Çınar Ayser ÇINAR/ ÖZEL RÖPORTAJ - Yeni kabineyi değerlendiren İYİ Parti Ankara Milletvekili Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, ''Kabinede Mehmet Şimşek gibi saygı duyduğum isimler var. Mehmet Şimşek’in yeni kabinede olması güzel ancak Şimşek kendi kararını kendisi verebilecek mi, o konuda büyük şüphelerim var. Yine üstten gelen emirlerle ‘yok Nas vardı, yok şu şöyleydi, yok böyleydi’ denilirse, Mehmet Şimşek mutlaka yerel seçimlere kadar bekler ve istediğini elde edemeyince de ayrılır gider diye düşünüyorum'' dedi.
Meral Akşener’in de kongrede yeniden Genel Başkan seçileceğini söyleyen Fakıbaba, ‘’Meral hanımın istifası söz konusu bile değil. İnşallah Cumartesi günü onu yine Genel Başkan olarak seçmiş olacağız’’ dedi.
Ahmet Eşref Fakıbaba, İYİ Parti kongresi, seçim sonuçları, Türkiye’deki ekonomik kriz, yeni kabine ve birçok konuya ilişkin Çınar Ayser Çınar’ın sorularını yanıtladı.
AK Parti’den ayrılma nedeniniz bugüne kadar çokça yazıldı, çizildi, sizi bulmuşken oradan başlamak istiyorum. Neden ayrıldınız? Ayrılık nedeniniz tam olarak neydi?
Özellikle 2002 fabrika ayarlarına dönmemiz gerekirdi ve bunun için, parti içerisinde ciddi mücadele ettim. O ayarlara dönülmediğini görünce de ayrılma kararı aldım.
''MERAL HANIMA İNANDIM, HALA İNANIYORUM''
Peki İYİ Parti’ye geçiş süreciniz nasıl başladı? Meral hanım sizi nasıl ikna etti?
Aslında şöyle oldu; ben 2023 genel seçimlerinde aday olmayacaktım, emekli olmayı düşünüyordum. Meral hanımla iki kez yan yana gelip, görüştük ve bu görüşmeler 7 saat kadar sürdü. Meral hanım bir şekilde beni ikna etmeyi başardı, ona inandım ve hala da inanıyorum. Türkiye’de özellikle de Meral hanım ve İYİ Parti’nin bir çimento olduğunu düşüyorum. Bu konuda haklılığımı da inşallah önümüzdeki yıllarda tüm Türkiye görecektir.
''SONUÇ YENİLGİ DEĞİLDİ, AMA BAŞARI DA DEĞİLDİ''
İYİ Parti’nin seçimlerde almış olduğu oy oranını nasıl buldunuz?
Açıkça söylemek gerekirse, istediğimiz sonuç olmadı. Biz daha yüksek bir sonuç bekliyorduk. Ancak bu bir yenilgi de değil. Çünkü mevcut milletvekili sayımız aynı kaldı, sayı düşmedi. Seçim sonucu bizim için yenilgi de değil, ama başarı da değil.
''MERAL AKŞENER YENİDEN BAŞKAN SEÇİLECEK''
Seçim sonrası Meral hanımın suskunluğu konuşuluyor, tartışılıyor, hatta bazı haber sitelerinde kongrede aday olmayacağı ve istifa edeceği yönünde haberler de servis edildi. Bu doğru mu?
Meral hanımın istifası söz konusu bile değil. İnşallah Cumartesi günü onu yine Genel Başkan olarak seçmiş olacağız. Dediğim gibi kendisi şu an kongre hazırlığı yapıyor, dolayısıyla da çok yoğun. Yeni bir ekip kuracak, yeni bir anlayışla yola devam edecek bu yüzden de yoğun bir tempoda çalışıyor.
Genel seçimler bitti, önümüzde yerel seçimler var. İYİ Parti yerel seçimlere ittifak çatısı altında mı girecek, yoksa kendi adaylarını mı çıkaracak?
Cumartesi günü Sayın Genel Başkanımız bir daha seçildikten sonra, kurmaylarıyla nasıl bir yol izleyeceklerine dair oturup konuşacaktır. Ancak benim şahsi fikrimi sorarsanız, eğer biz Türkiye’yi yönetmeye kararlıysak, mutlaka ve mutlaka kendi adaylarımızla yola devam etmeliyiz, ittifaklarla değil. Sonuca karar verecek olan, yine Sayın Genel Başkanımız ve üst yönetim olacaktır.
Yıllardır siyasetin içindesiniz, dolayısıyla da olup bitenleri daha objektif okuyorsunuzdur. Millet İttifakı’nın almış olduğu yenilgi, doğal olarak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na bağlandı. Yanlış aday olduğu yönünde çokça söylem oldu ki, Meral hanım en baştan bunu dile getiren isimlerdendi. Sizce Kemal bey doğru aday mıydı?
