CHP Genel Başkanlığına adaylığını açılayan Özgür Özel, 4-5 Kasım'da yapılacak 38. Olağan Kurultay'a ilişkin, "Ben bir rakam vermeyeceğim ama beklenenin çok üzerinde imza alacağımız ve tahminlerin üzerinde çok bir destek alacağımızı görüyoruz. Kurultayı kazanacağız." dedi.
Özel, bir otelde basın mensuplarıyla yaptığı kahvaltılı toplantıda, İsrail'in Gazze'de bir hastaneye düzenlediği saldırıyı kınadıklarını söyledi.
Üç günlük yas ilanını ve TBMM'de yayımlanan ortak bildiriyi doğru bulduklarını bildiren Özel, "17 Ekim gecesine gelene kadar çatışmaları başlatanın Hamas terörü ve hedef gözetmeksizin sivillere yönelik roketli saldırılar olduğunu, hem Hamas'ın terörünü, ancak buna karşı da sivil ölümlerine sebebiyet veren İsrail'in devlet terörünü de birlikte kınıyoruz. Sivillerin ölümlerine hem Türkiye'den hem dünyadan yeterince ses çıkmadığını ve uluslararası örgütlerin bu konuda gerekli reaksiyonu, gerekli sertlikte göstermediğini değerlendiriyoruz." diye konuştu.
Filistin meselesinde Türkiye solunun ve CHP'nin tarihsel bir net tutumu olduğunu aktaran Özel, Filistin sorununda ne zaman bir arabulucuya ihtiyaç duyulsa ilk akla Türkiye'nin geldiğini ifade etti.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sorunun çözümü için Mısır'ı adres gösterdiğini bunun da Türkiye'nin mevzi kaybettiğini açıkça ortaya koyduğunu savunan Özel, "100. yılını bu sene kutlamış bir siyasi parti olarak, Avrupa'da ve dünyadaki siyasi akrabalarımıza bu sorunun çözümünde daha aktif rol oynama çağrısında bulunuyoruz. Bundan sonra ne Filistin'den ne İsrail'in ne dünyanın herhangi bir yerinden bebeklerin, sivillerin, hastaların öldüğü ya da hastanelere saldırıldığı görüntülerin tekrarlanmamasını diliyoruz." dedi.
Özel, cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin ardından büyük bir travma yaşadıklarına dikkati çekerek, seçim sonuçlarına ilişkin parti yönetiminde bir özeleştiri yapılmadığını ve seçim sonuçlarının bir kayıp olarak değerlendirilmediğini söyledi.
Bunun üzerine haziran ayında gerçek bir değişim ve dönüşüm isteyenler olarak yola çıktıklarını hatırlatan Özel, CHP'nin 4-5 Kasım'da, Cumhuriyet'in 100. yılında partiyi kimin yöneteceğine karar vereceğini bildirdi.
15 Eylül günü tutum belgesini ve adaylığını açıkladıktan sonra, ilk olarak İzmir'de il kongresine katıldıklarını hatırlatan Özel, kongrede yaşananların parti kamuoyunda inanılmaz bir tepkiye neden olduğunu söyledi.
Özel, salonun dışında "değişim" sesleri yükselirken, salon içinde başka bir hava estirilmeye çalışıldığını belirterek, şunları kaydetti: "Sözlerimizin sloganla kesilmeye çalışıldığı ve ne diyeceğimizin duyulmasından biraz endişe edilen bir hava vardı. Ama o kongre bir nazar boncuğu gibi orada kaldı çünkü orada yaşananlar parti kamuoyundan öyle bir tepki topladı ki Türkiye'de bırakın bir daha böyle bir şeye yeltenmeyi herkes İzmir Kongresi'ni telafi etmeye çalışır bir sahiplenme içindeydi. Ardından Konya, Karaman, Mersin, Diyarbakır'da, Adana'da ve diğer illerde değişim konusunda hem tribünlerin hem il delegelerinin inanılmaz desteklerini gördük. Neredeyse ayakta alkışlanarak uğurlanmadığımız hiçbir salon olmadı. Büyük bir rüzgara dönüştü bu. İlk yola çıktığımızda bugünlere geleceğimizi ve böyle bir havayı bu kadar erken yakalayacağımızı herhalde biz de tahmin etmiyorduk."
Bu destekten oldukça memnun olduklarını dile getiren Özel, bundan 2 ay önce adaylıkları söz konusu olduğunda "İmza toplayabilecekler mi" diyenlerin gelinen noktada "Özgür Özel'i favori" olarak nitelendirdiklerini söyledi.
