Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Akıl ve vicdan sahibi herkes biliyor ki mesele Tayyip Erdoğan, AK Parti, Cumhur İttifakı değildir. Mesele doğrudan Türkiye'dir, Türk milletidir, bunların nezdinde somutlaşan hak ve hakikat davasıdır." dedi.
Erdoğan, Hüseyin Akbaş Spor Salonu önünde düzenlenen mitingde, vefatının 15. yılında merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu rahmetle yad etti.
Yazıcıoğlu'nu cesaretiyle, yiğitliğiyle, dava adamlığı ve millet iradesi yanındaki sarsılmaz duruşu ile her zaman hatırlayacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Rabb'im Muhsin kardeşimin ruhunu şad, mekanını cennet eylesin." ifadesini kullandı.
Aşkları ve ahde vefaları için Tokatlılara teşekkür eden Erdoğan, bir kez daha Tokat'ta olmaktan, hasret gidermekten memnuniyet duyduğunu belirtti.
Alandaki katılıma dikkati çeken Erdoğan, katılımcıların ihtişamının, Tokat'ın 31 Mart'ta nerede olacağını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti.
"Tokat, demokrasi yolculuğumuzun her safhasında yanımızda oldu"
Bir yanını Karadeniz'e, bir yanını İç Anadolu'ya, bir yanını Doğu Anadolu'ya veren Tokat'ın muhteşem coğrafyasıyla, Malazgirt'ten hemen sonra mümin gönüllere sığınak olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tokat, Selçuklu ve Osmanlı'dan beri ülkenin ve milletin girdiği tüm mücadelelerde en ön saflarda yer almış, bu toprakların vatan olmasına çok büyük katkılar sağlamıştır. Dolayısıyla, Tokat her zaman bir başka. Tokatlı Gazi Osman Paşa'nın şanlı Plevne müdafaası, dilden dile anlatılan bir destana dönüşmüştür. Çanakkale'ye gencecik fidanlarını göndererek, mevzu vatansa gerisi teferruattır diyerek, vücudunu düşmana siper etmiştir. İstiklal harbinde dönemin en büyük terör örgütlerinden biri olan Pontus çetelerine Tokat göz açtırmamıştır. Yetiştirdiği alimlerle, arifleriyle, gönül sultanlarıyla dünyaya ışık saçmıştır. İşte böylesine büyük bir maddi ve manevi mirasın sahibi Tokat, demokrasi ve kalkınma yolculuğumuzun her safhasında da yanımızda oldu."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı'na, milletvekilliğinde yüzde 65, Cumhurbaşkanlığında yüzde 66'yı aşan oranla destek veren Tokat'a şükranlarını sundu.
"İstanbul'daki tüm hemşehrilerinizi aramanızı rica ediyorum"
Emniyetten alandaki rakama ilişkin bilgi aldığını dile getiren Erdoğan, "45 bin. Tokatlı kardeşlerim bir kez daha vesayet heveslilerine, darbe destekçilerine, terör şakşakçılığına derslerini vermiştir." diye konuştu.
Emperyalistlerin, milletin birliği, vatanın bütünlüğü, devletin bekası üzerinde kurdukları hain emellerini hep birlikte hüsrana uğrattıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: "İnşallah 31 Mart'ta Tokat, milli irade bayrağını bir kez daha en yükseğe dikerek kendine yakışanı yapacaktır. Unutmayınız, 31 Mart'ta Tokat'ta çıkacak sonuçla sadece Tokat'ın yerel yöneticilerini seçmekle kalmayacaksınız, aynı zamanda sandıkta yapacağınız tercihle tüm Türkiye'ye ve tüm dünyaya da önemli bir mesaj vereceksiniz. Geçen yılki seçim sürecinde gördünüz ama ben sizden bir şey daha isteyeceğim. İstanbul'da Tokat nüfusu yüksek mi? Öyleyse İstanbul'daki tüm hemşehrilerinizi sizden aramanızı rica ediyorum. Telefonlarla İstanbul'u da arayacaksınız, zira Murat kardeşimizi, Tokatlılar ağırlığını koyarak onu da seçtirerek CHP zulmünden İstanbul'u kurtaracak. Aynı şekilde Ankara'daki Tokatlıları da aramanızı istiyorum. Orada da Turgut kardeşimize inşallah kazandıracağız. Bunlar çok önemli."
