Öncelikle ifade etmeliyim ki; Çocukların öldüğü hiçbir savaşın haklı tarafı yoktur. Savaşın iyisi, barışın kötüsü yoktur. Savaşta ölüm olur. İnsanlar savaşın zulmünden, ölümün yaşamı silip atan kahredici gücünden kaçmak için yollara düşer, denizleri aşmak ister. Çocuklarını kurtarmak için her türlü zorluğu göğüsler. Olağanüstü insanlık dramları yaşanır. Yürekleri sızlatan tablolar oluşur. Savaş kötüdür.
* * * * * * * * * * * *
Dünyada yeni bir savaş başladı. Bombalar, füzeler ve mermiler. Yıkımlar, yağmalamalar ve tarifi, boyutu olmayan tahribatlar. Çocuk, kadın, genç ve yaşlı. Hepsi kahredici savaşın mağdurları. Savaş kötüdür.
* * * * * * * * * * * *
Tabi ki, her devlet, her millet kendi toprakları ve sınırlarını korumalıdır. Buna hiçbir itiraz yok. Ama bunun yöntemi savaş olmamalı. Günahsız, çocuk, kadın, genç ve yaşlı siviller hedef olmamalı ve ölmemeli. Bütün hak ve talepler demokratik ve hukuk çerçevesinde aranmalı. Bugün dünyada yeni bir savaş başlatan Rusya, haklı olabilir ama müzakere yerine savaşı tercih etmesi, bütün dünyanın tepkisini çekmiş durumda.
* * * * * * * * * * * *
Rusya, Ukrayna'nın Avrupa Birliği ve NATO gibi birleşimlere yakın ilişkisine uzun süredir karşı çıkıyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, başlattığı savaş öncesi, Ukrayna'nın NATO'ya üyeliğine karşı olduğunu belirtmiş, Batılı ülkelerden bu konuda garanti istemişti. Ukrayna ordusunun küçültülmesi ve tarafsız bir ülke olmasını talep etmişti. Ancak Batı'dan gelen yanıtların Rusya'nın asıl sorularına cevap vermediğini belirtti. Bu da, Rusya’nın savaş başlatmasına neden oldu.
* * * * * * * * * * * *
1991 yılında Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle birlikte ülkesinin "soyulduğunu" söyleyen Putin, kukla bir hükümet tarafından yönetildiğini vurguladığı Ukrayna'yı "Amerikan kolonisi" olmakla suçladı ve insanların mevcut yönetim altında acı çektiğini savundu.
* * * * * * * * * * * * * *
Savaş devam ediyor. Başta günahsız çocuklar olmak üzere, siviller ölüyor. İnsanlar canlarını kurtarmak için çare arıyor. Peki Batı ne yapıyor? Sadece ekonomik yaptırımlar uygulamakla kalıyor.
* * * * * * * * * * * *
Batı, Rusya'nın eyleminin hukuk dışı olduğunu söylüyor. BM Genel Sekreteri Guterres, bunun Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşı olduğunu belirtiyor. Ancak NATO üyesi ülkeler Ukrayna'ya asker gönderme planlarının olmadığı konusunda kesin konuşuyor. Onun yerine Ukrayna'ya danışman, silah ve sahra hastaneleri gönderileceği dile getiriliyor.
* * * * * * * * * * * * * * *
AB, sonuç olarak sadece Rusya'ya karşı yaptırımlar uyguladı. Rusya da, ‘Kısasa kısas usulüyle yaptırımlar uygulayacağı cevabını verdi.
* * * * * * * * * * * * * *
Batı’nın işi gücü izlemektir. Tıpkı İsrail’in Filistin’e zulmünü izlediği gibi. Tıpkı Esed’in kendi halkına bombalar yağdırdığını izlediği gibi. Tıpkı, Yunanistan’ın göçmenleri işkenceyle öldürdüğünü izlediği gibi. Tıpkı, savaştan kaçan göçmenlerin ölüme itildiğini izlediği gibi.
* * * * * * * * * * * * * * *
Sonuç olarak, Avrupa’da bir ‘Rusya korkusu’ oluşmuş durumda. Ne AB, ne de NATO’nun bu savaşı bitiremeyeceğini artık anlamış durumdayız. Bu savaşı bitirecek tek kişi vardır, o da Putin’dir. Putin’i başta ekonomik olmak üzere, kendisine ve ülkesine uygulanan yaptırımların da durduramadığı görüldü. Aldığı savaş kararından geri adım atmadı. Bu saatten sonra Putin’i durduracak tek şey var, o da Ukrayna’nın teslim olması. Aksi halde, bu savaş çok ama çok ağır bilançolarla sonuçlanacak!
* * * * * * * * * * * * * *