Değişimi artık tüm örgütün kabullendiğini ifade eden Özgür Özel, kurultay sürecini hiçbir zaman bir gerginlik ve bir kavga ortamında sürdürmediklerini, bundan sonra da sürdürmeyeceklerini vurguladı. Özel, şöyle konuştu: "Bu parti 6 Kasım günü bize lazım. Bu partideki herkes lazım. Bu partide 6 Kasım günü kaybedeceğimiz bir kişi yok. 6 Kasım gününe geldiğimizde bizim bu partiyi ayağa kaldırmak, bu örgütü motive etmek ve önümüzdeki yerel seçimleri kazanmak gibi bir hedefimiz var. CHP örgütünü merkeze alan, değişimi merkeze alan, bundan sonra CHP'yi siyaset yapış biçimiyle, kadrolarıyla ve liderleriyle gerçekten 'Parti değişti, bu ekip başaracak' dedirtecek bir ekiple 6 Kasım'da Türkiye'nin huzurunda olmayı düşünüyoruz. Bir siyasi partinin orman gibi olması lazım. Yeni fidelerin, genç ağaçların ama elbette ki tecrübeli çınarların da olması lazım. Topyekun, yepyeni ağaçların olduğu yere orman demiyoruz, oraya fidanlık diyoruz. Ama bu süreçte hem genel merkezde, hem burada geçmiş dönemde görev almış arkadaşlarımızın varlığı kesin arada bir fark var, genel merkezdeki arkadaşlarımız hep 'Genel başkanımız devam edecek, biz de devam edeceğiz' diyorlar, bizim taraftaki arkadaşlarımız ise 'Değişim bizden başlamalı, biz bundan sonra destek veririz, ancak yönetim kadrosunda olmayız' diyorlar. O yüzden değişimin ekibinde geçmişte görev almış arkadaşların bize destek verdiğini, oy verdiğini göreceksiniz ancak kendileri, kendi talepleriyle yönetim kadrolarında yer almayacaklar."
Soru cevap
Özgür Özel açıklamalarının ardından soruları yanıtladı. Bir soru üzerine CHP Parti Meclisi'nin (PM) örgütü temsil etmesi gerektiğini aktaran Özel, coğrafi ve mesleki dağılıma önem verdiklerini söyledi. Özel, "PM sayısının 100'den oluşmasını her ilin bir üyeyle temsil edilmesini istiyoruz." dedi.
"6 Kasım'da kimin genel başkan olacağına delegeler karar verir, kazanılmış hava yaratılması delegelere saygısızlıktır." diyen Özel, değişimciler olarak genel merkezden farklı olarak "güçlü genel sekreterlik" istediklerini de bildirdi.
Kazanmaları durumunda oluşturacakları MYK'nin adeta bir gölge kabine olacağını vurgulayan Özel, "Bizim muhalefet alanında boş bıraktığımız bir alan görmeyeceksiniz. Her alanın karşısında o alanda yetkin bir isim göreceksiniz." diye konuştu.
Özel, büyükşehir belediye başkanlarıyla ilgili olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Mansur Yavaş'ın, Ekrem İmamoğlu'nun Özlem Çerçioğlu'nun isimlerinin açıklandığını ve bu adaylara itiraz edecek durumda olmadıklarını söyledi.
Belediye başkanlarının hangi yöntemle belirleneceğinin PM'nin yetkisinde olduğunu hatırlatan Özel, "Kriterimiz vatandaş memnuniyetidir. Vatandaşlarımızın memnuniyetinin anketlerle ölçüldüğü tüm belediye başkanlarımızı yeniden aday göstereceğiz. Seçildiği günden daha fazla beğeniliyor olması en temel kriterdir. Vatandaşın seçildiği günden daha az destek verdiği, başarısız bulduğu bir belediye başkanı, değişimin en ileri neferi olsa yeniden görevlendirilmeyecek." diye konuştu.
"İYİ Parti ile yeniden masaya oturur musunuz?"
Özel, "Siz kazanırsanız, İYİ Parti ile yeniden masaya oturur musunuz?" sorusunu yanıtlarken, "CHP'nin ittifak kapasitesinde bir aşınma olduğunu kabul etmemiz gerekir." ifadesini kullandı.
Zafer Partisi ile yapılan "gizli protokol"ü ve CHP kontenjanından verilen milletvekillerini hatırlatan Özel, şöyle konuştu: "Daha önceki ittifak ortaklarıyla yeniden bir ittifak yapma konusunda bir aşınma var. İkincisi kendiliğinden oluşan bir toplumsal ittifakın oluşmasıyla ilgili yaşanılan bir güven sorunu var. Yeni genel başkan ve yönetimin değişmesi, müzakereleri yürütecek ekibin değişmesi ittifak için yeni bir alan açar, bir beyaz sayfa açar. Yeniden bir müzakere imkanı yaratır, biz bu imkanı sonuna kadar zorlayacağız. Biz CHP'nin yeniden geçmiş ittifak ortaklarıyla müzakere edebileceği bir süreci başlatabileceğimize inanıyoruz. Toplumsal ittifakın yeniden bir güven kazanımıyla olacağını biliyoruz. Bir değişimin heyecan yaratacağını düşünüyoruz. Diğer yandan ama ittifak ortaklarımız CHP'de değişim oldu diye bizle ittifak yapmaya mecbur değil."
