Çelik, partisinin Adana İl Başkanlığı'nda yaptığı açıklamada, depremin acısının yaşandığı ve afet bölgesindeki mücadelenin sürdüğü bir atmosferde seçimlere gidildiğini ifade etti.
Siyasetin olağan tartışmalarının devam ettiğini aktaran Çelik önceliğin deprem bölgesindeki yaraların sarılması olduğunu dile getirdi.
Çelik, sandığa gidilirken kafa karıştırmaya çalışanlar olduğunu, yalanlara topluca cevap vermek gerektiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunda herkesin bilmesi gereken şey şudur; Cumhur İttifakı 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' ilkesinin her zaman en üst prensip olarak yaşaması, tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak ilkesinin her zaman hakimiyetini sürdürmesi çerçevesinde bütün siyasi faaliyetlerini yürütüyor. En üst çerçevede bu bahsettiğim ilkeler vardır. Bu çerçevede bakıldığında bir kere daha Cumhurbaşkanı'nıza dönük olarak bazılarının rahmetli şehit Başbakanımız Menderes'in katillerinin diliyle konuştuğunu, onu hedef aldığını görüyoruz. Bunu şiddetle kınıyoruz. Aziz milletimiz çok iyi bilmektedir ki bütün ömrünü milletine hizmetle geçirmiş sayın Cumhurbaşkanı'mız siyasi hayatını aynı şekilde sürdürmeye, aynı iradeyle yoluna devam etmeye devam edecektir. Bunların yapmaya çalıştığı bu kara propaganda faaliyetleri yurt dışındaki hangi karanlık odakların ürünüdür, biz bunu çok iyi tanıyan bir kadroyuz, çok iyi bilen bir kadroyuz. Siyasi hayatımız boyunca da bununla mücadele ettik. Cumhurbaşkanı'mızı nefret diliyle hedef alanlar, Cumhurbaşkanı'mıza söyledikleri sözlerin yarısını terör örgütlerine karşı söyleyemiyorlar ya da terör örgütlerini destekleyenlere karşı söyleyemiyorlar. Niçin? Çünkü açık ve net bir şekilde kurdukları işbirlikleri, kurdukları oluşumlar tek bir şeye dayanıyor, o da Erdoğan karşıtlığına. Cumhurbaşkanı'mıza ve Cumhur İttifakı'na karşıtlığa dayanıyor."
Çelik, Millet İttifakı'na yönelik eleştirilerde bulunarak "Karşı ittifaktaki partilerin yönetimleri hangi çarpık ilişkilerin içerisinde olursa olsun, o partilere oy veren vatandaşlarımızın bu terörle yanaşık düzen durma şeklindeki ittifak ilişkilerinden rahatsız olduklarını biliyoruz." dedi.
Günlerdir Kandil'den "Biz şu adayı destekliyoruz." diye açıklamalar yapıldığına değinen Çelik şunları söyledi:
"Sürekli olarak Kılıçdaroğlu'nun etrafında kenetlenilmesi gerektiği, ona destek verilmesi gerektiğini ifade ediyorlar. Bunun karşısındaysa bu ittifakın üyelerinin hiçbiri dönüp de bu terör gruplarına 'Siz kimsiniz haddinizi bilin, biz demokratik bir seçim yapıyoruz', sizinle her türlü terörle mücadele bağlamında mücadele edeceğiz şeklinde bir tavır ortaya koyamıyor. Ya da teröristleri aklamaya çalışan, teröre destek vermeye çalışan siyasi oluşumlara sizinle herhangi bir şekilde yan yana yürümemiz, sizinle herhangi şekilde birliktelik içinde olmamız mümkün değildir, böyle bir şeyi kabul edemeyiz ve bunu reddediyoruz.' diyemiyorlar. Büyük milletimiz bütün bu çarpık ilişkileri açık ve net bir şekilde görmektedir."
Terörün bütün demokrasilerde kırmızı çizgi olması gerektiğine dikkati çeken Çelik, "Bir kişi 'Demokratım, demokrasiden yanayım.' diyorsa muhakkak suretle bunun yanına güçlü bir terörle mücadeleyi ve terörü kırmızı çizgi olarak ifade etmesi lazım. Çok enteresan bir tabloyla karşı karşıyayız. Karşımızdaki bazıları bolca demokrasi, özgürlük söylemi kullanıyorlar. Ondan sonra PKK terör örgütünün ve Fetullahçı Terör Örgütü'nün kullandığı bazı tezlerin, argümanların, suçlamaların, çarpıtmaların ve propagandanın aynısını kullanarak Türkiye Cumhuriyeti devletini yeniden kurmaktan, terörden destek alarak demokrasiyi kurmaktan bahsediyorlar. Bu çarpıklık karşısında bizim mücadelemiz nettir." değerlendirmesinde bulundu.
"Yassıada zihniyetini yeniden diriltmeye çalışanlarla mücadele edeceğiz"
Çelik, 14 Mayıs seçimlerine giderken millete, görüşlerini, faaliyetlerini ve gelecekle ilgili planları bir kere daha arz ettiklerini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Şunun herkes tarafından bilinmesi gerekir ki Cumhurbaşkanı'mızı, Menderes'in katillerinin diliyle hedef alanlarla, Yassıada zihniyetini yeniden diriltmeye çalışanlarla, hiçbir şekilde bu faaliyetlerinde başarıya ulaşamayacakları şekilde, mücadele edeceğimizi ifade ediyoruz. Bunları yapanların terör örgütlerine söylemedikleri sözü, Cumhurbaşkanı'mıza söylediklerini bütün milletimiz görüyor. Sorulması gereken şey şudur, terör örgütlerine dikkatli ve nezaketli bir dil kullanırken, Cumhurbaşkanı'mıza karşı nefret dili kullanıyorsunuz. Bu da bütün milletimizin gözünün önündedir. Sonuç olarak gittiğimiz her yerde milletimiz gerçeklerin ve hakikatlerin farkındadır."