MHP Lideri Devlet Bahçeli dün partisinin TBMM grup toplantısında terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için çağrı yaptı. Bahçeli, "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini açıklasın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı'dan DEM'e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız." dedi.
İstanbul Bağımsız Milletvekili Salim Ensarioğlu ise Devlet Bahçeli’nin çağrısına ilişkin sosyal medya hesabından şunları paylaştı:
''Sayın Devlet Bahçeli'nin dün grup toplantısında yaptığı çıkış sonrası her iki taraftan da yapılan açıklamalar barış umudunu tekrar yeşertmiştir. Bir kez daha kapıya gelen bu tarihi fırsat her iki halk tarafından da en iyi şekilde değerlendirmek mecburiyetindedir. Halkından ziyade kendi çıkarını düşünen birtakım odakların da tekrardan süreci engellemesine veyahut istismar etmesine asla mahal verilmemelidir. Sürecin sağlam bir barışla sonuçlanabilmesi için TBMM’de temsil edilen tüm siyasi partilerin sürece dahil edilmesi gerekmektedir.
Kökleri bu topraklarda olan her yapı, kişi yönteme dair fikir ayrılıkları belirtmekle beraber barıştan ve birliktelikten yana tavır almıştır. Bu süreçte adları tarihe milletin minnetiyle not düşülenler, vatanın çıkarlarını gözetmenin siyasi partilerin çıkarlarını gözetmekten her daim daha üstün olduğu bilinciyle hareket edenler olacaktır. Bu siyasi bir hesap konusu değil vatanî bir meseledir. Birliktelik için çabalayanları hedef olarak gösterenler, bölücülüğe de örtülü bir şekilde destek olmaktadırlar. Bu gelişmeler üzerinden hamasi bir politika üretmeye heveslenen kimi siyasi parti liderlerinin, kimi gazeteci yahut yazar kisvesi altından iş görenlerin hâli ise çok daha acınasıdır. Bunlar ne yazık ki Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un "Örgütü beş defa öldürdük her seferinde tekrar canlandı." ifadesinden de anlaşılabileceği üzere çözümün silahlarla, ölümlerle olamayacağını hâlâ anlayamamışlardır.
Bu kimilerinin idrakının bedeli kaç damla daha gözyaşı kaç damla daha kan olmalıdır! Bugün gündemde olan barışçıl çözüm yollarını geçmiş yıllarda defaatle dile getirdiğimizde bize saldırıp barışa ve yöntemlerine karşı çıkanlar, geçen zamanda kan ve gözyaşı olarak ödenen bedelin sorumlularıdır. Bugünün barışa karşı olanlarına da tavsiyem bu sorumluluktan ibret almalarıdır. Bilinmelidir ki milletin iyiliği, hak ve özgürlüklerin tıpkı güneş ışığı gibi her ferdine eşit ulaşmasına bağlıdır. Aynı zamanda unutulmamalıdır ki kardeş kavgasında kazanan olmaz. Bu hususta elde edilebilecek tek zafer, on yıllardır ümit edilen daimi barışın sağlanmasıdır.''