Özel, değişimin büyük bir olanak sağlayacağını dile getirerek, "Çünkü CHP'de bir lider ve kadro değişimi olursa CHP istediği heyecanı yeniden yaşayacak. CHP'de tarih boyunca değişimler heyecan yaratmıştır, ittifaksız kazanma potansiyelinin ancak değişimle mümkün olduğu açık. Biz değişim gerçekleştikten sonra 6 Kasım gününden sonra tüm ittifak olanaklarını zorlamaya hazırız, ittifak yapamadığımız yerlerde ittifaksız ama çok iddialı bir kampanya yürütmeye de hazırız." diye konuştu.
Milletvekillerinden genel başkan için imza toplandığı iddiası
Milletvekillerinden genel başkan için imza toplandığı ve 91 milletvekilinin imza verdiği belirtilerek, "Siz şu anda kaç delegenin desteğiyle aday gösterilmeyi bekliyorsunuz?" sorusunu Özel, "Milletvekili grubumuzdan imza toplanması parti geleneklerimizde var. Tüm Türkiye'den toplandıktan sonra genel başkanın özel kalemine bir imza föyü konulur, isteyen gider orada imza atar." diye yanıtladı.
Özel, ancak Genel Kurulda imza toplanması diye bir gelenekleri bulunmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "CHP'nin bir iç rekabetin Genel Kurul salonuna taşınması kadar üslupsuz, rencide edecek, hepimizi rahatsız edecek bir durum olamaz. Orada görev alan arkadaşlarımızın hırslarına yenik düşmesine veriyoruz bunu. Aslında böyle bir şeye asla tenezzül edileceğini düşünmezsiniz ama beklenmedik şeyler oluyor onlar açısından. Bir milletvekili düşünün önüne 'Genel başkanımız genel başkan olsun mu' diye bir şey konuluyor, hangimize sorsalar 'olsun' deriz. 91 imza, imza vermeyen 39 ismi gördünüz dikkatle bakın ben imza vermiş görünüyorum. Sezgin Tanrıkulu vermiş görünüyor. Sezgin Tanrıkulu 'Ben imza vermedim, benden kimse istemedi' diye beni aradı. Üstüne düşsek kim bilir neler çıkacak. Şöyle bir şey yapılmaya çalışıyor, 'Sahada, illerde kötü ama milletvekili grubunda 40'a 90 öndeyiz.' İlla merak ediyorlarsa söyleyeyim milletvekili grubunda yüzde 55'e 45 biz öndeyiz, öyle görünüyor. Çoğunluk milletvekili grubunda değişimden yana. İnanın bunu Meclisteki kavaslara sorsanız biliyor. Bu sağır sultanın bildiği bir şey, değişim bir adım önde grupta. Ama biz bugüne kadar milletvekili grubunu kesinlikle bu işin dışında tutuyoruz."
İmza verilmesi olayına Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun kızdığının ve üzüldüğünün söylendiğini aktaran Özel, "Ben de olsam üzülürüm. Bu Genel Başkan'a da iyilik değildir. Görüntü şunu gösteriyor, Genel Başkan'ın ekibinde bir kurmay aklı kalmadığını gösteriyor." dedi.
Seçimi kazanıp kazanamayacağı yönündeki bir soruya da Özel, "Ben bir rakam vermeyeceğim ama beklenenin çok üzerinde imza alacağımız ve tahminlerin üzerinde çok bir destek alacağımızı görüyoruz. Kurultayı kazanacağız. Kaybedenin olmadığı, kimsenin rencide edilmediği, dostluk ve barış ortamında bir kurultay geçmesi için de üzerimize düşen her şeyi yapacağız." yanıtını verdi.
"Muharrem İnce gibi başka isimler partiye dönmek isterse nasıl bir yol haritası çizersiniz?" sorusunu Özel, "Cumhuriyet'in ve partinin 100. yılında, partinin kapılarını açmak, bir geri dönüş isteyen herkesi kabul etmek kötü bir fikir değil. Bu dönüşler PM'nin yetkisindedir, önceden genel başkan söz vermesi doğru değildir." şeklinde yanıtladı.
Özel, "Siz 2028'e kadar Ekrem İmamoğlu'nun emanetçisi misiniz?" sorusu üzerine de "2028'e kadar dediğiniz cumhurbaşkanlığı seçimi. Benim 2028'de CHP'nin genel başkanı olarak en doğru adayı, toplumda en karşılığı olan adayı adaylaştırmaktan başka bir hedefim ve görevim olamaz. Biz hepimiz Gazi Mustafa Kemal'in emanetçisiyiz. Bunun dışında 2028 tarihindeki cumhurbaşkanı adayı için seçimi kim kazanacaksa o aday olur, bu kadar nettir." diye konuştu.