SİYASET

Terörün en büyük maliyetini bölgede yaşayan insanlar ödüyor!

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır anneleriyle bir araya geldi. Yılmaz, “Terörün en büyük maliyetini bu bölgede yaşayan insanlar ödüyor. Diyarbakır’a çukur kazanlar aslında demokrasiye çukur kazanlardır” dedi.

Diyarbakır'da evlat nöbetinde olan ailelerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Değerli kardeşlerim burada şu anda 365 aile var. Bunlar 370 çocukları için burada nöbetteler. 43 farklı şehirden aileler bulunuyor. Bu çabaların sonucu olarak bugüne kadar 45 anne, 45 aile evladına kavuştu. Bir tek insanın bile kurtulmasına vesile olmasına değer bu çabalar” dedi.

Bir dizi programa katılmak üzere kente gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, havalimanında karşılandıktan sonra Diyarbakır Valiliğine geçerek şeref defterini imzaladı.

Buradan HDP İl Başkanlığı binası önünde evlatları için oturma eyleminde olan ailelerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ailelere gül dağıtıp onları dinledi.

Daha sonra kameralar karşısına geçip gazetecilere açıklamalarda bulunan Yılmaz, hiçbir gerekçenin bir insanın hayatından, bir gencin, çocuğun hayatından kıymetli olmadığını, yine hiçbir ideolojinin bir annenin yüreğinden, kalbinden evladına duyduğu hasretten daha kıymetli olmadığını söyledi.



“Terörün en büyük maliyetini bu bölgede yaşayan insanlar ödüyor”

Diyarbakır annelerinin, ailelerin çok anlamlı bir duruş sergilediğini belirten Yılmaz, “Biz, terörle mücadele ediyoruz. Güvenlik güçlerimiz mücadele ediyor. Toplum olarak mücadele ediyoruz. Bunlar arasında en anlamlı mücadelelerden birini Diyarbakır anneleri ortaya koyuyor. Aslında bu duruşlarıyla şunu da çok açık ve net gösteriyorlar. Terörün en büyük maliyetini bu bölgede yaşayan insanlar ödüyor. Canlarıyla, mallarıyla hak ve hürriyetlerinin kısıtlanmasıyla, buradaki demokratik ortamın, kalkınma ortamının zehirlenmesiyle en büyük maliyeti bölgede yaşayan insanlar ödüyor” dedi.

“Diyarbakır’a çukur kazanlar aslında demokrasiye çukur kazanlardır”

“Terör örgütü uluslararası bir takım çevrelerin aracı olarak ülkemizin birliğini, beraberliğini ortadan kaldırmayı, huzurumuzu bozmayı hedefliyor” diyen Yılmaz, şunları söyledi: “Diyarbakır’a çukur kazanlar aslında demokrasiye çukur kazanlardır. Diyarbakır’ın, bölgenin kalkınmasına çukur kazanlardır. Yine o dönemlerde Diyarbakır halkı buna müsaade etmedi, devletiyle birlikte bu hain teşebbüsü de ortadan kaldırdı. Terör örgütlerini çok iyi bilmemiz lazım. Bunların hiçbiri, iddia ettikleri toplumu temsil etmiyorlar. Bunun altını özelikle çizmek istiyorum. DEAŞ İslamiyet’i temsil etmediği gibi, FETÖ yine Müslümanları temsil etmediği gibi, PKK da kesinlikle bizim Kürt vatandaşlarımızı temsil etmiyor. Sadece bunu kendisini meşrulaştırmaya, kendisini perdeleme aracı olarak kullanıyor.”



“Bu, onların sadece evlatları için bir nöbet değil, ülkemizin huzuru için bir nöbettir”

Diyarbakır annelerinin tavrının, terör örgütünün yüzünü açığa çıkartan son derece önemli, asil bir tavır olduğunu ifade eden Yılmaz, “Kendilerine yürekten teşekkür ediyorum. Kolay değil, bin 447 gündür burada nöbetteler. Bu, onların sadece evlatları için bir nöbet değil, ülkemizin huzuru için bir nöbettir aynı zamanda. Demokrasi için, kalkınma için ülkemizin çok daha güzel yarınlara ulaşması için bir nöbettir. Ve eninde sonunda anneler, annelerin yüreği, annelerin kalbi kazanacaktır. Hiçbir terör örgütü annelerin gücüne yetmez. Yeter ki anneler bu kararlılıklarını devam ettirsinler. Değerli kardeşlerim burada şu anda 365 aile var. Bunlar 370 çocukları için burada nöbetteler. 43 farklı şehirden aileler bulunuyor. Bu çabaların sonucu olarak bugüne kadar 45 anne, 45 aile evladına kavuştu. Bir tek insanın bile kurtulmasına vesile olmasına değer bu çabalar. Çok şükür 45 evladımız bu hain örgütün pençesinden kurtuldu, ailesine kavuştu” diye konuştu.



"Bu devlet hepimizin devleti"

Terör örgütü ile sonuna kadar mücadele etmeye devam edecekleri vurgusunu yapan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “İnsanımıza da sonuna kadar sahip çıkmaya, bu bölgede yaşayan kim olursa olsun, hangi etnik yapıdan olursa olsun, hangi mezhepten, meşrepten olursa olsun bütün insanlarımıza sahip çıkmaya da devam edeceğiz. Bu devlet hepimizin devleti. Bu ülke, bu vatan hepimizin vatanı. Bu ülkeyi bölmeye, gücümüzü kırmaya çalışanlara, fitne fesat çıkarmaya çalışanlara, bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara da asla müsaade etmeyeceğiz. Değerli annelerimizi, ailelerimizi tebrik ediyorum bu duruşlarından dolayı. Cenabı Allah, evlatlarına kavuşmayı nasip eylesin diyorum. Bundan sonra da tek bir evladın bu terör örgütlerine kurban olmayacağı günleri hep birlikte inşa edelim diyorum.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, anneler ile bir araya geldikten sonra AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı ziyareti ve Şehir Buluşmaları Programına katılmak üzere alandan ayrıldı.

Cevdet Yılmaz’a, Tarım ve Köyişleri eski Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Vali Ali İhsan Su, Diyarbakır AK Parti Milletvekilleri Suna Kepolu Ataman, Galip Ensarioğlu, Mehmet Sait Yaz, kurum müdürleri ve partililer eşlik etti.