Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) "İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü" duruşmaları devam ediyor. Hollanda’nın Lahey kentindeki Barış Sarayı’nda düzenlenen duruşmaların 3’üncü gününde Rusya söz aldı. Rusya'nın Hollanda Büyükelçisi Vladimir Tarabrin yaptığı konuşmada, “Gazze'den gelen görüntüler dehşet verici. Ayrım gözetmeyen hava saldırıları sivilleri öldürüyor ve tüm yerleşim bölgelerini ortadan kaldırıyor. Gazzelilerin yüzde 90'ı evlerini terk etmek zorunda kaldı ve insanlık dışı şartlarda yaşıyorlar. İsrail'in katı ablukası karşısında Gazze Şeridi gerçek bir insani felaket yaşıyor” dedi.
“Şiddet sadece daha fazla şiddete yol açar”
Saldırılarda hayatını kaybeden İsraillilere de en içten taziyelerini sunan Tarabrin, “Bizler 7 Ekim'de yaşanan trajik olayların 2 milyondan fazla Gazzelinin toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremeyeceğine inanıyoruz. Sivillere yönelik ayrım gözetmeyen şiddeti savunmaya çalışan İsrail ve bazı Batılı ülkelerdeki yetkililerin mantığını kabul edemeyiz. Şiddet sadece daha fazla şiddete yol açar. Nefret nefreti getirir. Bu kısır döngü kırılmalıdır” dedi.
Uluslararası hukuka aykırı olarak kurulan İsrail yerleşimlerine değinen Tarabrin, BM Güvenlik Konseyi’nin bu yerleşimleri "uluslararası hukukun açık bir ihlali ve iki devletli çözüm ile adil ve kalıcı bir barışın önünde büyük bir engel" teşkil ettiğini belirttiğini ifade etti. İsrail'in yerleşim yerlerini genişletme politikasının BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olduğunu aktaran Tarabrin, söz konusu yerleşim yerlerinin inşasının mülkiyet hakkını ve hareket özgürlüğünü ihlal ederek hız kesmeden devam ettiğine dikkat çekti. Tarabrin, mahkemenin İsrail'in mevcut ihlallerine son vermesi ve tazminat ödemesi gerektiği sonucuna varmakta haklı olacağını ifade etti.
Rusya’dan iki devletli çözüm çağrısı
İki devletli çözüm çağrısında bulunan Tarabrin, “İsrail ile barış içinde bir arada yaşayan bağımsız ve bir Filistin devleti ile müzakere edilmiş iki devletli bir çözüm, İsrail'in ihlallerine son vermek, bunların tekrarlanmayacağına dair güvenceler oluşturmak ve zararı telafi etmek için en iyi reçete olacaktır” dedi.
İsrail ve Filistin ihtilafına en iyi katkının İsrail ve Filistin'in bu tür müzakereleri yeniden başlatma yükümlülüğü altında olduklarının ve tüm devlet ve örgütlerin bunu mümkün kılmak için işbirliği yapmaları gerektiğinin mahkeme tarafından teyit edilmesi olacağını belirten Tarabrin, “Filistin'de devam eden İsrail işgali, Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkını gerçekleştirmesini engellemektedir. İsrail yerleşimleri, toprakların güç kullanılarak elde edilmesinin kabul edilemezliği ilkesine aykırıdır” dedi.