Bugünkü yürüyüşten sonra genel merkeze 4-5 kilometre mesafede kamp kuracaklarını belirten Özcan, “Yarın saat 17.00’de de genel merkezde olacağız. Genel merkez yetkililerinden önce şunu rica ediyorum; lütfen partinin avlusunu bize açın, mesajlarımızı net bir şekilde verebilelim. Niye değişim istiyoruz, niye istifa edin diyoruz bunları size net bir şekilde, derli toplu anlatalım. Akabinde Genel Başkan ile o mesajdan sonra, o konuşmadan sonra, o açıklamadan sonra son kez bir görüşme çağrım oldu. Eğer Genel Başkan 28 yıllık bir parti emeklisine randevu verirse niye değişim için yürüdüğümü, niye istifa etmesinin şart olduğunu kendisine bugüne kadar kimsenin anlatmadığı açıklıkta, netlikte gözlerinin içine bakarak anlatmak istiyorum. Genel Başkan'dan da randevu talebime cevap bekliyorum” diye konuştu.
“Yürüyüşümün sebebini yarın Anıtkabir’de deftere yazacağım yazıyla özetlemiş olacağım”
Yarın genel merkeze gitmeden önce bir grupla birlikte saat 12.00’de Anıtkabir’i ziyaret edeceklerini belirten Özcan, “Anıtkabir’deki defteri de zaten özetle bu yürüyüşün sebebini, aziz atamıza açıklayıcı bir metni de kaleme aldım. Onu da yarın Anıtkabir’de deftere yazacağım yazıyla özetlemiş olacağım” dedi.
“Kurultayda karşınıza sizi yenecek biri çıkmazsa ben yeterli imzayı toplayıp aday olarak çıkmaya hazırım, korkmayın”
Disiplin kurulu sürecine değinen Özcan, “Disiplin Kurulu dün tedbir isteme itirazı oy çokluğuyla reddetmiş. Öncelikle her türlü baskıya rağmen burada hakkaniyetli, adil davranan Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerine çok teşekkür ediyorum. Öyle görünüyor ki ayın 20’sinde Kılıçdaroğlu, beni partiden attırmaya kararlı. Ben tabii ki savunmamı hazırlayacağım ama şu anda Kılıçdaroğlu ve MYK’sının (Merkez Yönetim Kurulu) YDK’ye ne kadar büyük baskı yaptığının farkındayım. YDK’daki arkadaşlarıma çağrıda bulunuyorum; lütfen, kamuoyunu dinlesinler. Hukuki bir karar versinler. Ben ayın 20’sinde gideceğim ama hala neyle suçlandığımı bilmiyorum. Benim tedbirim hala niye devam ediyor, niye devamına dair karar verdiler ben bunu bilmiyorum. Acaba benim hangi konuşmam, hangi paylaşımım sebebiyle tedbirli olarak disipline verildiğimi YDK üyeleri ile paylaştılar mı? Ben Kılıçdaroğlu'na şunu söylüyorum; lütfen baskı yapmayın. Kurultay tarihini bir an önce açıklayın. Benim tedbirimi kaldırmak suretiyle benim hakkımı verin. Eğer kurultayda karşınıza sizi yenecek biri çıkmazsa ben yeterli imzayı toplayıp, aday olarak çıkmaya hazırım. Korkmayın” ifadelerini kullandı.
“İnşallah partinin kapılarını halka kapatmazlar”
Partiye alınmayacağı iddialarına ilişkin bir gazetecinin CHP’li Faik Öztrak’ın, “Her vatandaş gibi gelir, çayını kahvesini içer” sözünü hatırlatması üzerine partiye alınmama ihtimalini de değerlendiren Özcan, “Biz açıklamamızı bir şekilde yapacağız. Partiye alıp almamak onların keyfine kalmış değil, biz Faik Bey’in veya Kılıçdaroğlu’nun evine gitmiyoruz. Evine gitsek almayabilir. O, onun doğal hakkı ama parti hepimizin partisi, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi, halkın partisi. Dolayısıyla halka ve partililere kapıyı kapatmak düşüncesi bile tüyleri ürpertiyor. Biz bunun duyumlarını önceden aldık. Aksiyon aldığımız için asilzade Faik Öztrak, böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldı ama yarın partinin kapıları açık mı olacak kapalı mı olacak bunu hep birlikte yaşayarak göreceğiz. İnşallah partinin kapılarını halka kapatmazlar” dedi.