"Türkiye'nin artan gücünü hazmedemeyenler pusuda bekliyor"
Erdoğan, Türkiye'nin 21 yılda üç kat büyümesinden rahatsız olanların, hak ve özgürlük reformlarıyla ileri demokrasi sınıfına yükselmesine tahammül edemeyenlerin pusuda beklediğini belirterek, şunları kaydetti: "Türkiye'nin, ilkeli ve adil duruşuyla bölgesinde ve dünyada artan gücünü hazmedemeyenler şu anda pusuda bekliyor. Türkiye Yüzyılı ile daha büyük hedeflere gözümüzü dikmişken, birileri ülkemizi elindeki kazanımlardan etmek için tökezlememizi bekliyor. Akıl ve vicdan sahibi herkes biliyor ki mesele Tayyip Erdoğan, AK Parti, Cumhur İttifakı değildir. Mesele doğrudan Türkiye'dir, Türk milletidir, bunların nezdinde somutlaşan hak ve hakikat davasıdır. Milletimizin, dünyanın bu müstesna coğrafyasındaki varlığından öylesine rahatsızlar ki aradan bin yıl geçmiş olmasına rağmen kinleri hala dip diri. Bu gerçeği bizzat yüzümüze söyleyen Batılı devlet adamları gördük. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle her saldırıyı savuşturarak, mücadeleyi asla bırakmayarak bu hevesleri boşa çıkardık. 31 Mart'ta bir kez daha milletimizin desteğini alarak, Tokat'ta, İstanbul'da, Ankara'da da Türkiye'ye bu namı salacağız, ülkemizin Türkiye Yüzyılı yolculuğunu hızlandıracağız."
"Son 30 yılının her günü ülkesine ve milletine hizmetle geçmiş bir kardeşiniz olarak, bana en çok neye hayıflandığımı sorarsanız, cevabım, ülkemizdeki muhalefetin haline olacaktır." ifadesini kullanan Erdoğan, demokrasilerde muhalefetin çok önemli olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, muhalefetin hem iktidara alternatif olması bakımından hem de iktidarı denetlemesi bakımından önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin maalesef ne iktidar hazırlığı olan ne de denetleme görevini yapabilen bir muhalefete sahip olmadığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Başbakanlığımız döneminde biz muhalefetle kayda değer bir uğraş içinde hiç olmadık. Karşımızda hep vesayeti bulduk. Vesayetin etkisiz kaldığı yerde darbe teşebbüsleriyle karşılaştık. CHP zihniyeti yerini hep vesayet ve darbe safında belirlediği için siyasal muhalefet tarafı boş kaldı. Öyle ki kendi projelerimizin alternatiflerini kendimiz gerçekleştirdik. Kendi politikalarımızın eksiklerini, yanlışlarını kendimiz belirleyip düzeltme yoluna gittik. Bundan da asla gocunmadık. Ancak bizim yaptıklarımız, ülkemiz demokrasisinin muhalefet tarafındaki eksikleri ortadan kaldırmıyor. İşte muhalefetin bugünkü halini görüyorsunuz değil mi? Acınacak halleri var. Birbirlerini yemekten, dönüp de ülkenin haline, bölgemizde yaşanan gelişmelere, küresel yükseliş ve düşüşlere bakacak halleri yok. Merkez belediye başkan adayını takdim ediyor, adayını bulamıyor. Aday ortada yok. Muhalefetin halini Tokatlı Nuri bundan 150 sene önce söylediği mısralarda ne güzel anlatıyor. 'Ara yeri karlı dağlar alıp da. Gayri dost iline varıp gelinmez. Yahşi hüner ister rah-ı talepte. Beyhude laf ile menzil alınmaz.'"
Siyaset ve hizmet yolunda iş, eser ve proje gerektiğinin altını çizen Erdoğan, en önemlisinin de istikamet olduğunu kaydetti.
Erdoğan, "Ziya Paşa ne diyor, 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Biz eser siyaseti yaptık. CHP'nin içinde işler belki lafla yürüyordur ama ülkemizde ve dünyada böyle bir tarz yok." dedi.
"Menfaat hesabını her şeyin üstünde tutarak ülkeye de zarar veriyorlar"
"Birileri 31 Mart seçimlerine niçin bu kadar önem verdiğimizi soruyor." diyen Erdoğan, her seçimde olduğu gibi bu seçimde de en az 50 ilde miting yapmayı planlayarak yola çıktıklarını dile getirdi.
Yılbaşından beri iki defa gittikleri iller olduğunu hatırlatan Erdoğan, her şeyden önce siyasetlerinin merkezinde milletin bulunduğunu söyledi.
"Şehirlerimize gitmek bizi yormaz, tam tersine enerji ve moral verir." ifadesini kullanan Erdoğan, hafta sonu Ankara ve İstanbul mitinglerini yaptıklarını, birinde 200 bin birinde 650 bin kişi bulunduğunu, Tokat'ta da sevgi ve coşku dolu bir mitingle beraber olduklarını belirtti.
