GÜNDEM

Özgür Özel: Toplumsal mutabakatta bir kırmızı çizgimiz var!

CHP lideri Özel, "(Bahçeli'nin açıklamaları) Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız, onların 'Evet' demediği hiçbir şeye 'Evet' demeyeceğiz. Onlarla birlikte bu meselenin Türkiye'nin gündeminden çıkması, terörün durması, annelerin ağlamaması, herkesin yüzünün gülmesi için üzerimize düşen ne varsa onu yapmaya hazırız" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız, onların 'Evet' demediği hiçbir şeye 'Evet' demeyeceğiz. Onlarla birlikte bu meselenin Türkiye'nin gündeminden çıkması, terörün durması, annelerin ağlamaması, herkesin yüzünün gülmesi için üzerimize düşen ne varsa onu yapmaya hazırız." dedi.

Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Saadet Partisi 9. Olağan Kongresiyle Genel Başkanlık görevi sona eren Temel Karamollaoğlu'na bundan sonraki hayatında, sağlık, sıhhat ve afiyet dilerken, Genel Başkan seçilen Mahmut Arıkan'a da başarı temennisinde bulundu.

Geçtiğimiz 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde, öğretmenlerle CHP Genel Merkezi'nde bir araya geldiklerini anımsatan Özel, öğretmen atamalarında uygulanan mülakat uygulamasıyla mağduriyet oluştuğunu ve yapılan çalışmalar sonucu vatandaşların yüzde 80'inin eğitim sisteminden memnun olmadığını savundu.

TBMM'de milletvekili danışmanlarının kıdem ve ihbar tazminatı hakkının bulunmadığını belirten Özel, "Danışman arkadaşımız, 'Bugün seni işten çıkardım' dendiği andan itibaren işten çıkmış oluyor. 20 yıl çalışsın Meclis'te, kıdem tazminatı, teknik anlamda iş sonu tazminatı yok. Her Meclis Başkanı, 'Ben bunun böyle olduğunu bilmiyordum' diyorlar, hak veriyorlar, 'Çözelim inşallah' diyorlar. Meclis Başkanları değişiyor, ritüel değişmiyor. Numan Bey'in de verilmiş sözü var. Bu konuda hiçbir milletvekilinin itiraz edeceğini düşünmüyoruz. Meclis'teki danışman arkadaşlarımız ve farklı farklı istihdam biçimleriyle emekleri sömürülen, eşitsizliğe uğrayan tüm emekçi arkadaşlarımız için, bu sorunu çözmek için Meclis Başkanının adım atmasını bekliyoruz. CHP Grubu olarak, çalışma arkadaşlarımızın taleplerine iki elimizi birden kaldırarak oy vereceğiz." ifadesini kullandı.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerden etkilenen, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde, mükellefler için mücbir sebep halinin 30 Kasım'da sona ereceğini hatırlatan Özel, "Mücbir sebebin her sefer tartışma konusu olup, son kez 3 aylığına uzatılması yerine, daha önceki örneklerde olduğu gibi 3 yıllığına uzatılması bütün esnafların talebidir, bunu bekliyoruz." diye konuştu.

Deprem bölgesindeki vatandaşların rezerv alan ve yerinde dönüşüm konularındaki beklentilerinin yerine getirilmesini isteyen Özel, "Rezerv alan sorunu bütün deprem bölgesinde sürüyor. 'Az hasarlı yapıları onarıp içine geçebilirsin' dediler. Kredi çekildi, borç alındı, şimdi 'Biz orayı rezerv alan ilan ettik, senin evini yıkacağız' diyorlar. Bu sorunların derhal ortadan kaldırılması lazım. Yerinde dönüşüm için 750 bin lirası hibe, 750 bin lirası kredi şeklinde bir destek vardı. Bunun en az 1,5 milyon lira hibe, 1,5 milyon lira krediye dönüştürülmesini talep ediyor örgütler. Keşke 2 milyon lirası hibe, 1 milyonu kredi olsun çok daha doğru olur." görüşünü paylaştı.

"Deprem bölgesinde en çok da Hatay mağdur"

CHP Genel Başkanı Özel, deprem bölgelerinde inşası devam eden konutlara ilişkin ise şunları kaydetti: "Ne demişti Erdoğan? 'Bizi seçin, bunlar yapamaz. Ben 1 yılda 650 bin konut yapacağım, depremin birinci yılında herkes evine geçecek' dedi. 'Olmaz, yapamazsın. Sırf vatandaşı kandırıp, depremzedenin umutlarını çalıp seçimi kazanmak için böyle bir yalan atmayın' dedik. Sonuç, şu ana kadar teslim edilen konut 130 bin. Bütün deprem bölgesinde 5 depremzededen 4'ü, çadırda ya da konteynerde kalıyor. Hatay'da söz verilen konut sayısı 256 bin, teslim alınan 26 bin. Deprem bölgesinde herkes mağdur ama en çok da Hatay mağdur. Bu konuda hızla önlem alınması, inşaat kapasitesinin bir şekilde artırılması ve insanların çadırdan, konteynerden kurtarılması gerekiyor."

