Ana Manşet

Sokak simitçileri kazanamıyor: Geçim sıkıntısı kapıda

Türkiye'nin simgesi haline gelmiş olan simit, sokak satıcıları için artık eskisi kadar kazançlı değil. Artan maliyetler ve değişen tüketici alışkanlıkları, sokak simitçilerini zorlu bir süreçle karşı karşıya bırakıyor.

Bir zamanlar kahvaltının vazgeçilmezi simidin tüketimi her yeni gün azalıyor, sokak satıcılarına kazandırmıyor. Sokak satıcıları ise kendine başka iş arıyor.

Özel Haber

Begüm Sıla EREN-

Eskiden sokaklarda yankılanan “simit geldi” sesini duyamıyoruz. Artan maliyetler, insanların kahvaltı öğünlerinin değişmesi, yeni nesil kahvaltılar, açılan kafe ve fırınlar ise bu mesleğin tercih edilmeme nedenleri arasında.

Maliyetlerdeki yükseliş

Son yıllarda temel gıda maddelerinde yaşanan fiyat artışları, simit üretimini de etkiledi. Un, susam ve yakıt fiyatlarının yükselmesi, simitçilerin maliyetlerini ciddi oranda artırdı. Sokak simitçisi Murat Kaya, "Bir çuval unun fiyatı neredeyse iki katına çıktı. Susam da aynı şekilde pahalılaştı. Eskiden simidi ucuza mal edebiliyorduk, şimdi maliyetler belimizi büküyor" diyor.

 

Azalan satışlar

Ekonomik sıkıntılar nedeniyle vatandaşlar harcamalarını kısıyor. Özellikle simit ve ekmeğin aynı fiyattan satılıyor olması, kalabalık aileleri simit yerine, ekmek almaya yönlendiriyor, teşvik ediyor. Simit fiyatları nedeniyle satışlarda azalma görülüyor. Bunun yanında insanların beslenme alışkanlığı zamanla değişiyor, daha sade kahvaltıları tercih eden insanların, sokak satıcıların hijyeninden endişe etmesi de azalan satışların nedenleri arasına giriyor.

Rekabetin artması

Zincir kafeler ve pastaneler, sokak simitçileri için büyük bir rekabet oluşturuyor. Bu yerler, daha geniş ürün yelpazesi ve oturma alanları sunarak müşteri çekiyor. Özellikle genç nesil, zincir kafeleri tercih ediyor. Sokak simitçisi Murat Kaya, "Eskiden herkes sokaktan simit alırdı, benim küçüklüğümde biz de sokaktan simit almayı hevesle beklerdik. Şimdi ise zincir kafeler ve fırınlar var insanlar oraları daha çok tercih ediyor. Bu da bizim işimizi olumsuz etkiliyor, yakın gelecekte yapılabilir, devam edilir mi bilmiyorum, artık kazandırmıyor." diyor.

Gelecek kaygısı

Sokak simitçileri, bu zorlu dönemde ayakta kalmak için yeni yollar arıyor. Kimi simitçiler menülerine poğaça ve börek gibi farklı ürünler eklerken, bazıları da online sipariş alarak satışlarını artırmaya çalışıyor. Sokak satıcıları bu işin artık kazandırmadığından ve geleceğinin olmadığından endişeli, yeni iş arıyor.

Zincir kafeler ve marketlerin rekabeti

 

Sokak simitçileri, aynı zamanda zincir kafeler ve büyük marketlerin rekabetiyle de karşı karşıya. Bu yerler, çeşitli unlu mamuller sunarak müşteri çekiyor ve geleneksel sokak simitçilerini zor duruma sokuyor. Modern kafelerin sunduğu oturma alanları ve geniş ürün yelpazesi, tüketicilerin tercihini etkiliyor.

 

Sokak kültürünün simgesi tehlikede

Simit, sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda Türk sokak kültürünün bir parçası. Ancak sokak simitçilerinin yaşadığı bu zorluklar, bu kültürel mirasın geleceğini de tehlikeye atıyor. Simitçilerin bu zorlu süreçten nasıl çıkacağı, hem onların hem de bu kültürel simgenin kaderini belirleyecek.

Simit, Türk Sokak kültürünün vazgeçilmez bir parçası. Ancak mevcut ekonomik koşullar, bu geleneksel lezzetin üreticilerini zorlu bir sınavla karşı karşıyabırakıyor. Simitçilerin bu süreçte atacakları adımlar, hem kendilerinin hem de sokak kültürünün geleceğini belirleyecek.