Geçmişte de gördük. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret eden STK ve gazeteci kılıflı bazı zevatların, CHP ve HDP listelerinden Milletvekili yapıldıklarına. Yapılacak ilk seçimde de, ağzı bozuk gazeteci kılıflı Sedef Kabaş’ı CHP listesinde görürsek hiç şaşırmayalım.
* * * * * * * * * * * *
Sedef Kabaş’ın Cumhurbaşkanı’na yönelik sarf ettiği sözleri, hiç kıvırmadan kısaca özetlersek, hadsizlik, terbiyesizlik ve saygısızlık. Tarafsız ve vicdanlı bir insan böyle düşünür. Ve doğru sadece bir tanedir.
* * * * * * * * * * *
Seversiniz, sevmezsiniz, beğenirsiniz, beğenmezsiniz, başarılı bulur veya bulmazsınız. Eleştirirsiniz, ama hakaret edemezsiniz. Milletin seçtiği bir Cumhurbaşkanı’na bu kadar ağır sözler sarf etmek, bu denli hakaretler yöneltmek, bırakın bir kadına, insana yakışmaz.
* * * * * * * * * * * *
84 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aynası, makamı temsil edildiği Külliye’ye ‘Ahır’ demek nedir ya Allah aşkına. Bunun kabul edilir hiçbir yanı yoktur. Hala bu kendini bilmez sokak ağızlı kadına destek verenlere de şaşıyorum. Kin ve öfkeleri battıkça batırıyor onları. Yazıklar olsun.
* * * * * * * * * * * *
Yaşamım boyunca kimseye hakaret etmedim. Meslek hayatımda en çok özen gösterdiğim mevzulardan biridir. Aman haaa; Bilmeyerek, istemeyerek te olsa, ‘Pür Dikkat’ dediğim ve yazdığımı çok kez okuyarak, özen gösterdiğim prensiplerimden en önemlisidir. Bir insana hakaret etmekten hep haya etmişimdir.
* * * * * * * * * * *
Herkes benim gibi düşünmek zorunda değil. Ben de herkes gibi düşünmek zorunda değilim. Birinin yanlışını eleştiririm. Eleştirmek ayrı, hakaret etmek ayrı. Ama asla hakaret etmem. Hiç haz etmediğim birine kötü söz sarf etmem.
* * * * * * * * * * *
Bunu bir gazeteci olduğum için değil, insan olduğum için önemserim. Herkes kullandığı, sarf ettiği sözlere son derece dikkat etmek zorunda. Hele ki, bir ülkenin kudretli ve bu denli sevilen bir Cumhurbaşkanına yönelik sözler sarf ederken, çok ama çok daha dikkatli olmak durumundasınız.
* * * * * * * * * * * * *
Katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret eden ve tutuklanan sözde gazeteci Sedef Kabaş’ın sözleri, en basit tarifiyle saygısızlık ve edepsizliktir.
* * * * * * * * * * * *
Gazeteci kılıflı Sedef Kabaş, katıldığı canlı yayında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Cumhurbaşkanlığı makamına açıkça hakaret etti. "Büyükbaş hayvan bir saraya girdiğinde o kral olmaz, o saray ahır olur" sözlerini, ifade özgürlüğü olarak değerlendirenlere de şaşıyorum. Kin ve nefretleri o kadar büyümüş ki, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin parlayan aynası Külliye‘ye ‘ahır’ denilmesine alkış tutuyor ve ifade özgürlüğü olarak değerlendiriyorlar. Yazıklar olsun.
* * * * * * * * * * * * *
Bu skandal sözlerin ardından hala Sedef Kabaş’a ‘ifade özgürlüğü’ adı altında destek çıkanlara sormak lazım. AK Parti’ye yakın bir gazeteci kalkıp, aynı hakareti Anıtkabir’e yönelik yapmış olsaydı, yine ‘İfade özgürlüğü’ diyecek miydiniz?
* * * * * * * * * * * *
Hayır. Demez ve kıyameti koparırdınız. El insaf. Biraz vicdanlı olun. ‘Bu sözlerin ağır bir hakaret ve kabul edilir tarafı olmadığını’ cesaret gösterip çıkıp söyleyin. Ama yok nerde sizde o cesaret ve vicdan. Derdiniz başka.
* * * * * * * * * * * * *
Şahsen ben, aynı hakaret Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılmış olsaydı, aynı bu düşüncelerimi ifade eder, hakaret edeni eleştirirdim.
* * * * * * * * * * * * *
Küfür ve hakaret, ifade özgürlüğü değil! Zorbalıktır! Hakaret, ifade özgürlüğü değil, bir suçtur. Hakaret içeren hiçbir söze müsamaha gösterilemez ve hakaret hoş görülemez. Ve bunun kadını, erkeği de olmaz.
Yeni Journal’da yayımlanan köşe yazıları, yazarların kendi görüşlerini yansıtmaktadır. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.