İktidara geldiklerinden beri bunun 18'inci koltuk imtihanları olduğunu, hepsinden başarıyla çıktıklarını anlatan Erdoğan, hepsinde de aynı aşkla, şevkle, heyecanla çalıştıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tokat'ın kendilerini yalnız bırakmadığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnşallah 31 Mart'ta da Tokat'ta, İstanbul'da ve Ankara'da yalnız bırakmayacağınıza inanıyorum. Tabii milleti kendine yük gören bir muhalefet zihniyetine bunları anlatmak mümkün olmuyor. Çünkü onlar oturdukları yerden ettikleri beyhude laflarla siyasetçilik oynamayı seviyor. Bırakınız ülkeyi, kendi partileri içinde birliği, beraberliği sağlayamıyorlar. Menfaat hesabını her şeyin üstünde tutarak ülkeye de zarar veriyorlar. Sırf 3-5 belediye fazla almak uğruna DEM'le girdikleri ittifaka kimlerin koçluk ettiğini görüyorsunuz, değil mi? Talimat nereden geliyor, Kandil'den. Uygulama Ankara'da, İstanbul'da, Mersin'de ortaya çıkıyor. Zaten DEM dediğiniz yapı geçmişten beri partiymiş gibi davranan bir örgüt aparatı. Sahne önünde olanların bu partide yetkisi ve sözünün ağırlığı yok. Bu parti Ankara'daki genel merkezinden değil, İstanbul'daki sapkın ideolojik yapılar ile Kandil'deki terör baronları tarafından yönetilmektedir. Bu gerçek ortadayken kendilerini meşru muhatap yapma gayretleri beyhudedir. Parti yönetiminin önce hem ülkeye hem millete hatta hem de kendi tabanına siyasi irade sahibi olduğunu ispatlaması gerekiyor. Bizler terör meselesini bitirmek için her yol ve yöntemi denerken, bunların çapını da gördük. Örgüt militanları tarafından tokatlanan siyasetçilerle particilik, belediyecilik yapılamaz. CHP'nin böyle bir partiyle birlikte yol yürüme, belediye başkanlığı verme, belediye bürokrasi paylaşma hesabına girmesi anlaşılır gibi değil. İnşallah 14-28 Mayıs'ın tamamlayıcısı olacak 31 Mart'tan sonra ülkemiz, bu çorak ve çarpık muhalefet anlayışının da tasfiyesine şahitlik edecektir. Bizler de gençlerimize bırakacağımız en büyük mirasımız olan Türkiye Yüzyılı'nın inşasını tamamladıktan sonra inşallah huzuru kalple yola devam edeceğiz. O gün gelene kadar gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz."
Türkiye'yi önümüzdeki dönemde yeniden 2 kat daha büyüterek dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkartacaklarını dile getiren Erdoğan, "Yatırımıyla, istihdamıyla, üretimiyle, ihracatıyla, Türkiye'yi güçlendirip ve zenginleştirirken bundan her bir insanımızın hak ettiği payı almasını sağlayacağız." diye konuştu.
Erdoğan, sıkıntılı dönemlerde en büyük refah kaybını çalışanlar ile emeklilerin yaşadığının farkında olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Emeklilerimizin yükünü hafifletmek için bir defaya mahsus 5 bin lira ödenmesinden, yüzde 50'yi bulan maaş artışlarına, bayram ikramiyelerinin yüzde 50 arttırılmasından, banka promosyonlarına kadar elimizden geleni yapıyoruz. Son olarak kamu bankalarımız aylık miktarına göre promosyon tutarını 8 ila 12 bin liraya kadar yükseltti. Bugün itibarıyla başvuruları da almaya başladı. Özel bankalar da bu tutarların altında zaten kalmayacaklar. Emeklilerimizin Ramazan Bayramı ikramiyesini ise 2 ile 5 Nisan arasında hesaplarına yatırıyoruz. İnşallah bundan sonra da emeklilerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz."
"Gerisi sadece vakit ve planlama meselesi"
Erdoğan, ülke olarak yaşanılan sıkıntıların, muhalefetin yaptığı gibi lafla çözülmeyeceğinin açık olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Fiyat istikrarını sağlamadan yapılan maaş zamlarının daha cebe girmeden nasıl eridiğini en iyi sizler biliyorsunuz. İnşallah yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun düşmeye başladığını göreceğiz. Bütçe imkanlarını genişletmek için hazırlıklarımız var. Önümüzdeki yıldan itibaren çalışanlarımızın ve emeklilerimizin alım gücünü, eskisinin üstüne çıkartmaya başlayacağımıza inanıyorum. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkalım. Yeter ki biz aramıza kimseyi sokmayalım. Evvelallah gerisi sadece vakit ve planlama meselesidir. Bizim en önemli referansımız bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerdir."