Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Belediyeler Birliği ve Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği’nin düzenlediği “İzler Silinmeden” sergisinin açılışına katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Kıbrıs Adası’nın tarihi önemine değinerek, “Kıbrıs adasının genelinde Türk izlerini gözler önüne seren ‘İzler Silinmeden’ sergisinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kıbrıs Adası, coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, farklı etnik ve dini grupları kendi içinde barındırmıştır. Bu sebeple çok zengin bir tarihi mirasa ve çok renkli toplumsal ve kültürel çeşitliliğe sahiptir. 1571 ve daha öncesinden adadaki Türk ve İslam değerlerinin tarih, kültür, edebiyat ve arkeoloji, antropoloji verileri ışığında yaşatılmasına önem vermekteyiz. Kıbrıs adasının asli unsuru olan Kıbrıs Türkleri’nin geçmişine ışık tutan bu çalışmayı destekleyen Türkiye Belediyeler Birliği ve Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği’ne özellikle teşekkür ediyorum. Bu güzel proje bir örnek teşkil ediyor. Buna benzer başka projeleri de beklediğimi ifade etmek istiyorum” ifadelerine yer verdi.
"Medeniyetimiz bir şehir medeniyetidir"
Türk medeniyetinin şehirlere önem verdiğini belirten Yılmaz, “Bizim medeniyetimiz bir şehir medeniyetidir. Tarih boyunca iz bıraktığımız şehirlere baktığımızda, asırladır örülen şehircilik tasavvurunu görebiliriz. Ahmet Hamdi Tanpınar medeniyet inşa eden geçmişimizi ‘cedlerimiz inşa etmiyorlar, ibadet ediyorlardı’ diyerek tarif ediyor. Kültürümüzün ince ruhunu yansıtan şehirlerimize uğrayan gezginler ‘Türkler, şehirlere adeta ruhaniyet veriyor, taş ellerinde canlanıyordu’ diye tarif ediyorlar. Tarihimizin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs adası da bu yaklaşımın, bu tarihi tecrübenin örnekleriyle doludur. Baf Kalesi, Baf Ulu Camii, Hala Sultan Tekkesi, Larnaka Ebubekir Paşa Su Kemeri, Larnaka Kalesi, Limasol Cankurtaran Kalesi, Limasol Köprülü Hacı İbrahim Ağa Camisi, Lefkoşa Bayraktar Cami ve Silahtar Su Kemerleri gibi nice eser adada bulunan kültürel mirasımızın değerli birer parçasını oluşturmaktadır” dedi.
"Yarım asırdır Kıbrıs Türkü’ne izolasyonu reva gören bir zihniyetin kültürel mirasımıza bakış açısının da sağlıklı olmayacağı açıktır"
Kültürel mirasın korumasının tüm insanlığın sorumluluğunda olduğunu söyleyen Yılmaz, KKTC’ye yapılan izolasyonun sağlıklı olmadığını belirterek, "Bu kültürel ve doğal mirasın korunması, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması, ülkelerin olduğu kadar uluslararası toplumun da sorumluluğu altındadır. Unutmayalım ki bunlar sadece bizim değil insanlığın mirasıdır. Kıbrıs’ın güney tarafında bulunan pek çok Türk-İslam eserinin kaderine terk edildiği ve hak ettiği değeri görmediğini üzüntüyle takip etmekteyiz. Yarım asırdır Kıbrıs Türkü’ne izolasyonu reva gören bir zihniyetin kültürel mirasımıza bakış açısının da sağlıklı olmayacağı açıktır. Adada bulunan kültürel varlıkların yaşatılması konusunda Türk tarafının ayrımcılığa uğraması asla kabul edilemez. Bu vesileyle UNESCO başta olmak üzere uluslararası toplumu Kıbrıs adasının tümündeki zengin kültürel mirası yaşatmak için katkı vermeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
“2024 yılı Türkiye-KKTC İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması için karşılıklı çalışmalarımızı sürdürüyoruz”
2024 yılında Türkiye ile KKTC arasında işbirlikleri için çalışmaların devam ettiğini söyleyen Yılmaz, “2024 yılı Türkiye-KKTC İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması için karşılıklı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kalkınma projelerinden turizm desteklerine, enerjiden ulaştırmaya, eğitimden sağlığa pek çok başlıkta desteklerimiz olacak. Daha önce Kalkınma Bakanlığı yapmış bir arkadaşınız olarak şunu ifade etmek isterim. Kalkınma sadece ekonomiden ibaret değil. Ekonomik büyüme, ekonomik gelişme elbette kalkınmanın olmazsa olmazı ama kalkınma kavramı bunu aşan bir kavram. Kalkınma dediğimizde bir taraftan sosyal adalet, sosyal refah, diğer taraftan çevre konuları ve bunları tamamlayan kültürel, sanatsal etkinlikler ve gelişmeler, bütün bunlar kalkınmanın birer unsuru. Dolayısıyla İktisadi ve Mali İşbirliği Protokollerimizi çalışırken bu geniş kalkınma perspektifiyle bu dokümanlarımızı oluşturma niyetindeyiz. Kültür alanına da özellikle eğileceğimizi ve konuda yeni iş birliği alanlarını hep birlikte ele alacağımızı buradan özellikle vurgu yapmak istiyorum” şeklinde konuştu.
“İsias oteline ilişkin dava başladı, yargıya güveniyoruz”
6 Şubat depreminde aralarında KKTC’den gelen sporcularında bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davası hakkında konuşan Yılmaz, “Bu etkinlik vesilesiyle 6 Şubat depreminde yıkılan ve 35 KKTC genç sporcusunun da hayatını kaybetmesine neden olan İsias Oteline ilişkin de birkaç şey söylemek istiyorum. Bu konuda biliyorsunuz dava başladı. Çok sayıda tutuklu veya tutuksuz yargılanan sanık söz konusu. Burada yargıya güveniyoruz. Yargımız titizlikle bu konuyu ele alacaklardır. Diğer tüm deprem bölgesine ilişkin yargılamalarda olduğu gibi hukuki bir süreç gerçekleşecektir. Biz de bu hukuki süreci yakından takip edeceğiz. Bu vesileyle 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 50 binden fazla canımıza ve tabi ki şampiyon meleklere cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına, sevenlerine taziyelerimi iletmek istiyorum ve sabır diliyorum” ifadelerine yer verdi.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve beraberindeki kişiler, Güney Kıbrıs’ta kalan Osmanlı-Türk eserlerinin izlerinin silinmeden belgelenmesi amacıyla düzenlenen ve 127 esere ait fotoğraflar içeren sergiyi gezdi.
Yılmaz'dan İsias Otel yorumu
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “İsias Oteli'ne ilişkin dava başladı. Yargıya güveniyoruz, yargımız titizlikle ele alacaktır. Biz de hukuki süreci yakından takip edeceğiz” dedi.
Bunlar da ilginizi çekebilir