Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 14. Büyükelçiler Konferansı’nda konuştu. Türkiye’nin tarihinde önemli başarılar olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Sahip olduğumuz her şeyin bedelini misliyle ödedik. Vatanımızı parçalamak için her yolu denediler. Türkiye'nin yeniden ayağa kalmasına set çekecek tüm araçları kullandılar ama ne yaptılarsa emellerine ulaşamadılar. FETÖ'cü hainlerin ölüm kusan tanklarına teslim olmadık. Can verdik, binlerce vatan evladını şehit verdik ama istikbalimize leke sürdürmedik” dedi. Dışişleri Bakanlığının da ASALA başta olmak üzere eli kanlı hainlerin hedef aldığı kurumlardan birisi olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ”Son dönemde televizyon ve sinema alanında başarılı projelere imza atıldı. Şehitlerimizin hikayeleri ekranlara taşınmış oldu. Dünyanın farklı köşelerinde milletimizi temsil ederken şehit düşen diplomatlarımıza tekrar Allah'tan rahmet diliyorum.” açıklamasını yaptı.
Bu sene cumhuriyetin 100. yılına ulaşma gururunu yaşandığını belirten Erdoğan, ”Cumhuriyetimizin yeni asrına yelken açacağız. Elde ettiğimiz hiçbir kazanım altın tepside sunulmadı. Son 21 yılda hayata geçirdiğimiz reformlarla ülkemizi ayağına vurulan prangalardan kurtardık. Her alanda Türkiye'nin çehresini değiştirdik. Tarihimizden güç alarak yarınlarımızı çizmeye gayret ediyoruz. Dış politikamızın ufkunu tüm dünyayı kapsayacak şekilde genişlettik. Ülkemizin prestij projesi olan Türkevi'ni 2 yıl önce hizmete açtık. Burada saymaya kalksak sayısız başarıyı diplomasi alanında ülkemize kazandırdık” diye konuştu. Yeni dönemde yepyeni bir heyecanla yollarına devam ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”İlkemiz gayet nettir. Türkiye hadiseleri tribünden seyredemez. Sahada ve masada aktif olmak bizim için tercih değil, mecburiyettir. Gerilim peşinde koşmadığımız gibi sabırlı ve onurlu şekilde baskılara boyun eğmiyoruz. Diplomasinin tüm imkânlarını, sert ve yumuşak güç unsularının tamamını kullanarak Türkiye’nin menfaatlerini korumanın derdindeyiz. Devletimizin öncelikleri çerçevesinde, büyükelçilik ve konsüler ağımızı büyütme gayretlerimiz devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin uluslararası ilişkilere damgasını vuran, birçok kritik başlıkta dahli aranan, takınacağı tavrı yakından takip edilen oyun kurucu bir ülke haline geldiğinin altını çizen Erdoğan, ”Göreve başlama törenimize katılan ülkelerin sayısı Türkiye'nin gücünü göstermiştir. Irak ve Suriye istikrara kavuştukça sığınmacıların onurlu ve güvenli geri dönüşleri hızlanacaktır. Millet olarak bu meselede insanlık tarihine geçecek büyük bir duruş sergiledik. Sayısız sığınmacıya kucak açtık. Irak'la birlikte Türkiye'nin de toprak bütünlüğünü tehdit eden terör belasını ortadan kaldırıncaya dek operasyonlarımız sürecektir.” dedi.
Putin ile ortak bir paydada buluşulacağına inandığını ifade eden Erdoğan, ”Ukrayna konusundaki tutumumuz sizlerin bildiği gibi tüm dünyada büyük bir takdir toplamıştır. Bu süreçte savaşan tarafları masada bir araya getirdik. Akan kanı durdurmak için çaba harcadık. 17 Temmuz itibariyle askıya alınan girişimin, kapsamı genişletilerek tekrar uygulanması için temaslarımız devam ediyor. Sayın Putin Afrika gibi ülkelerin gıda erişimiyle ilgili bizim gibi bir hassasiyet gösteriyor. Şüphesiz bu sorunun daha fazla çıkmaza girmeden çözümü, Batılı ülkelerin sözlerini yerine getirmelerine bağlıdır. Bu konuda ortak bir paydada buluşabileceğimize inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Karadeniz girişimiyle başlayan olumlu atmosferin bazı ülkeler tarafından iyi karşılanmadığını aksine ateşe körükle gidildiğini söyleyen Erdoğan, ”Biz bu gerilim daha fazla devam etsin istemiyoruz. Samimiyetle tüm taraflarla çalışmayı sürdüreceğiz. Savaşın Karadeniz'e yayılması tüm bölgemiz için tam anlamıyla bir felaket olacaktır. Biz kimseyle kavga peşinde değiliz, dostlarımızın sayısını artırma peşindeyiz. Bizim kimseyle, özellikle komşularımızla çözülemeyecek hiçbir meselemiz yoktur. Bölge ülkeleri, AB ve NATO müttefikleriyle oluşturduğumuz pozitif havayı sürdürmekte kararlıyız. Devletin vatandaşına uzak durduğu, tepeden baktığı, sırf inancından dolayı hor gördüğü anlayış bir daha geri dönmemek üzere rafa kaldırılmıştır. İslam düşmanlığıyla daha fazla çaba harcamamız gerekiyor. Günden güne pervasızlaşan bu barbarlık karşısında en güçlü tepkiyi veren ülke olduk. İslam düşmanlığıyla mücadelemizi dost ve kardeş ülkelerle birlikte yürütüyoruz. Uluslararası kuruluşları bu konuda harekete geçiriyoruz. Faillerin hak ettiği cezayı almasını sağlamak görevimizdir.” dedi.
Son haftalarda kimi Avrupa devletlerinde artık tahammül edilemez boyutlara varan İslam düşmanlığıyla mücadele için daha fazla çaba harcanılması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı saldırıları engellemek bu nefret suçlarının faillerinin hak ettiği cezaları almalarını sağlamak Türk ve Müslüman olarak hepimizin asli görevi.” diye konuştu.
Kuran-ı Kerim'e saldırıyı engellemek herkesin görevi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “17 Temmuz itibariyle askıya alınan girişimin, kapsamı genişletilerek tekrar uygulanması için temaslarımız devam ediyor. Sayın Putin Afrika gibi ülkelerin gıda erişimiyle ilgili bizim gibi bir hassasiyet gösteriyor. Şüphesiz bu sorunun daha fazla çıkmaza girmeden çözümü, Batılı ülkelerin sözlerini yerine getirmelerine bağlıdır” dedi.
Yorumlar