ÖZEL HABER
Begüm Sıla EREN- Halka arz edilen şirketlere duyulan ilgi, günden güne artış gösterirken, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin değerlemelerindeki artışla da destekleniyor. İnsanların ek gelir elde edebilmek için başvurduğu yöntem de, bazı şirketler kar sağlamak için yatırımcıyı mağdur ediyor.
Son dönemde artan halka arz faaliyetleri, bazı yatırımcılar arasında hayal kırıklığına ve mağduriyete neden olabiliyor. Halka arz sürecinde yaşanan belirsizlikler, fiyat manipülasyonu iddiaları ve beklenen getirilerin gerçekleşmemesi gibi durumlar, yatırımcıların güvenini sarsabiliyor. Fiyatlarda yaşanan hızlı düşüş ve halka arz sürecini, İstatistik Uzmanı Mert Kaya Yeni Journal’a anlattı.
Halka arzlar şirketlerin borç ödeme yöntemi mi?
Özellikle gayrimenkul şirketlerin yatırımcıyı zarara uğrattığını söyleyen İstatistik Uzmanı Mert Kaya, “Halka arz furyası hız kesmeden devam ediyor, her yeni günde daha fazla yatırımcı bu işe girmeye başladı. Elbette bunun da bir eksisi olacaktı, özellikle son dönemde çoğu küçük yatırımcı halka arzların tavan serilerinin yani ilk günlerdeki değerlenme trendlerinin erken bozulmasından şikayetçi. Gençlerin son dönemde ilgi odağı olan halka arzlara yoğunluk yaşanıyordu. Gençler diğer aile üyelerinin banka hesaplarını da değerlendirerek halka arzlara daha fazla hesapla katılıp daha çok hisse alıyorlardı. Bu hisseler de halka arz oldukları ilk günlerde yükseldiği için belirli bir kesimin tabir-i caizse, harçlığını çıkarttığı alan olmuştu. Ancak 2023 yılının aralık ayında Sur Yapı GYO, Avrupa Kent GYO ve son olarak da geçtiğimiz günlerde hezeyana uğrayan Rönesans GYO gibi gayrimenkul şirketlerinin piyasa değerlerinin ilk günlerden halka arz fiyatının altına düşmesi hem çoğu yatırımcıya zarar ettirdi, hem de gayrimenkul şirketlerine olan güveni yerle bir etti.” şeklinde konuştu.
“Arzların onay aşamasından geçtiği süreçte fiyat konusunda hassasiyet gerekli”
Sermaye Piyasası Kurulu’nun görevini daha bilinçli yapması gerektiğini belirten, Mert Kaya, “Açıkçası Sermaye Piyasası Kurulu’nun görevlerinden birisi de borsadaki manipülasyonları engellemek ve her türlü yatırımcıyı korumaktır. Dolayısıyla halka arzları onaylayan kurum olarak halka arzların onay aşamasından geçtiği süreçte piyasada işlem görmeye başlayacağı fiyat belirlenirken daha hassas olunması, şirketlerin geleceğe yönelik planlarının, halka arzdan gelecek olan geliri nereye kullanacaklarının araştırılmasının ve sağlamasının yapılmasının son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Hatta halk arasında dolaşan bir söylenti de, şirketlerin çoğunlukla yüksek borçlardan kurtulmak için halka arz yöntemini tercih ettiği yönünde” ifadelerine yer verdi.
Gayrimenkul şirketlerindeki düşüşün sebebi ne?
Arzların il günlerdeki satışına değinen Mert Kaya şunları söyledi: “Ek olarak borsada dinamikler sadece bireysel yatırımcıya göre şekillenmiyor. Bankaların, global ölçekteki yatırım firmalarının al-satları da halka arzlardaki kritik önemini koruyor. Çünkü tamamı eşit dağıtım olmayan arzlarda yurtiçi kurumsal yatırımcıya ayrılan bir yüzde kısım var ve bu yüzdelik kısımda kurumsalların ilk günlerdeki pozisyonları ve reaksiyonları da önemli rol oynuyor. Ancak genel olarak bir şirket eğer değerinin üzerinde arz edilmişse elbet o fiyat düzeltmesiyle, yani hisse fiyatlarındaki düşüşle karşı karşıya kalır diyebiliriz. Arzlardaki ilk günlerdeki kurumsal blok satışları da bu sebebe bağlayabiliriz.”
“Dürüst şirketlere iftira atmak haksızlık olur”
Şirketlerin borçlarını ödemek için halka arz oldukları konusunda oluşan söylentilere Kaya şunları ekliyor: “İlk pencereden bunu söylemek bu işin içinde emeği bulunan ve dürüst şekilde yatırımcılarının yüzünü güldüren şeffaf şirketler göz önünde bulundurulduğuna haksızlık olur. Halk arasında dolaşan bu söylentinin sebebi sadece gayrimenkul kategorisinde olanlar değil, diğer sektörlerdeki şirketlerin de halka arz olmadan önceki toplam borçlarının çok yüksek seviyelerde olması. Ayrıca halka arzdan gelen gelirin Sermaye Piyasası Kurulu’na verilen beyannameye uymayan şekillerde kullanıldığının düşünülmesi de bunların içinde diyebiliriz.”
Gayrimenkul Şirketlerine Olan Güven Azalıyor Mu?
Gayrimenkul şirketlere güvenin azaldığını belirten Kaya, “Avrupa Kent GYO arzına yaklaşık 3,654,448 kişi, Sur GYO arzına da yaklaşık 3,768,928 kişi katılmıştı. Arzın hacmi baz alındığında bu sayılar oldukça ciddi sayılardı. Yani dağıtılan lot adedine göre bireysel yatırımcıların ceplerinden çıkan tutarlar da nispeten ciddi tutarlardı. Ancak son günlerde arz olan Rönesans GYO’ya baktığımızda bu sayı yaklaşık 2,454,271 oldu. Birçok birey de sosyal mecralarda bu arzlara katılmayı düşünmediğini, sebebinin de gayrimenkul şirketlerine arz konusunda güvenmediği olduğunu beyan etmişti. Koton ve Lila Kağıt firmaları da bu günlerde talep topluyor. Bakalım yurt içindeki bireysel yatırımcının bu arzlara karşı duruşu ne olacak ve ‘’tavan serisi’’ adı verilen yükseliş trendlerini ne kadar sürdürebilecekler” dedi.