Yüksek kar getirili özel ve güvenilir fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen Seçil Erzan'ın davasında, Çanakkale'li İş İnsanı ve Mimar İbrahim Kocabaldır'ı 200 bin dolar dolandırdığı ortaya çıktı.
İş İnsanı ve Mimar İbrahim Kocabaldır'ı, dosya çerçevesinde müvekkilinin şikayetçi olduğunu belirten Avukat Oğuzhan Gültekin, “Paramızı ne zaman geri alacağız diye sorduğunda bu sefer işte 6 Şubat depremi oldu. Sürekli çeşitli bahaneler, kendisine ulaşmada sıkıntı yaşıyor. Böyle olunca müvekkilimde bu suçtan mağdur olduğunu anlıyor. Bankaya gidiyor. Bankaya gittiğinde Seçil Hanım, Müdüre hanım nerede diye soruyor. Kendisinin bankada olmadığını söylüyorlar. Daha sonra Çorlu'da olduğunu öğreniyor” dedi.
"Müvekkilim bankaya şikayette bulunuyor ve Çorlu'ya gidiyor"
Avukat Oğuzhan Gültekin, müvekkili İbrahim Kocabaldır'ın Çorlu'ya Seçil Erzan'ın yanına parasının peşinde olduğu için gittiğini belirterek, “Müvekkilim hemen Çorlu'ya gidiyor. Seçil Erzan'ı buluyor. Diyor ki, benim param nerede. Yani tamamıyla parasının derdine düşmüş" diye konuştu.
Avukat Oğuzhan Gültekin sözlerine şöyle devam etti: “Dosya çerçevesinde bu Fatih Terim Fonu olarak adlandırılıyor ama biz şunu söylüyoruz. Benim müvekkilim yoldan geçen birisi Fatih Terim Fonu var dese vermez. Burada aslında hedef şaşırtılmaması gerekiyor. Burada sorumlunun banka olduğu, biz bankanın kurumsal kimliği olduğu için zaten müvekkilimin de bu şekilde bu fona dahil olduğunu söylüyoruz. Güven sağlamak için Sayın Fatih Terim'in adı zikredilmiş olabilir ama tekrar şunu ifade etmek istiyorum. Sokakta geçen birisi Fatih Terim Fonu var diye bir şey istese müvekkilimiz vermez. Bu bankanın kurumsal kimliği olduğu için Seçil Erzan'a bu paralar verilmiştir. Ve ayrıca müvekkilime verilen bir belgede bankanın türev işlem yazısı, referans numarası, şube kodu var. Böyle bir belgede var. Biz bu dosya kapsamında zimmet suçundan yargılama yapılması yargılama yapılması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü 5411 sayılı kanunun 162'inci maddesi gereğince zimmet suçunun soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için BDDK'nın yazılı bir başvuru olması gerekiyor. Bu başvuru dosyada yok diye savcılık makamı bu yönde kyok kararı verdi. Ama şöyle bir durum var. Bankanın zimmete yönelik suç duyurusunda bulunması soruşturma ve kovuşturma yapılması için yeterli, bu nedenle de biz dosyaya hem Ceza Genel Kurulu kararı sunduk. Sulh Ceza itirazlarımızı yaptık. Bunun akıbetini bekliyoruz.”