GÜNDEM

Tuncer Bakırhan: Bir ülkenin halkı için yapacağı bir sorumluluk!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Yangının yaşandığı yerlerin acilen afet bölgesi ilan edilmesi gerekir. Bu bir talep, rica değil, bir ülkenin halkı için yapacağı bir sorumluluk ve zorunluluktur" dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Diyarbakır ve Mardin'de yangından etkilenen yerlerin acilen afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini belirterek, "Bu bir talep, rica değil, bir ülkenin halkı için yapacağı bir sorumluluk ve zorunluluktur. Yangından zarar gören yurttaşlarımızın mağduriyetleri acilen giderilmelidir." dedi.

Bakırhan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Diyarbakır ve Mardin'de meydana gelen anız yangınlarını anımsatarak, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara geçmiş olsun dileğinde bulundu.

Yangından sonra olay yerine giderek incelemelerde bulunduklarını anlatan Bakırhan, bölgede hizmet veren elektrik dağıtım şirketini eleştirdi.

Bakırhan, "Bu felaketin de baş sorumlusu DEDAŞ'tır. Olay yerine gittiğimizde şaşırdık. Elektrik faturasını ödeyemeyen çiftçiye, köy halkına anında icra gönderen, malına tarlada el koyan DEDAŞ, 50 yıllık odun direklerle hizmet üretiyor. 50 yıldır özellikle altyapı için tek bir yatırım, tek bir harcama yapmamış. DEDAŞ gerçekten bölgede hizmet üretmiyor. DEDAŞ bölge halkının başına bela olmuş, bölge halkını cezalandırmaya çalışan bir şirket olarak bölgede duruyor." diye konuştu.

Yangınlara müdahale edilmediğini öne süren Bakırhan, 2022 yılında Türkiye'nin birçok yerinde yangınlar çıktığını, hükümetin o dönemde 10 gece görüşlü helikopter aldıklarının müjdesini verdiğini ancak bu gece görüşlü helikopterlerin bölgede hizmet vermediğini iddia etti.

"Yangının yaşandığı yerler afet bölesi ilan edilsin"

Yangının yaşandığı yerlerin acilen afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söyleyen Bakırhan, "Bu bir talep, rica değil, bir ülkenin halkı için yapacağı bir sorumluluk ve zorunluluktur. Yangından zarar gören yurttaşlarımızın mağduriyetleri acilen giderilmelidir." ifadelerini kullandı.

Sosyal medyada yapılan bazı paylaşımlara işaret eden Bakırhan, şöyle devam etti: "Alçaklar sürüsü, böyle bir felakette bile 'oh olsun' diyebiliyorlar. Ülke ne hale geldi? Ülkenin bir bölgesinde, bir halkın çektiği acıya 'oh olsun' diyebilen bir kesimle karşı karşıyayız. Ülkeyi yönetenler bu tabloyu görmüyor mu? Utanmıyorlar mı? Kürt'ün attığı tweete anında müdahale edenler, bu alçak sürüsüne tek bir soruşturma dahi açmadılar. Bunu unutmadık, bunları da not ettik. Bizim acılarımıza gözyaşlarımıza, ölümlerimize güldükçe, gözyaşlarımızla alay ettikçe bunlar iflah olmayacaklardır. Bizler bu ırkçılık ve ayrımcılığa karşı Türkiye'deki halklar ve ezilenlerle birlikte ortak mücadeleyi yükselteceğiz. Orada devlet yok ama biz varız, Türkiye halklarıyla dayanışarak halkımızın yaralarını en kısa sürede saracağız."

Medyada yer alan yangının anız nedeniyle çıktığına ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığını savunan Bakırhan, ekinler yerde iken hiç kimsenin anız yakmadığını, ekinlerin tamamınım biçilmesinden sonra anız yakıldığını, bu nedenle olayın anız nedeniyle çıkmasının mümkün olmadığını kaydetti.

Bakırhan, olaya ilişkin inceleme yapan sivil toplum örgütleri ile Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının da yangının elektrik tellerinden çıktığına yönelik tespitler yaptığını söyledi.

Türkiye'nin büyükşehirlerinden biri olan Mardin'de yanık tedavi merkezi olmadığına işaret eden Bakırhan, bu sorunun da çözülmesini istedi.

"Bir yıl içerisinde beş kat daha fazla trafik cezası kestiler"

Türkiye'nin ekonomik durumuna ilişkin değerlendirmeler yapan Bakırhan, "yaşanan sefaletin tek bir sorumlusunun Cumhur İttifakı olduğunu" ileri sürdü.

Bakırhan, son bir yılda enflasyonun yüzde 39'dan yüzde 75'e çıktığını, AK Parti'nin 22 yıllık iktidarı döneminde 13 milyon icralık dosya olduğunu kaydetti.

"Kasayı doldurmak için trafikte, yollarda pusu kurulduğunu" ifade eden Bakırhan, şöyle konuştu: "Şimdi radarları öyle yerlere bırakıyorlar şaşırırsınız, kimsenin aklına gelmez. Üzerini örtü ile örtüyorlar, ağaç dallarıyla kapatıyorlar ki o geçinemeyen, yoksul, bayramda ailesini ziyaret eden, annesinin babasının elini öpmek isteyen insanların her birine ceza kesmek için. Biz boşuna bunlara pusu iktidarı demiyoruz. Vatandaşına pusu kuran dünyada başka bir devlet var mı? Trafikte bile pusu kuruyorlar. 2024 Mayıs'ında kesilen trafik cezalarıyla 2023 Mayıs'ında kesilen trafik cezaları arasında beş misli fark var. Bir yılda kurdukları pusularla beş kat daha fazla trafik cezası kestiler."

Bakırhan, hükümetin ekonomiyle ilgili açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını, esnafın siftah yapamadığını, asgari ücretlinin, emeklinin geçinemediğini, yoksulluğun başını alıp gittiğini ileri sürdü.