AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Teklife göre, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda kaymakam adaylarının eğitim şartlarına ilişkin Dahiliye Memurları Kanunu'nda düzenleme yapılacak.

Kaymakam aday adaylarının, yurt içindeki üniversitelerin veya diploma denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış olmak kaydıyla yabancı üniversitelerin en az 4 yıllık lisans eğitimi veren fakültelerinin uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, iktisat, işletme, maliye, finans, ekonometri, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde 80'ine sahip olan diğer bölümlerden ya da hukuk fakültelerinden mezun olmaları veya üniversitelerin mühendislik fakülteleri ile tarih, sosyoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım, psikoloji bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde 80'ine sahip olan diğer bölümlerden en az 4 yıllık lisans eğitimi yapmış ve uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, hukuk, maliye ve iktisat alanlarında tezli lisansüstü eğitimini tamamlamış olmaları gerekecek.

Kaymakam adaylarının mesleğe alınma ve yetiştirilmesi ile ilgili hükümlerinin uygulama usul ve esasları İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.

En az üç yıl kaymakamlık yapmış olanlardan Cumhurbaşkanınca üst kademe kamu yöneticisi kadrolarına atananlar ile ilgili mevzuatına göre Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi kadrolarına, İçişleri Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının daire başkanı veya dengi veya daha üst yönetici kadrolarına atananlar ve belediye başkanlığı, belediye başkan yardımcılığı, büyükşehir belediyesi teşkilatında genel sekreterlik, büyükşehir belediyesi bağlı kuruluşlarında genel müdürlük kadrolarına seçilen veya atananların bu görevlerdeki hizmet süreleri Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında geçmiş sayılacak.

Mülkiye müfettişlerine ilişkin düzenlemeler

Mülkiye Teftiş Kurulunda görev yapacak mülkiye müfettişleri, kaymakam ünvanını kazandıktan sonra Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında fiilen en az 6 yıl çalışmış olanlar arasından atanacak. Vali-mülkiye başmüfettişi ünvanlı kadrolara atanmaya ilişkin hükümler saklı olacak.

Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığının teftiş, denetim, inceleme, araştırma ve soruşturma görevleri mülkiye müfettişleri tarafından yürütülecek.

Denetime tabi kamu kurum ve kuruluşları ile özel kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile bunlara bağlı veya bunların kurdukları birlik, işletme, müessese ve teşebbüsler, müfettişin talep etmesi halinde; her türlü gizlilik derecesini haiz olanlar dahil, bütün belge, defter ve bilgileri ibraz etmek, para ve para hükmündeki evrakı ve ayniyatı, kasa, depo ve ambarları göstermek, sayılmasına ve incelemesine yardımcı olmak mecburiyetinde olacak. Müfettişler kasa, depo, ambar, oda, dolap ve benzeri yerleri ve eşyayı mühürleyerek muhafaza altına alabilecek.

Müfettişler, diğer kurum ve kuruluşlar ile kamuya yararlı dernekler, gerçek ve tüzel kişilerden de gerekli yardım, bilgi, evrak, kayıt ve belgeleri istemeye yetkili olacak. Kanunlarda aksine açık bir hüküm olmadıkça, söz konusu isteğin yerine getirilmesi mecburi olacak.

Müfettişler, kurum ve kuruluşlarda, bunların görev ve hizmetlerine tahsis edilmiş bilgisayarları, bilgisayar programlarını ve kütüklerini ve diğer dijital materyaller ile kamuya açık alanlardaki sistemlerini ve kurum ve kuruluşlara ait bina ve tesislerdeki kamera kayıtlarını muhafaza altına alacak; bunlar üzerinde inceleme ve kopyalama yapabilecek.

Müfettişler, kurum ve kuruluşların elektronik belge yönetim sistemlerine erişebilecek, inceleme ve kopyalama yapabilecek. Müfettişlerin gerek görmesi halinde, kendilerine ilgili birim tarafından kurumsal ve hizmet veri tabanına erişim için yetki ve şifre verilecek.

Müfettişler, görevleri ile ilgili konularda uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde kamu kurum ve kuruluşlarından yeterli sayıda personel görevlendirilmesini talep edebilecek. Bu talep, vali ve kaymakamlar ile ilgili kurum ve kuruluş yetkilileri tarafından gecikmeksizin yerine getirilecek.

