ÖZEL HABER
Begüm Sıla EREN- Son yıllarda büyük şehirlerde giderek artan taksici cinayetleri ve gasplar taksi şoförlerinin korkulu rüyası haline geldi. Bir an önce yetkililerin gerekli önlemleri almasını isteyen şoförlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Özellikle bağımlı gençlerin sayısının her geçen gün arttığını düşünen ve bu konudan rahatsız olduğunu dile getiren taksiciler, Yeni Journal’a konuştu.
‘30 yıllık şoförüm ilk defa ‘mesleği bırakmam lazım’ dedim’
Davut Yaşar: Gerçekten her şeyin maliyeti artıyor, mazot elbette pahalı, bir noktada insanları zorluyor ama bizi de zorluyor. Taksiye zam geldikten sonra, özellikle ilk iki ay bizim içinde kötü, insanlar daha dikkatli biniyor ama sonra tekrar aynı akışı buluyor. Çünkü yine de insanlar için daha güvenilir bir araç, daha hızlı ve daha konforlu. Elbette artık bizim için o kadar güvenli değil, benimde arka koltuk fobim oluştu. İzmir’deki taksici cinayeti sonrası korkularım başladı. Bu olay daha haberlerde çıkmamış, sosyal medyada yeni yaygınlaşmıştı, ben otuz yıllık şoförüm ve hayatımda ilk defa eşime gittim, dedim ki ben artık bu mesleği bırakmam lazım, oda haklı olarak bana, ‘’ yaşın ilerledi bu saatten sonra ne iş yapacaksın’’ çok zor gerçekten insan psikolojik çöküntü içine giriyor. Sürekli taksime aldığım insan için acaba bana zarar verir mi diye düşünmeye başladım, gerçekten insan tedirgin oluyor. Bundan bir süre önce insanlar taksiye binmekten çekiniyordu şimdi de biz yolcu almaktan çekiniyoruz. Yani burada karşılıklı iyileştirme süreci gerekiyor. Taksiciler insanlardan çıkar yapmamalı, kısa mesafe, uzun mesafe için müşteriyle zıtlaşmamalı ama aynı şekilde insanlar da saygı göstermeli bence olayın temeli iyi bir eğitimle başlıyor. Bu konuda Japonya’ya özeniyorum. Sistem ve düzen var, bu düzen çocukluk yaşlarında iyi sorumluluklar almakla başlıyor. Yetkililer için çağrım, eğitim için sorumluluk verme bilincini geliştirecek bir sistem kurulmasını desteklemeleri.
‘’Taksicileri ne güvende tutar onu bilmiyorum’’
Murat Özer: Mazot değil sadece lastikler, yedek parçalar her şey pahalı, indi bindi 75 lira oldu ama bizi kurtarmıyor. Tabi insanlar içinde ucuz değil ama bizi kurtarmıyor. Elbette insanlar taksiyi tercih ediyor çünkü taksi daha güvenilir geliyor. Bizim açımızdan bir diğer mesele de bağımlı arkadaşlar var, onlarla sıkça ben ve taksici arkadaşlarım karşılaşıyor, bizi zorluyor sıkıntılı bir durum. Özellikle bu çevrede her geçen gün artıyor, dolayısıyla bağımlı arkadaşlar kendini bilmez hale geliyor, taksine alınca da kendini riske atmış oluyorsun, korkuyorsun. Müşterilerin daha fazla güvende hissetmesi için, durak taksiler önem taşıyor, biz de semt olarak aile gibiyiz. Tabi biz insanlara güvenli, konforlu yolculuk sağlarız ama bu durumda taksicileri ne güvende tutar onu bilmiyorum.
‘’Korkumuz bağımlı insanlar’’
Rasim Durugan: İnsanlar zorunlu oldukları için işleri sebebiyle, hız açısından taksi tercih ediyor. Üç kişilik bir aileyi düşündüğümüzde, dolmuşa o kadar para vermek yerine kapı önünde inip, 10 lira daha fazla vermek mantıklı geliyor insanlara. Ankara içinde özellikle bu bölgede çok fazla bağımlı insan var, çok taksiye biniyorlar bizim korkumuz da onlar gerçekten. Bağımlı insanlar, madde kullandıktan sonra, paramızı ödemeden kaçtıklarında, bir şekilde sineye çekiyoruz. Daha önce bu tip bir insanla karşılaştım. Kızılay’da bağımlı arkadaşlar, madde kullanmışlar, paramı vermeden kaçıyorlardı. Ben de eski sporcuyum, gözüme kestirdim, peşinden koştum, yakalayıp, biraz tartakladım. Akşam saatleri ve merkezi bir yer olmasına rağmen, bir polis ya da bir güvenlik görevlisi, ‘’ne oluyor, ne yapıyorsun’’ demedi. Bildiğim kadarıyla kamera sistemi getirecekler taksilere ama bu ne kadar güvenliğimizi sağlar bilemiyorum.
