Etkinlik, iklim değişikliğinin gıda hakkı ve güvenliği üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde ele alırken, çözüm önerilerini tartışmak üzere alanında uzman isimleri bir araya getirdi.
Açılış konuşmalarını TARPOL Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Mehdi Eker ve FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selişık gerçekleştirdi.
Dr. Eker, Türkiye’nin tarımsal üretim kapasitesinin iklim değişikliği karşısında korunması ve güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaparken, ülkenin sahip olduğu “agrostratejik” konumun önemine dikkat çekti. Dr. Selişık ise gıda hakkının, iklim değişikliğinden doğrudan etkilenen temel insan haklarından biri olduğunu belirtti ve FAO’nun bu konuda geliştirdiği stratejik yaklaşımları aktardı.
Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Mine Ataman’ın moderatörlüğünde yapılan panelde, Sağlık Eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Özgenç ve ekonomist gazeteci Abdurrahman Yıldırım konuşmacı olarak yer aldı. Panelde uzmanlar, iklim krizinin tarım, gıda üretimi ve gıda hakkı üzerindeki etkilerini değerlendirerek, sürdürülebilir tarım politikaları, önleyici stratejiler ve uluslararası iş birliğinin önemini vurguladılar.
İklim Krizinin Gıda Hakkına Tehditleri
Konuşmacılar, iklim değişikliğinin giderek artan sıcaklık, düzensiz yağış rejimleri, kuraklık ve aşırı hava olayları gibi etkilerinin tarımsal üretimi tehdit ettiğine işaret etti. Dr. Mehmet Mehdi Eker, bu tehditlerin, insanların sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşma hakkını doğrudan etkilediğini vurguladı. Dr. Ayşegül Selişık ise FAO’nun verilerine göre, iklim krizinin yoksul ve savunmasız toplumları daha fazla etkilediğini belirtti ve gıdaya erişimde adaleti sağlamak adına küresel iş birliğinin önemine değindi.
Sağlık Eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, yanlış beslenme ve hareketsizlik nedeniyle yaygınlaşan obezitenin birçok hastalığın ana nedeni olduğunu ve bu durumun sağlık sistemi üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu ifade etti. Akdağ, toplum sağlığını korumak adına gıda güvenliğinin sağlanması ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.
Çözüm Önerileri ve Sürdürülebilir Tarım Politikaları
Panelde, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasının iklim değişikliğiyle mücadelede temel bir çözüm olduğu vurgulandı. Abdurrahman Yıldırım, Türkiye’nin tarımsal üretim kapasitesinin dünya pazarında daha etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini dile getirirken, Prof. Dr. İzzet Özgenç ise hukuki ve politik düzenlemelerin iklim krizine karşı daha etkin bir rol oynaması gerektiğini ifade etti.
Uluslararası İş Birliği ve Gıda Diplomasisi
Dr. Mehmet Mehdi Eker, Türkiye’nin sahip olduğu agrostratejik değerin küresel gıda güvenliğinde önemli bir rol oynayabileceğini belirterek, “Tarım ve Gıda Diplomasisi” yaklaşımını hayata geçirmeyi hedeflediklerini açıkladı. Antalya Diplomasi Forumu gibi platformlarda Türkiye’nin bu stratejik gücünü öne çıkararak, hem bölgesel hem de küresel düzeyde gıda hakkının korunmasına katkı sağlanabileceğini ifade etti.
Sonuç ve Mesajlar
Panelin sonunda, iklim değişikliğinin gıda hakkı üzerindeki tehditleri azaltmak için atılması gereken adımlar konusunda farkındalık yaratılması gerektiği vurgulandı. TARPOL ve FAO yetkilileri, sürdürülebilir tarım politikaları, gıda güvenliği ve uluslararası iş birliğiyle iklim değişikliği karşısında güçlü bir savunma geliştirmenin mümkün olduğunu belirtti. Panel, katılımcılara iklim krizinin tarım ve gıda sektörü üzerindeki etkilerini daha iyi anlama fırsatı sunarken, çözüm önerilerinin pratiğe geçirilmesi yönünde çağrıda bulunarak son buldu.