Merhaba kıymetli okurlar;
İnsanlığa hizmet etmenin en bariz tablosu iyinin, güzelin ve doğrunun sistemleşmesi için hayra davet çabası ile yaşamak ve iyi sağlıklı insan yetiştirmektir.
Geçmişte ve içinde bulunduğumuz dönem itibariyle değerlendirdiğimizde Türkiye’nin kamu personel yönetimi ve idarecilik alanındaki en temel sorunu belki de ben egosu ve “liyakat” sorunudur.
Liyakat, “layık”, “uygun”, “yeterli” anlamlarına gelmektedir. Liyakat sistemi; “Kamu hizmetine girişin ve hizmet içinde her türlü görevlendirme ve yükselişin tüm yurttaşlara açık olduğu ve bu süreçlerin yalnızca göreve uygunluk, yeterlik, başarı ölçütüne dayandırıldığı bir sistem” olarak tanımlanabilir. Tabi ki bu sistem iyi yetişmiş nitelikli ve sağlıklı bireylerle mümkündür.
ÖNCELİĞİMİZ SAĞLIKLI BİREY
Şöyle ki sağlığımızı 1 rakamı ile gösterelim ve bu sağlık insanın sahip olabileceği en değerli şeydir. Sağlık hizmetleri, toplumun tamamını ve geleceğini etkileyen hizmetlerin başında gelmektedir. Bundan sonra kazanacağımız bütün makamları, şan ve şöhretleri, kazanacağımız bütün maddi ve manevi varlıkları sağlığın değeri olan 1 rakamının sağına sıfırlar koyalım.
Sözgelimi...
Doğdunuz, sağ ve sağlıklısınız ve bunu 1 rakamı ile gösterelim.
Okullar bitti, başarılı oldunuz sonra 1’in yanına sağ tarafa sıfır (0) koyalım.
Başarılı bir sağlık 1’i 10 yapar.
Tecrübeleriniz için bir sıfır daha ekleyelim. 10’u 100 yapar.
Evlendiniz bir sıfır daha ekleyelim. 1000 oldu.
Mevki ve makam sahibi oldunuz bir sıfır daha ekleyelim. 10000 oldu
Sonra yetenek, disiplin, diploma, zenginlik, artık herkes sizi tanıyor…
ve her biri için bir sıfır daha ekleyelim, bir sıfır daha, sıfırlar çoğalır gider. 10000000000
Şimdi en baştaki 1’i silelim.
Oluşan 10000000000 sayısını 1’i sildik.
Yani Sağlık gitti…
Geriye ne kalır.0000000000 bir sürü sıfır kalır.
Sağlığınız yerinde değilse, sağlıklı nitelikli bireyler yetiştirmiyorsanız, geriye kalanların hepsi sıfırdır.
Ama sağlıklı yetişmiş bireyler makama çok şey katabilir.
Değerlerimle Varım;
Öncelikle belirtmek isterim ben mahallemi, şehrimi, ülkemi ve ülkemin insanlarını seviyorum, ülkemin, şehrimin, mahallemin değerlerini kültürünü savunuyorum, ülkemin daha ileriye gitmesi ve daha güçlü olması için bir vatandaş olarak payıma düşen görevi bilmeyi ve nasıl yerine getirebilmeyi, bölgemize yapılan yatırımları ve güzel hizmetleri görmeyi, bunları desteklemeyi bu ülkenin ortak geleceğine nasıl daha iyi hizmet edebilirim düşüncesi ile elimden geleninin en iyisini yaparak daha güçlü bir Türkiye oluşturabilirim diye herkes gibi bende kendime soruyorum.
Dicle Üniversitesi;
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından Dicle Üniversitesi'ne Prof. Dr. Kamuran Eronat atandı. Prof. Dr. Kamuran Eronat, Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Anabilim Dalı Başkanlığı'nda görev yapıyordu.
Bu atama ile birlikte hem Dicle Üniversitesi'nde hem de Diyarbakır halkı nezdinde bilinen akademik başarısının yanında basiretli, cesaretli azim ve gayretli, çalışkan ve en önemlilerinden akıl bilgi ve tecrübe ile seçilen üniversite genel sekreteri, rektör yardımcıları ve yönetici kadrosu ile üniversitede ve bölgede heyecan ve merak oluşturdu.
Diyarbakır hem de bölge için önemli bir yere sahip olan büyük ve kadim bir şehir. Konumu itibarı ile sağlık üssü olması gerekir. Sağlığın çok önemli olduğu ve sağlık yatırımların yetersiz kaldığı Diyarbakır’da hem Araştırma Hastanesi hem de Üniversite Hastanesi'nin kapasitenin altında kaldığını söyleyebiliriz.
Diyarbakır ve güneydoğu bölgesi için sağlık alanında büyük önem taşıyan ve yapımı devam eden Diyarbakır Şehir Hastanesi'ne ilave olarak 600 yataklı Dicle Üniversitesi yeni hastane projesi resmi olarak onaylanması haberi bölgede büyük bir memnuniyet ve heyecan oluşturdu.
Şimdiden emekleri geçenlerden Allah razı olsun. Acaba 600 yataklı hastane projesini 639 tarihinde fethedilen Diyarbakır’ın fethine atıfta bulunarak bu proje 639 yataklı projeye çevrilebilir mi? Sayın rektöre ve yakın çalışma arkadaşlarına sormak gerekir tabi, atamasında 50 yıl süren bir geleneği bozan tıp doktoru olmayan rektörün sağlık alanında yapılan yatırımları bu kadar önemsemesi, ekip ruhu ile teknik ve sağlık komisyonlarının kurması, projeleri takip etmesi ve sonuçlandırması iyi ve hayırlı hizmetlere vesile olacağının göstergesidir.
Bu vesile ile böylesine önemli bir ihtiyacının karşılanması ve sağlık hizmetlerinin hayata geçirilmesinde emek veren herkesten Allah razı olsun. Herkese çok teşekkür ediyor, şehrimize ve Dicle Üniversitesi'ne kazandırılan bu sağlık yatırımının güzel hizmetlere vesile olmasını diliyorum.