a parti rozetini taktı.
CHP'nin muhteşem bir üye kampanyası yaptığını, üye kayıt formlarının tükendiğini, yeni formların baskıda olduğunu ifade eden Özel, "İnanılmaz bir yönelim var. Yeni üye katılımı; Ayşegül Kılıç, kardeşi Enes Kılıç, üçüzleri Eren Kılıç. Ayşegül, Enes ve Eren. Üçüzler aramıza katılıyor. Geçen hafta ikizler olunca çok dikkati çekti, üçüzler geldi, gelecek hafta da dördüzler gelirse kapı açık. Baba evinde kapı herkese açık. Ayşegül, Enes ve Eren baba evine hoş geldiniz. Baba ocağına hoş geldiniz." diye konuştu.
Özel, 8,5 yıl grup başkanvekilliği yaptığını belirterek, CHP Grup Başkanvekilliği görevine seçilen Murat Emir'e yeni görevinde başarılar diledi.
Özgür Özel, Sırbistan'da gerçekleştirilen 2024 Büyükler Avrupa Boks Şampiyonası'nda altın madalya kazanan Busenaz Sürmeneli'yi ve Süper Lige çıkan Göztepe'yi de ayrı ayrı tebrik etti.
İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı'na da değinen Özel, "Meral Hanım'a bir kez daha bundan sonraki yaşamında sağlık ve mutluluklar diliyorum. Değerli ailesiyle birlikte. Çoklu bir yarışta, rekabetçi bir ortamda ki bu parti içi demokrasi Türkiye için önemlidir, daha önce birlikte grup başkanvekilliği yaptığımız Sayın Müsavat Dervişoğlu seçildi. Az önce mazbatasını almış. Bir kez daha hayırlı ve uğurlu olsun diyor, kendisine ve partisine başarılar diliyoruz." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özel, geçen hafta grup toplantısında Taksim'in 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde kutlamalara kapatılması kararından dönülmesini de talep ettiğini anımsatarak, Taksim'in 1 Mayıs kutlamalarına açılmasına ilişkin dün İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'yı aradığını, bu konuda işbirliği teklif ettiğini, Bakan Yerlikaya'nın da yasa dışı örgütlerin yapmış olduğu çağrıları gerekçelendirerek buna izin vermeyeceklerini söylediğini aktardı.
Bakan Yerlikaya'nın iletişime açık ve olumlu bir yaklaşım içerisinde olduğunu ancak Taksim ile ilgili yasaklamanın devam ettiğini dile getiren Özel, "Oysa siz bir yasaklama ile egemenlik kurmaya başladıysanız, zaten orada artık egemenlikten, muktedirlikten, iktidardan bahsedilemez. Baskıyla, güçle tesis edilen iktidarlar eninde ve sonunda kaybetmeye mahkumdur. İktidarın güçlüsü rıza ile tesis edilendir, gönülle tesis edilendir. Demokrasi ile korunandır. Demokrasi de gösterinin, protestonun özgürce yapıldığı, anayasal sınırlar içinde davranıldıkça da izne dahi ihtiyaç olunmadığı işlerdir." şeklinde konuştu.
Özel, bu sabah İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile tekrar görüşme yaptığını belirterek, "Benim önerimi, talebimi yerine getiremeyeceklerini söylediler. Biz de kendilerine bunun doğru olmadığını söyledik. Hala geç değildir. Buradan çağrımı tekrar ediyorum." dedi.
"Yenisi yapılana kadar eskisine uymak her vatandaşın görevi"
Yeni anayasa sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özel, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un bu konuda CHP'yi ziyaret ettiğini, yeni anayasa yapma sürecine dair bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi.
Özel, anayasaların toplumsal mutabakat metinleri olduğunun altını çizerek, "Anayasalar her doğan için yapılır. Erdoğan için anayasa yapılmaz. Anayasalar toplumu kuşatırlar, elbise gibidirler. Özelliği, hemen herkesin üzerine uymasıdır. Öyle kapsayıcı, öyle çoğulcu, öyle aşkın zamanlı metinlerdir. Durdukça değer kazanırlar, demlenirler. Böyle bir metni yapmak, yani topluma yeni bir elbise dikmek... Sayın Kurtulmuş'a söylediğim kısım şudur; Giymeyeceğimiz bir elbiseyi alır mıyız? Yeni bir elbise alalım ama kullanmayalım, bu israf olur. Anayasa demokrasinin elbisesiyse, sen mevcut anayasaya uymuyorsan, yenisini alsan ne olur, eskisinde kalsan ne olur?" ifadelerini kullandı.