Müfettişlerin, görevleriyle ilgili konularda kamu kurum ve kuruluşları bünyesindeki teknik ve kriminal laboratuvarlarından istedikleri inceleme ve tespit işlemleri öncelikle yerine getirilecek. Bu talepler İçişleri Bakanlığına ve bağlı kuruluşlarına ait laboratuvarlarca ücretsiz olarak yerine getirilecek.

Birinci sınıf mülki idare amirlerinin tespiti amacıyla yapılacak inceleme ve değerlendirmeler, her yıl en fazla iki defa İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacak.

Birinci sınıf mülki idare amirliği statüsüne yükseltilmeyenler karar tarihinden sonra yapılacak ilk değerlendirmede tekrar birinci sınıf incelemesine tabi tutulabilecek.

İl valilerinden veya il valiliği yapmış olanlardan İçişleri Bakanlığı merkez teşkilatı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarında genel müdür kadrosunun dengi kadrolara atananların mali hakları, atandıkları kadrolarda bulunmaları kaydıyla, filli çalışmaya bağlı ödemeler hariç olmak üzere il valisine ait ödeme unsurları esas alınarak verilmeye devam edilecek.

Polis Bakım ve Yardım Sandığı ile ilgili düzenlemeler

Emniyet Teşkilatı Kanunu'nda Polis Bakım ve Yardım Sandığına ilişkin düzenlemeler yapılacak. Buna göre de sandık üyeleri, Emniyet Teşkilatı mensupları ile üyelikleri devam etmekte iken emekli olup katılım payını sandıkta bırakanlardan oluşacak.

Sandık, üyeleri ile arasındaki ilişkilerde kamu hukuku, diğer tüm iş ve işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olup mali ve idari bakımdan özerk ve tüzel kişiliği haiz bir teşekkül olacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Öğretmenler Günü mesajı Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Öğretmenler Günü mesajı

Sandığın gelirleri; üyelik aidatları, katılım payı, bu aidat ve katılım paylarının nemalandırılması için yapılan her türlü yatırım ve faaliyetten elde edilen gelirler ile bağış ve yardımlardan oluşacak. Üyelik aidatı, emeklilik keseneğine esas aylık tutarının veya prime esas kazanç tutarının yüzde 9'u olacak. Sandık Genel Kurulu bu oranı 5 puana kadar artırmaya veya azaltmaya yetkili olacak.

28 Aralık 2018'den önce Emniyet Teşkilatı kadrosunda göreve başlayanlardan Teşkilattaki görevi devam edenler Sandığa üye olabilecek. Bu üyelerin Sandığa girişlerinden itibaren 3 yıl geçtikten sonra nemalar dahil aidatlarını alarak ayrılabilmeleri mümkün olacak. Ancak üyelikten çıkanlar bir daha Sandık üyeliğine kabul edilmeyecek.

Sandığın, Emniyet Teşkilatı mensubu olan üyelerine veya ölümleri halinde mirasçılarına emeklilik yardımı, maluliyet yardımı ve ölüm yardımı; emekli olan üyelerine ise katılım payı kar payı ve ölüm yardımı yapılacak.

Sandığın organları, kurul üyelerinin ne suretle ve hangi esaslar dairesinde tespit edileceği, seçimler, görevleri, üyeliğe giriş, aidat, katılım payı, ortaklıktan ayrılma ve ortaklığın dondurulması, yapılacak kesintiler, yardımlar ve katılım payı kar payı, Sandığın gelirleri ve mevcutlarının işletilmesi ve yapılacak sosyal hizmetler, denetim ve soruşturma, hesap yılı, bütçe, safi karın dağılımı ve yapacağı hizmetlere ilişkin diğer usul ve esaslar Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenecek.

Ateşli silahların parçaları da kanun kapsamına dahil edilecek

Ateşli silahlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların da ülkeye sokulması, yapılması, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulması Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun hükümleri kapsamına alınacak.

Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunu hükümlerine göre armağan edilen silahlar için kişilere bulundurma veya taşıma izni veren kayıt ve belgelerde süre kaydı aranmayacak.

Aynı kanun hükümlerine göre armağan edilen silahlar için kişilere bulundurma veya taşıma izni veren kayıt ve belgeler her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulacak.

