Gazete Duvar'dan Can Bursalı'ya konuşan Süleyman Soylu, ''Siyaset bir amaç değildir. Milletimize, ülkemize, değerlerimize, insanlığa bir hizmet yoludur. Siyaset böyle bir yoldur. Siyasetin esiri olmamak lazım. Ben 13 yıldır cumhurbaşkanımıza yakın çalıştım. Hakikaten çok riskli dönemlerin içerisinde çalıştık. Bir faninin yaşayabileceği bir çok şeyi üst üste yaşadım'' dedi.
Soylu, ''Allah'a şükürler olsun, birçok onur da yaşadım. Ben ülkem için, milletim için, devletim için, partim için, bu ülke için görevimi yaptığımı düşünüyorum. Ve sadık bir şekilde de çok çalıştım. Ben her zaman söylerim. Allah bilir ve görür. Allah biliyor ve görüyor. Benim rehberim hep Allah'ın bilmesi ve görmesi oldu. Tayyip Erdoğan benim liderimdir. Siyasi hayatımı da bu gerçeklikle tamamlayacağım. Parti kurma gibi iddialar var. Bizde 3 dönem kuralı vardır. Ben 4 dönemdir milletvekiliyim. Milletvekilliğimi tamamladıktan sonra tecrübeme danışılırsa sadece danışılması kaydıyla şerefle memleketimize, davamıza, fikrimle ve tecrübelerimle katkıda bulunurum. Tayyip Erdoğan siyaseti bıraktığı gün aktif siyaseti ben de bırakacağım. Ondan sonra da danışma olur, tecrübelerden istifade olur, fikir olur. Bunların hepsi bizim için ayrı bir onur vesilesidir. 28. dönem milletvekilliğinden sonraki tavrım ancak partim bana bir şey danışırsa kendi görevimi yerine getiririm.''
ÇOCUKLARINA VASİYETİ: SİYASETE GİRERSENİZ HAKKIM SİZE HELAL DEĞİL
Çocuklarına bıraktığı vasiyeti de açıklayan Süleyman Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
''Burada bir parantez Devlet Bahçeli'yi açmam lazım. Görev yaptığım sürede bana sahip çıkmıştır her konuda. Ömrüm boyunca onun desteğini unutamam. Bundan 5 yıl önce çocuklarıma bir şey söyledim. Olur da bana bir şey olur, soyadımız üzerinden size siyaset teklif ederler. İkiniz de siyasete girerseniz hakkım size helal değildir. Bu benim şahsi durumuma özel bir şeydir. Ben gençlerin siyaset yapmasını isterim. Şunu da söyleyeyim; ben Tayyip Erdoğan’ın bir dönem daha Cumhurbaşkanı olmasını arzu edenlerdenim. Gelecek Türkiye'sinin sağlam zeminlere oturtulabilmesi için bu tecrübeye, bu bilgiye, bu bilgeliğe ve bu akla Türkiye'nin ihtiyacı var. Türkiye'nin zamana ihtiyacı var, 6-8 yıllık bir süreç gerekiyor. Cumhur İttifakı'nın bu birlikteliğiyle devam etmesi gerekir.''