"Nallıhan'daki mücadele, Türkiye işçi sınıfının mücadelesidir"

Özel, Çayırhan Termik Santrali maden sahalarının özelleştirilmesine karşı olan madencilerin haklarını aradığını belirterek, şunları söyledi: "2020 öncesi, yılda 100 milyon dolarlık kömür oradan çıkartılıp yakılarak elektrik satılmış. 20 yılda, 2 milyar dolar. 4 yıldır orayı Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu'nun (TKİ) bir şirketi yönetiyor. Şimdi 4 Aralık'ta yeniden özelleştirecekler. Bu sefer 2059 yılına kadar. Türk lirası üzerinden, her yıl 1 taksit olmak üzere 6 taksite bölerek, kömür garanti devletten. Yakılacağı yer hazır, üretilen elektriğe de alım garantisi var. 17 şirket üzerine atlamış. Bunun kimin tarafından alınacağı biri tarafından biliniyor. Utanmasalar kırmızı fiyonkla hediye paketi yapacaklar. Civardaki 4 belediyemiz, tüm örgütlerimiz, Ankara Büyükşehir Belediyemiz orada. Oraya dayanışmaya giden tüm siyasileri tebrik ediyorum. Nallıhan'daki mücadele, Türkiye işçi sınıfının mücadelesidir, örnek olacaktır. Sonuna kadar destekliyoruz."

"Terörün durması için üzerimize düşen ne varsa onu yapmaya hazırız"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, bölücü terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'la ilgili söylemlerine ilişkin Özel, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bahçeli'nin söyledikleri var, bizim de bir hattımız var. 'Şehit gelmeyecekse, annelerin gözyaşı dinecekse, Meclis odaklı, samimi, şeffaf ve toplumsal mutabakata dayalı bir iş olacak, bütün partiler olacak, biz de oluruz' diyoruz. 'Toplumsal mutabakatta bir kırmızı çizgimiz var' diyoruz. Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız, onların 'Evet' demediği hiçbir şeye 'Evet' demeyeceğiz. Onlarla birlikte bu meselenin Türkiye'nin gündeminden çıkması, terörün durması, annelerin ağlamaması, herkesin yüzünün gülmesi için üzerimize düşen ne varsa onu yapmaya hazırız. Bizim çizgimiz budur, bunun dışında hiçbir yerde yokuz."

Mecliste temsil edilen CHP, DEM Parti, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA, Demokrat Parti, Yeniden Refah Partisi, Emek Partisi ile Türkiye İşçi Partisi olmak üzere 10 partinin, belediyelere yönelik görevlendirme uygulamasının değiştirilmesine ilişkin kanun teklifi verdiğini belirten Özel, "Bu mesele bir terör meselesi değil, bir demokrasi meselesidir. Eğer bir kişi terörle ilgiliyse mahkeme kararını verir, karar kesinleşir, görevden alırsın. Yerine, belediye meclis üyelerinden birisi seçilir. Bu, darbeye kadar böyleydi. 'FETÖ ile mücadele edeceğiz.' diye icat çıkardılar ve bunun üzerinden CHP'ye, DEM'e saldırıyorlar." ifadelerini kullandı.

Özgür Özel, İstanbul'da "silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak" suçundan tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer'i cezaevinde ziyaret etmek için Adalet Bakanlığına başvuruda bulunduklarını dile getirerek, 28 gündür CHP Genel Başkanı, Genel Başkan yardımcıları ve milletvekillerinin görüşme talebine cevap verilmediğini söyledi.

Terörist başı Abdullah Öcalan ile DEM Parti'li milletvekillerinin görüşmesi için izin talep edildiğini anlatan Özel, "Bugün Devlet Bahçeli bunu söyledi, DEM Parti de 'Talepte bulunacağız.' dedi. Abdullah Öcalan'a milletvekili yollayıp da 'Akın Gürlek kızıyor.' diye ana muhalefeti belediye başkanına yollamayan bu iktidarı milletimize şikayet ediyorum. Olmaz olsun sizin izniniz." ifadelerini kullandı.

"Buna itiraz etmişiz, Anayasa Mahkemesi hak vermiş"

CHP Genel Başkanı Özel, ziyaret ettiği semt pazarında bir vatandaşla yaşadığı diyaloğu aktarırken, halkın, fiyatların yüksekliğinden şikayetçi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 yıl önce bir Tarım Kredi Kooperatifi mağazasından yaptığı alışverişte aldığı ürünlerin eski fiyatlarıyla şu anki fiyatları arasında 10 kat fark bulunduğunu belirten Özel, "10 kat fark var ve halen daha bu ülkede kutuplaştırmayla, 'Bunlar bölücü, bunlar gelirse vatanı böldürecekler.' demekle bu iktidarda kalacağını sanıyorsun. Bu millet daha önce ihtar etti, anlamadın ama yapılacak ilk seçimde Erdoğan gidiyor, bu rejim değişiyor, halkın iktidarı kuruluyor." ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belediyelere bağlı kreşlere yönelik denetim ve kapatılmalarına ilişkin yazılar gönderildiğini söyleyen Özel, "Bizim Anayasa Mahkemesine başvurumuz, belediyelerin anaokulu ve ilkokul açıp, uzman öğretmenlerini koymayıp, Milli Eğitimin yapacağı işi 17 yıl belediyelere vermeye çalışmasınaydı. Biz buna itiraz etmişiz, Anayasa Mahkemesi hak vermiş. 17 boyunca Milli Eğitim bakanları o karara göre hiçbir işlem yapmamış; bu 8'inci Milli Eğitim Bakanı, bugün bu işlemi yapıyor. Sen bir kere Anayasa Mahkemesi kararlarına 17 yıl vadeli uyacağına 7 ay vadeli uy da Can Atalay gelsin bu Meclis'te görevini yapsın." değerlendirmesinde bulundu.

Özgür Özel, özel kreş ücretlerinin 20 bin lira, belediyelerin kreş ücretinin ise 1200 lira olduğunu anlatarak, "Seçimi kazanabilselerdi İzmir'e 100, Ankara'ya 100 kreş yapacaklardı. Murat Kurum da 'İstanbul'a her mahalleye kreş yapacağız.' diyordu. Ama geldikleri noktada CHP'nin kreşlerine saldırıyorlar. Onlar bizim değil, yoksul annelerin, ailelerin kreşleri. Şu ana kadar 653 kreş açmışız. Açanların alnından öpüyorum, yeni açılacak kreşleri bekliyorum. Kreşleri hızla artıracağız, asla ve asla kimseyi umutsuz bırakmayacağız." diye konuştu.

"Asgari ücret talebimiz otuz, bunun altında biz yokuz"

CHP Genel Başkanı Özel, sendikaların araştırmasına göre, Türkiye'de işçilerin yüzde 57'sinin asgari ücret aldığını ve bu oranın her geçen gün arttığını savunarak, asgari ücrete bir yıl boyunca zam yapılmadığını ve yılbaşında belirlenen 17 bin 2 liralık asgari ücretin alım gücünün şu anda 9 bin liraya düştüğünü savundu. Özel, şunları söyledi: "Sen iktidar olarak vergi artışlarını yapacaksın, iğneden ipliğe zam yapacaksın, kamudaki israfı bitirmeyeceksin, sonra çıkıp 'Asgari ücretliye zam vermeyelim ve enflasyonu düşürelim.' diyeceksin. Bu milletin sırtından düşeceksin. Biz CHP olarak çok net tavrımızı söylüyoruz; asgari ücret talebimiz otuz, bunun altında biz yokuz. 2025 yılının ilk 6 ayı için 30 bin lira asgari ücret, ikinci 6 ayda da enflasyon zammı öneriyoruz. 'Verirsek enflasyon artar.' yalanı çöktü, şimdi ise 'Küçük esnaf nasıl verecek? KOBİ'lere zararı olur.' diyorlar. Asgari ücreti 30 yaparsın ama 1 ila 10 arasında işçi çalıştıran berbere, eczaneye, kebapçıya ayda 6 bin lira SGK primi desteği; 10 ila 50 arasında işçi çalıştırana 3 bin lira; 50 ila 100 arasında çalıştırana 2 bin lira; 100'den fazla çalıştırana da 1500 lira verirsin. Bunun maliyeti 250 milyar lira. Bunun SGK primi olarak devlete getirisi 1 trilyon lira."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, partisinin bugünkü TBMM Grup Toplantısı'nda bazı televizyon kanalları ile gazetecilere yönelik sözlerini eleştiren Özel, "Bir televizyon kanalı başta olmak üzere tüm medya organlarını, gazetecileri, patronları teker teker not edecekmiş, burnundan fitil fitil getirecekmiş. Ülkedeki rejimin adı demokrasiyse, yönetim şekli Cumhuriyetse, o oturduğumuz koltuklara bizi millet oturtuyorsa; sen, yasama kadar önemli olan ve şu anda vatandaşın hakkını, hukukunu savunmakla mükellef olan basını, gazeteyi, medyayı tehdit edemezsin, önlerinde, arkalarında biz varız. Bugünden itibaren başta Halk TV, herhangi bir televizyonun, gazetenin, gazetecinin, saçının kılına zarar gelirse milletimiz bilsin ki Devlet Bey'in talimatıyla MHP yapmıştır." ifadelerini kullandı.