Özel, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin, yürürlükte bir anayasası olduğuna işaret ederek, mevcut Anayasa'da herkesin beğendiği ve beğenmediği maddeler bulunduğunu söyledi.
Özel, sözlerine şöyle devam etti: "Herkes beğendiği maddeye uyar, beğenmediği maddeye uymazsa ortada anayasa da kalmaz, devlet de kalmaz. Biri mülkiyet hakkını tanımaz, mala çöker, hırsızlık yapar, gasp yapar. Birisi döner, örneğin kadınlar için çok önemli olan en önemli güvencelerden eşitlik güvencelerinden birini tanımaz, miras hukukunu tanımaz, kadına miras bırakmaz. Öbürü seyahat hakkına saygısızdır, şehrin dışına kimseyi salmaz. 100 kişi 100 maddeye uymaz, toplum ve devlet düzeni ortadan kalkar. O yüzden yenisi yapılana kadar eskisine uymak her vatandaşın görevidir. Her vatandaşın. Dün vatandaşlığa kabul edilen birisinin de bu ülkenin cumhurbaşkanının da görevi Anayasa'ya sadakattir, onun üstüne ant içerek de göreve başlarız."
Anayasa'nın ve Anayasa Mahkemesinin kararlarının bağlayıcı olduğunu kaydeden Özel, mahkemenin kararına uymanın yasama, yürütme ve yargı için de geçerli olduğunu söyledi.
Anayasa Mahkemesinin 12 Ekim 2023 tarihli Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs kutlamalarına açılmasına ilişkin kararını gösteren Özel, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu karara daha bugün uymayan birisi, bu Anayasa'ya uymayan birisi... Yarın, yarından sonra kendisiyle görüşeceğiz. Elbette müzakere edeceğiz, pozitif gündemleri konuşacağız ama iş anayasaya gelince, mevcut Anayasa'ya uyulmasını beklemek kadar doğal bir şey yoktur. Taksim kararı ortadadır. Taksim'i kapatmak Anayasa tanımamaktır. Can Atalay kararı ortadadır, Can Atalay’ı bırakmamak Anayasa'yı tanımamaktır. Gezi'deki Gezi tutuklularının her birinin hakkında verilmiş hak ihlali kararları vardır. Onları Bakırköy, Silivri'de tutmak, Anayasa tanımamaktır. Anayasa Mahkemesinin kararlarını uygulamamak, ittifak ortağınızın 'Anayasa Mahkemesi kapatılsın' söylemlerine sessiz kalmak, Anayasa tanımamaktır. O yüzden ben siyasilerin el sıkışmasını hep savundum, savunacağım. Siyasiler el sıkışmazsa, demokrasi düşmanları ellerini ovuşturmaya başlarlar. 1970'lerin sonunda siyasetin el sıkışamamasının Türkiye'ye nelere mal olduğunu hep beraber yaşadık. O yüzden müzakere başka bir şeydir, iletişim başka bir şeydir, aynı fikirde olmak başka bir şeydir. Ama Anayasa'ya yemin etmiş bizlerin, Anayasa'ya sadakate yemin etmiş bizlerin, birbirinin yeminine sadık kalmasını beklemek ve hatırlatmak da her birimizin görevidir."
"Her sendikanın yaptığı etkinlikte olacağız"
Özgür Özel, hangi ilde, nerede 1 Mayıs kutlaması varsa parti grubundan bir temsilcinin o kutlamalara katılacağını belirterek, "HAK-İŞ'in yaptığı kutlamaya da TÜRK-İŞ'in yaptığı kutlamaya da gideceğiz. Her ne kadar Kocaeli ve Bursa yerine o kutlamaların doğru yerinin Taksim olduğunu düşünsek de hiçbir sendikayı ayırmadan, üyelerine hürmeten, kurumsal yapılarına hürmeten, zaman zaman farklı düşünsek de her sendikanın her yerde yaptığı, her şehirdeki etkinlikte olacağız. Yarın işçiler Anayasa'ya uygun olarak, Anayasa Mahkemesi işçiler haklı dediği için, Beşiktaş'tan ve Saraçhane'den toplanarak Taksim'e yürüyorlarsa CHP olarak onlarla birlikte olacağız." diye konuştu.
1 Mayıs'ın işçi ve emekçinin bayramı olduğunu belirten Özel, şöyle devam etti: "Bu ülkenin her ne kadar sendikal hakları olmasa da polisi de emekçidir, askeri de emekçidir, güvenlik görevlileri de emekçidir. Bazı ortamlarda işçilerle polisleri, güvenlik güçleri ile emekçileri çatıştırmak isteyen, yasa dışı yapılar olabilir ya da yasal zeminde görev yapan birtakım kötü niyetli kişiler olabilir. Her iki tarafın da provokasyonları olabilir. Onun için herkesi 1 Mayıs'ı bayram gibi kutlamaya, 1 Mayıs'ta gaz görmek istemediğimizi, cop görmek istemediğimizi, kelepçe görmek istemediğimizi, 1 Mayıs'ta güvenlik güçleri ile çatışma görüntüleri görmek istemediğimizi bir kez daha hatırlatarak, tüm kamu görevlilerini sorumluluğa, tertip komitelerini de bu konuda kanunsuz emiri veren, Anayasa tanımazlarla evladına ekmek götürmek için bu emirlere uymak zorunda olan emekçi polis kardeşlerimi birbirinden ayırmak, özdeşleştirmemek noktasındaki hassasiyeti bekliyor ve 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramını şimdiden kutluyorum."
Özel, Gazze'de tüm insanlığın yüreklerini sızlatan katliamlara Batı üniversitelerinden tepki yükseldiğini; bu tepkiler şiddetle bastırıldığında ise son derece utanç verici görüntüler ortaya çıktığını belirtti.
Özgür Özel, "Öğrencilerimizi Boğaziçi ve ODTÜ'de kriminalize eden, gözaltı yapan, tutuklayan zihniyetin, Amerika'daki eylemleri övmesi ikiyüzlülükten başka bir şey değildir. ODTÜ'deki Devrim Stadı'na o silinemez 'devrim' yazısını yazan, Filistin davasında hepimizin önderi Deniz Gezmiş ve arkadaşlarıdır. Filistin meselesinde Amerika'ya demokratlık taslayıp, Boğaziçi'nde, ODTÜ'de despot kesilmenin izahı yoktur." ifadesini kullandı.
Atanamayan öğretmenlerin yanında olduklarını bildiren Özel, "Atanamayan öğretmen yoktur, bu iktidar tarafından atanmayan öğretmen vardır." diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığının 85 bin ücretli öğretmen çalıştırdığını, bir yandan da öğretmenlerin 85 bin atama beklediğini kaydeden Özel, şöyle devam etti: "Sayın Erdoğan, söz verdi, mülakat kaldırılacak, kaldırmıyorlar. Milli Eğitim Bakanı 'mülakat gibi mülakat yapacağız' diyor. Siz seçimde bu milletten bunu diyerek oy almadınız; 'mülakatı kaldıracağız' diyerek oy aldınız. Şimdi mülakatı kaldırmamak, seçmeni kandırmanın itirafından başka bir şey değildir. Bundan 22-23 yıl önce rahmetli Ecevit'e, '68 bin atanmamış öğretmen var. Niye atamıyorsun? Madem atamayacaksın neden okutuyorsun.' diyen Erdoğan, bugün itibariyle 1 milyon öğretmeni okutmuş ve atamamıştır. Rahmetli'nin, manevi huzurunda o hesabı şimdi size soruyoruz. Madem atamayacaksınız, niye okuttunuz kardeşim?"