Olan oldu, artık geçmişi konuşmanın bir anlamı yok. Kemal bey iyi bir insan, hoş bir insan ama seçilmediğine göre, demek ki seçilmeyecek bir adaydı. Seçime girdi ve kaybetti. Keşke kazanmış olsaydı, biz de sevinirdik ama demek ki hakikaten kazanamayacak bir adaydı ve bunu hep beraber görmüş olduk. Seçim öncesi İYİ Parti olarak kazanacak bir aday olsun diye çok direttik, ama bu söylediklerimiz yanlış anlaşıldı. Hala bazı tartışmalara bakıyorum, Meral hanım sanki Sayın Kılıçdaroğlu’nu yıpratmış gibi hava oluşturuluyor. Oysa Meral hanımın diretmesi olmamış olsaydı ve Mansur bey ile Ekrem bey sahaya çıkmasaydı, belki de yüzde 48’i bile alamayacaktı ve seçim ilk turda bitecekti. Meral hanımın çabasıyla seçim ikinci tura kaldı ve Sayın Kılıçdaroğlu yüzde 48’i alabildi.
''ÜSTTEN EMİR VERİLİRSE MEHMET ŞİMŞEK BIRAKIP GİDER''
Dediğiniz gibi seçime ilişkin konuşmamızın artık pek bir anlamı kalmadı. Bu yüzden güncel bir meseleye değinmek istiyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yeni kabineyi açıkladı. Kabinede oldukça dikkat çekici isimler var. Bakanlık yapmış bir isim olarak, siz yeni kabineyi nasıl buldunuz?
Yeni kabinede çok değerli arkadaşlarımız var. Doğrudan tanıdıklarım var, tanımadıklarım da var. Tanımadığım isimlerle ilgili bir şey söyleyemem, ancak Mehmet Şimşek gibi saygı duyduğum isimler var. Mehmet Şimşek’in yeni kabinede olması güzel, ancak Şimşek kendi kararını kendisi verebilecek mi, o konuda büyük şüphelerim var. Yine üstten gelen emirlerle ‘yok Nas vardı, yok şu şöyleydi, yok böyleydi’ denilirse, Mehmet Şimşek mutlaka yerel seçimlere kadar bekler ve istediğini elde edemeyince de ayrılır gider diye düşünüyorum.
Ülke şu an çok ciddi bir ekonomik krizin içinden geçiyor. Mehmet Şimşek’in kabineye girmesi birçok kesim tarafından olumlu karşılandı, ancak henüz gözle görülür değişim yok. Siz Mehmet Şimşek’in ülkeyi bu krizden kurtaracağını düşünüyor musunuz?
Bu krizden çıkmamızın yolları var; bir defa güven vereceksiniz. Diyeceksiniz ki ülkemizde yolsuzluk yok, israf yok, liyakat var, demokrasi var, adalet var. Bunları pratiğe dökmeden ve demokrasimizi geliştirmeden, kim gelirse gelsin burada başarılı olamaz. Mehmet beyi iyi tanıyorum, dürüst bir insan, işinin ehli bir insan, güven veriyor. Onun için şu an piyasalar iyi durumda. Ancak Mehmet beyin vermiş olduğu bu güveni hükümet veremezse, bunun yürümesi mümkün değil.
''MÜLTECİ MESELESİ BU ÜLKENİN EN CİDDİ MESELESİ''
Ülkenin başlıca sorunlarından biri de, malum göçmen meselesi. Hükümet bu konuda sizce nasıl bir politika yürütmeli?
Göçmen meselesine çok önem veriyorum ve bunun derhal bir çözüme kavuşturulması lazım. Bu mesele insanca ve de hızlı bir şekilde çözülmeli. Ben demiyorum ki kamyona doldurup hepsini gönderin. Suriye hükümetiyle ve ilgili taraflarla görüşülüp, bir an önce bu sorun çözülmeli. Ülke Suriye’den, İran’dan, Afganistan’dan gelenlerle dolup taşıyor. Ben şahsen tüm insanlara saygı duyuyorum, ama öncelik benim ülkem ve ülkemin insanı. Önce can, sonra canan. Örneğin önümüz bayram ve kurban kesimleri için Afrika ülkeleri adres gösteriliyor, benim insanım açken ben neden Afrika’ya kurban yardımı götüreyim? Öncelik kendi insanımızın karnını doyurmak olmalı. Afrika’daki insanlar da bizim kardeşlerimiz, ama önceliğimiz kendi insanımız olmalı. İnsanlar bu ülkede bir yılda kurban etiyle geçinmek zorunda kalıyorsa, bunu oturup bir düşünmeniz lazım. Bu bağlamda da bu hayır kurumlarının Kızılay vs. Türkiye’deki insanların önce karnını doyurmasını istiyorum ve bekliyorum.