Silahını çaldıran ve kaybedenlere yeniden ruhsat verilmesi

Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'daki değişiklikle, ikinci kez silahı çalınan veya silahını ikinci kez kaybedenlere, yeni silah müracaatlarında tek bir silah için taşıma veya bulundurma izni verilecek. Bu silahın devri halinde yeniden taşıma veya bulundurma izni verilebilecek. Ruhsat sahiplerinin kayıp veya çalıntı olmayan silahlarına ait ruhsatlarının yenilenmesi bu hükümler kapsamında değerlendirilmeyecek.

Üçüncü kez silahı çalınan veya silahını üçüncü kez kaybedenlerin silah vesikası geri alınacak ve bu kişilere fiil tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe silah bulundurma ve taşıma izni verilmeyecek. Fiil tarihinden 5 yıl geçtikten sonra bu kişilerin yeni silah müracaatlarında tek bir silah için taşıma veya bulundurma izni verilecek.

Abdullah Güler'den açıklama

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin, TBMM Başkanlığına sunulduğunu bildirdi.

Güler, kanun teklifinin 46 maddeden oluştuğunu ve ilk imza sahiplerinin TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Veysal Tipioğlu ile Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatçı olduğunu söyledi.

Abdullah Güler, konuşmasının başında Kırıkkale'nin Balışeyh ilçesindeki silahlı saldırıda hayatını kaybeden Balışeyh Belediye Başkanı Hilmi Şen ile makam şoförüne ve Çorum'daki bir binada meydana gelen patlamada yaşamını yitiren vatandaşa rahmet diledi.

Güler, yurdun iç güvenliğini ve asayişini sağlamak, kamu düzeni ve güvenliğini muhafaza etmek, suç işlenmesini önlemek ve suçlarla mücadele etmek, kaçakçılığı engellemek, nüfus ve vatandaşlık hizmetlerini yürütmek ve kara yollarında trafik düzenini sağlamak amacıyla ülkede yaşanan toplumsal, ekonomik ve teknolojik gelişmeler göz önüne alınarak İçişleri Bakanlığının görev, yetki ve sorumlulukları hususlarında hukuki düzenleme yapılması ihtiyacı oluştuğunu dile getirdi.

Kanun teklifi ile Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'da düzenleme yapılarak kayıt dışı olarak yurt dışından getirilen veya ülkede yasa dışı üretilen ateşli silahlara ait "namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden" oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların her birinin bu Kanun kapsamına alındığını belirten Güler, şunları kaydetti: "Bu düzenleme ile münferit yollarla temin edilen silah parçalarının birleştirilerek ateşli silah haline getirilmesinin önüne geçilecek, bu sayede yasa dışı olarak üretilen silahların terör ve diğer suç örgütlerinin eline geçmesi önlenerek, suç ve suçlulara karşı yürütülen kararlı mücadeleye katkı sağlanacaktır. Son yıllarda şiddet olaylarında ruhsatsız silah kullanımı oranının gösterdiği artıştan yola çıkarak suçlarla etkin mücadele edilmesi ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla ruhsatsız silah kullananlara uygulanacak müeyyideyi arttırıyoruz. Bu düzenlemenin, toplumda ruhsatsız silahın temin ve kullanımından kaynaklı olduğu değerlendirilen bir tehdidin bertaraf edilmesinde önemli bir katkı sağlayacağı, toplumda bu vesile ile oluşan cezasızlık algısının da ortadan kaldırılacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte, kurusıkı tabir edilen silahların özelliklerinde değişiklik yapılmak suretiyle öldürmeye ve yaralamaya elverişli ateşli silah vasfına dönüştürenler hakkında daha ağır ceza uygulanmasına yönelik değişiklikleri öneriyoruz."

Yetkisiz çakar kullananlara verilen cezalar artırılıyor

Karayolları Trafik Kanunu'nda yapılan düzenleme ile trafik düzen ve güvenliğinin sağlanması amacıyla "çakar" diye tabir edilen ışıklı veya sesli uyarı işareti veren cihazların kullanılması yasak olan araçlarda bulunmasının önüne geçilmesinin önemine işaret eden Güler, "Bu sebeple ihlallere uygulanacak idari para cezalarını ağırlaştırıyoruz. 6 bin 439 TL olan idari para cezasını 96 bin TL'ye ve tekerrürü halinde 192 bin TL olarak belirliyoruz. Bu araçları kullananların ayrıca sürücü belgelerine el konulması ve araçların kademeli olarak geçici süreli trafikten men edilmesi hususlarını da düzenliyoruz." diye konuştu.