"Her gelen reform yapıyor"
Türkiye Barolar Birliğinin (TBB) avukatların sorunlarını dile getirdiği "Büyük Savunma Mitingi"ne değinen Özel, "Biz savunma hakkının en kıymetli insan haklarından biri olduğunu, adalet arayan her yurttaşımızın gece gündüz imdadına koşan bu önemli mesleğin mensuplarının sorunlarının takipçisi olduğumuzu ifade ediyor, tüm avukatlara, tüm hukukçulara CHP Grubu adına dayanışma duygularımızı iletiyoruz." diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) yeni müfredat taslağını eleştiren Özel, şunları söyledi: "Kültür Bakanından sonra en çok değiştirilen bakanlık Milli Eğitim Bakanlığı. Yazboz tahtası. Her gelen reform yapıyor. Bu milli eğitimi reforma muhtaç hale getireni kim atadı? Aynı kişi atadı. Kindar bir nesil yetiştirelim, değerleri bizim gibi olsun, bize bağlı olsun, potansiyel seçmen olsun bakış açısı, eğitimci bakış açısı değil. AK Parti'ye oy vermiş seçmenlere sesleniyorum: Bir an için geçen mayısta seçimi AK Parti'nin, Tayyip Bey'in değil de Cumhuriyet Halk Partisinin, Kemal Bey'in kazandığını düşünelim. Ve bugün Cumhuriyet Halk Partisinin, hepimizin evlatlarının okuyacağı müfredatın adını kendi partisinin sloganı olarak koyduğunu düşünelim. Ne hissedersiniz? Türkiye Yüzyılı, AK Parti'nin seçim kampanyasının sloganıdır. Bir yerde mutabakat olacaksa önce eğitimde olacak. Almanya'yı dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri yapan, eğitimdeki milli mutabakattır. Senin çocuğun okuduğunu anlamıyorsa, senin çocuğun hesapta, kitapta, PISA'da sondan ikinciyse kusur çocukta değil, kusur senin seçtiğin kafada, milli eğitimi bir partinin propagandası yapan, bir partinin gençleri devşirmek için aracı olarak gören anlayıştadır. Ortak akıl olmadan milli eğitim olmaz. Bilimsel eğitim olmadan milli eğitimde başarı olmaz. Çağdaş, laik, bilimsel eğitimden uzaklaşınca kalkınma olmaz, zenginleşme olmaz. O yüzden bu müfredatı reddediyoruz."
"İsrafın sebebi olanlar, israfı durduramazlar"
Emekli astsubayların sorunlarının farkında olduklarını dile getiren Özgür Özel, astsubay emeklileriyle ilgili bir kanun tekliflerinin olacağını ve yasalaşması için mücadele edeceklerini söyledi.
Astsubay yetiştiren okulların lisans düzeyine çıkarılmasını da öngören kanun teklifinin Mecliste görüşülmesini sağlayacaklarını ifade eden Özel, "Kim kabul edecek, kim etmeyecek göreceğiz. Çıkıp da Milliyetçi Hareket Partisinin sıralarından 'Biz uzman çavuşu severiz. Astsubayı koruruz. Ordumuzun arkasındayız.' diyenlerin o kanun teklifinde oylarını göreceğiz." dedi.
Partisince hazırlanan tasarruf genelgesine değinen Özel, şöyle devam etti: "İsrafın sebebi ve kaynağı olanlar, israfı durduramazlar. 'İtibardan tasarruf olmaz' deyip saraylarda yaşayanlar, dünyanın en büyük uçaklarına binenler, milleti kemer sıkmaya, kamuyu tasarruf etmeye ikna edemezler. CHP olarak, kendi genelgemize de uyarız, yayınlanacak kamu genelgesine de uyarız. Çünkü CHP olarak israftan, haramdan ve yalandan çok korkarız. Bizler, 31 Mart akşamından bu yana Türkiye'nin birinci partisi olmanın sorumluluğuyla davranmaya çalışıyoruz. Ülkemizde sadece vatandaşın menfaatine hizmet eden yeni bir siyaset anlayışının hakimiyeti için gayret sarf ediyor ve mücadele veriyoruz."
"İşçilerin, işsizlerin, emeklilerin, atanmayan öğretmelerin, mülakat mağdurlarının, staj ve çıraklık mağdurlarının, emekli astsubayların, alın terini toprağa döken çiftçilerin, umudunu kaybetmiş gençlerin, gözü yaşlı annelerin umudu, yok sayılanların, hor görülenlerin ve hakkını nerede arayacağını bilemeyenlerin bir tane dostu vardır, CHP'dir." diyen Özel, vatandaşın menfaatinden yana, cesur siyasete devam edeceklerini söyledi.