Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, "15 Temmuz Milletin Zaferi" adlı panel gerçekleştirdi. Panele TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz ile TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı katıldı.

Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Altun, "Hedef evvela milletimizin istiklaliydi, bu vatanın bekasıydı. Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızı ve ailesini katledecekler, ardından sözüm ona yönetime el koyacaklardı. Sonrasında da tabii ki bu aziz vatanı, büyük ülkeyi efendilerine, emir aldıkları dış güçlere teslim edeceklerdi. O gün hedef Erdoğan'sız bir Türkiye'ydi. Çünkü Erdoğan'sız bir Türkiye demek, sömürüye, teslimiyete açık bir Türkiye demekti. Erdoğan'sız bir Türkiye, yeniden bağımlılık zincirine dolanmış bir Türkiye demekti" diye konuştu.

Gazze'de son durum: Can kaybı 43 bin 163 Gazze'de son durum: Can kaybı 43 bin 163

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cesur ve dirayetli liderliği ile Türk milletinin engin ferasetinin birleştiğini ve ortaya muhteşem bir direnişin çıktığını söyleyen Altun, "Milletimiz de Cumhurbaşkanımız da öncelikle vatan sevgisiyle, vatanı koruma içgüdüsüyle hareket etti. Daha önceki darbelerde ortaya konulamayan direniş, bu kez 15 Temmuz'da ortaya konuldu. Milletimiz, bu duyguyla Cumhurbaşkanımızın çağrısına cevap vererek meydanlara çıktı" diye konuştu.
15 Temmuz'dan sonra milletin devletine sahip çıktığını ifade eden Altun, Türkiye'deki hükümet sistemi krizinin çözümünün de 15 Temmuz sonrasında mümkün olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin artık kolayca siyasi istikrarsızlık batağına sürüklenmeyeceğini bilerek bugün geleceğe güvenle baktıklarını belirten Altun, 15 Temmuz sonrası elde edilen kazanımlar sayesinde, Türkiye'nin kendini hedef alan diğer bütün tehditlerle olduğu gibi terörle de çok etkili bir mücadele yürüttüğünü dile getirdi.

Kurtulmuş: "Demokrasi olmazsa siyasi iradenin gerçekleşmesi mümkün olmaz"

Türkiye'nin hem yakın dönem hem de bundan sonraki dönem tarihin dönüm noktalarından birisi olan 15 Temmuz'u iyi bir şekilde anlamak, özümsemek ve dersler çıkararak yola devam etmelerini gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş ise, "Öncelikle en temel vazifemiz; 15 Temmuz'da yaşananları, 15 Temmuz'un arkasındaki temel maksatları ve Türkiye'ye ödetilen bedelleri anlamak, anlatmak, unutmamak, unutturmamak. O akşam çok şeyler yaşandı. Belki bugün biz burada olmayacaktık. Hiç şüphesiz bu ihanet gecesinde sadece içerideki bazı aktörler değil dışarıda anbean gelişmeleri izleyerek talimat veren ve içerideki ekiplerin önünü açmaya çalışan grupların da olduğunu biliyoruz. O gece fevkalade önemli bedeller ödenmiş bir gecedir. 15 Temmuz gecesinde Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu liderliği ve vizyonu görür görmez cesaretle sokaklara çıkan, 'ölürsem şehit, kalırsam gaziyim' diyerek, arkasında bıraktığı ailesiyle vedalaşarak meydanları dolduran yüz binlerce kardeşimize bir şükranlarımızı ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı.

15 Temmuz'dan çıkardıkları derslerin olduğunu belirten Kurtulmuş, "Bunları her gün yenileyerek yolumuza devam etmek mecburiyetindeyiz. Her şeyden evvel şunu çok açık bir şekilde ortaya koymamız lazım ki demokrasi olmazsa, devletin işleyişinin eksik olacağı açıktır. Türkiye bu anlamda demokrasinin bütün kurum ve kuruluşlarını en üst seviyede yaşatmak ve demokratik standartları yükseltmek mecburiyetindedir. Eğer demokrasi güçlü ve işleyen güçlü bir demokrasi olursa orada FETÖ ve benzeri bir takım paralel yapılanmaların ortaya çıkması mümkün değildir" dedi.

Demokrasinin en üstün şekilde işleyebilmesi, herkesin anayasal düzene bağlı olduğu, güçlü bir siyasal yapının ortada olması ve geliştirilmesi için canla başla çalıştıklarını vurgulayan Kurtulmuş, özellikle son dönemde hız verdikleri yeni anayasa çalışmalarının, Türkiye'de güçlü bir demokrasi olması için ortaya konulan siyasal çabanın önemli bir kanıtı olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin demokrasisi en üstün ülkelerden birisi olmak durumunda olduğunu belirten Kurtulmuş, "Demokrasi olmazsa siyasi iradenin gerçekleşmesi mümkün olmaz. Demokrasi olmazsa fikir ve inanç özgürlüklerinin sağlanması mümkün olmaz. Eğer demokrasi olmazsa ülkede ekonomik kalkınma ve kalkınmanın tabana yayılması gerçekleştirilemez" şeklinde konuştu.