Sanırsınız ki; vatan haini!

Sanırsınız ki; ırz düşmanı!

Sanırsınız ki; toplu katliam yapmış!

Oysa tek suçu hakkını aramak, emeğinin karşılığını almak istemesiydi. Buna karşın saatlerce elektrik verdiler, dişlerini kerpetenle çektiler, yetmedi, böcek yedirdiler…

Yoğun gündemli bir hafta sonu geçirdik. 3 günlük tatil, bizim resmen en yoğun olduğumuz günlerden oldu. Malum hain ve alçak darbe girişiminin 8. yıl dönümüydü. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, ülke genelinde programlar vardı. Bu vesileyle tekrardan hain ve alçak darbe girişimini şiddetle kınıyor, darbe girişimine karşı direnip, vatan için canını feda eden aziz şehitlerimizi de, rahmet ve saygıyla anıyorum.

Bu kadar yoğun gündem arasında, önümüze bir haber düştü. Kan donduran, tüyleri ürperten ve ‘Bu kadar da olmaz’ olmaz dedirten cinsten.

Şimdi Antalya’da yaşandığı iddia edilen bir vahşeti size tüm çıplaklığıyla anlatacağım;

İnsan dediğimize utandığımız, iğrenç yaratıklar tarafından, bir gence uygulandığı iddia edilen ve tüyler ürperten, korku filmlerini aratmayan bir işkence… Aynı zamanda eziyet suçu işleniyor.

Ekran Resmi 2024 07 16 11.03.46-1

Hakkını arayan, emeğinin karşılığını isteyen gariban, zavallı bir gence, akıl almaz yöntemlerle işkence ediliyor.

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yaşayan Vedat Kurt isimli genç, babası vefat ettikten sonra, ailesine bakmak için 2020 yılında  çalışmak üzere Antalya’ya gidiyor. Burada ‘A. Usta’ denilen bir oto bakım atölyesinde işçi olarak çalışmaya başlıyor.

2 yıl boyunca çalıştığı işyerinden maaş alamıyor. Vedat Kurt parasını talep edince, işyerinin ortakları A.T., O.T., S.T. ve A.A. tarafından 3 gün boyunca korkunç işkencelere maruz kalıyor. Elleri ayakları bağlanıyor, aç-susuz bırakılıyor. Dişleri kerpetenle çekiliyor, elektrik veriliyor, sopayla öldüresiye dövülüyor. Yetmiyor, böcek yediriliyor. Tam bir korku filmi çekiliyor adeta..

Ekran Resmi 2024 07 16 11.03.56-1

Hayatının baharında 22 yaşında bir genç. Helal para kazanma ve ailesinin geçimini sağlama derdinde. 2 yıl boyunca akıttığı alın terinin karşılığını almak istiyor. Buna karşın onuruyla oynayıp, öldüresiye işkence ediyorlar.

Kanun tanımayan açgözlü insan demeye utandığımız iğrenç yaratık işyeri sahipleri tarafından, elleri, kolları ve ayakları bağlanan gence 3 gün boyunca çok ağır işkence edildikten sonra, bir de böcek yediriliyor. Vahşete bakar mısınız?

İşin en vahşet bölümü ise, işkence ve eziyet suçu işleyen bu yaratıkların, şikayetlere rağmen hala ellerini kollarını sallayarak gezmeleri. Yahu arkadaş bu nasıl bir dünyadır. Bu nasıl bir vurdumduymazlıktır. Yahu bu nasıl bir sahipsizlik, hukuksuzluktur.

İddialara göre; işkencenin sonucu izlerin iyileşmesi için de 3 ay zorla bir yerde tutulan Vedat Kurt, kaçarak karakola gitti. 4 kişi hakkında şikayetçi oldu. Ancak şuana kadar bir sonuç elde edemedi.

Ağır işkenceye maruz kalan Vedat Kurt, sosyal medya hesabından, ‘hak, adalet ve hukuk istiyorum’ çağrısında bulunuyor. Ve ekliyor; ‘’Bana yapılan bu işkence görüntüleri 4 kişinin HTS telefon kayıtlarından ve Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Bilirkişi raporundan çıkıyor. 4 kişiyi şikayet etmeme ve HTS kayıtlarında işkence görüntülerinin çıkmasına rağmen zanlılar hakkında herhangi bir cezai yaptırım uygulanmadı. Adalet çağrısında bulunuyorum’’

İşin korkunç olan kısmı, bana göre bu. Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda, aç ve susuz bırakma suçunu işleyenlerin cezası Anayasa’da bellidir.

Ghjk-1

Ben dün bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde, henüz zanlılarla ilgili bir soruşturma ve gözaltı gerçekleşmemişti.

Türkiye hukuk devletidir. Hukuk önünde herkes eşittir. Adalet ona buna göre tecelli etmez, etmemelidir. Suç işleyen kimse, Anayasa ve maddelerini kim ihlal ediyorsa hukuk önünde cezasını çekmelidir.

Bu zavallı gariban Vedat’a öldüresiye işkence eden, böcek yedirtenlere hukuk biran önce en ağır cezayı vermelidir.

Başta Adalet ve İçişleri Bakanları olmak üzere, tüm savcı ve emniyet birimleri gerekli hassasiyeti gösterip, toplum vicdanını rahatlatmalıdır.