Düzensiz göçle mücadelede etkinliğin sağlanarak kamu düzeni ve güvenliği açısından risk teşkil eden yabancıların ülkeden mümkün olan en kısa sürede çıkışlarının sağlanması amacıyla teklifte bazı düzenlemelere yer verdiklerini anlatan Güler, "Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nda yapılan düzenlemeler ile sınır dışı etme kararına ve kısa dönem ikamet izninin reddine veya iptaline karşı açılan davaların kısa sürede sonuçlandırılması ve bu sayede yasa dışı olarak ülkemize girdiği tespit edilen düzensiz göçmenlerin mümkün olan en kısa sürede ülke dışına çıkarılmasını yasa teklifinde öneriyoruz." bilgisini paylaştı.

AK Parti Grup Başkanı Güler, "Polis Bakım ve Yardım Sandığını, halihazırda mevcut çalışan Emniyet Teşkilatı mensuplarına Sandığın öz kaynakları ile sağlanan emeklilik, ölüm ve maluliyet yardımlarının yanı sıra emeklilik sonrası isteğe bağlı üyelik ve katılım payı sistemi ile tıpkı OYAK'ta olduğu gibi emeklilik sonrası katılım kar payı adı altında ikinci bir emeklilik maaşı ve ölüm yardımlarından yararlanabilme imkanını öneriyoruz." dedi.

Anayasa Mahkemesinin çeşitli dönemlerde verdiği iptal kararları nedeniyle bazı düzenlemelere teklifte yer verdiklerini kaydeden Güler, "İçişleri Bakanlığının çok geniş bir yelpazede yürüttüğü hizmetler esnasında ortaya çıkan yasal düzenleme ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla; kaymakamlık mesleğine giriş şartlarından çarşı ve mahalle bekçilerinin çalışma saatlerinin düzenlenmesine, apostil işlemlerinin kolaylaştırılmasından kiralık araçlarla suç işlenmesinin önlenmesine müteallik bir dizi düzenlemeye de yasa teklifimizde yer verdik." ifadesini kullandı.

Belediyelere görevlendirme

Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan görevlendirmelere ilişkin değerlendirmesi sorulan Güler, "Türkiye bir anayasal hukuk devleti. İlgili belediye başkanlarının yerine Anayasamızın 127. maddesi ve Belediye Kanunu'nun 45, 46. ve 47. maddeleri kapsamında geçici bir süreyle görevlendirme yapıldı." yanıtını verdi.

Belediye başkanlarının görevleri sebebiyle herhangi bir soruşturmaya ve kovuşturmaya uğraması halinde İçişleri Bakanlığı tarafından geçici bir görevlendirmeyle yerine bir belediye başkanını görevlendirebildiğine işaret eden Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sizler 'kayyum' diyorsunuz ama hukuki tarifi böyle demiyor. Soruşturma ve kovuşturma noktasında ilgili belediye başkanları hakkında görev yaptıkları şehrin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Terörle Mücadele Kanunu kapsamı içerisinde bir soruşturma yürütüldüğünü biliyoruz. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı için 10 yıl ve üzerinde yerel mahkemece ceza verilmiş. Batman Belediye Başkanı için 6 yıl ve üzerinde bir ceza verilmiş. Halfeti Belediye Başkanı için de 6 yıl ve üzerinde bir ceza verilmiş. Bunlar, İstinaf ve Yargıtay'da temyiz süreçlerine tabi."

Soruşturmanın ve ilgili yargılama süreçlerinin selameti açısından böyle bir görevlendirmenin takdir edildiğini dile getiren Güler, şöyle devam etti: "Hukuk devleti uygulamaları içerisinde, bu türden geçmiş dönemlerde de vardı, bundan sonra da bu takdir edilecektir. Belediye başkanlıkları hiçbir kimsenin suç işleyeceği özgürlük alanı değildir. Suç işleyen, ceza alan veya görevi sebebiyle soruşturma ve kovuşturmaya tabi bir durum söz konusu ise bu konuda Anayasamızın 127. maddesi kapsamı içerisinde İçişleri Bakanlığımız gerekli takdirini ve uygulamayı yapacaktır. Yasal düzlemde, hukuk düzeni içerisinde bu uygulamalar devam edecektir, ediyor da."