85 milyon insanımızın kahrolup üzüldüğü ve dua ettiği, basının büyük bir ilgi gösterdiği, avukatların özellikle soruşturmada Diyarbakır barosunun müşteki taraf sıfatı ile duruşmaya katılması ve bu sıfatla dosyayı takip ettiği, gerçeğin açığa çıkması, adaletin sağlanması, adalet sistemi içerisinde çocukların haklarının korunması, maddi gerçeğin ortaya çıkması en önemlisi Türkiye’nin sahiplendiği Narin Davasında, 8 yaşındaki masum Narın kızımızın kaybolduğu ve sonrasında vahşice katledilmesinden dolayı ve sahipsiz olmadığını göstermek adına herkes seferber olmuştur. Avukat olarak bu dosyanın her duruşmasına katıldığımı belirtmek isterim. Farklı illerden beni arayıp ‘Narin’in failleri bulunacak mı? Narin’i kim öldürdü? Neden öldürdü? Bu soruların cevabını öğrenebilecek miyiz?’ Diye üzüntüsünü belirtip Narin için adaletin sağlanması gerektiğini dile getirenler oldu. Herkesin küçük kız Narin için adalet istiyordu

Kara gün 21 Ağustos

Olayı kısaca değinirsek Narin Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kayıp olmuştu. Narin kaybolduğu ve bulunması geciktiği süreçte, bulunacağına dair topluma umutsuzluk hakim olmuştu. 19 gün sonra yani 8 Eylül'de köyün hemen aşağısındaki derede cansız bedenine ulaşılmıştı. Bu kez de katil ya da katillerin bulunmayacağına dair umutsuzluk vardı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı. Tutuklanmalar oldu, bu kez de tutukluların arkasının güçlü olduğu ve bu dosyadan cezasızlık çıkacağı söylendi. Sanık Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edilmişti. Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım'da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık'a ertelenmişti. İlk duruşmanın ardından cumhuriyet savcısı, hazırladığı 14 sayfalık mütalaayı celse arasında mahkemeye sunmuştu. Mütalaada dört sanık hakkında ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmalarına yer verdi. Olayın aydınlatılmasında hiçbir sanığın yardımcı olmadığı ve sürekli çelişkili ifadeler vermelerinden dolayı cezada her hangi bir iyi hal indirim uygulanmadı.

Türkiye'yi sarsan Narin Güran cinayeti davasında karar

Mahkeme heyeti, 'iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'ın Türk Ceza Kanunu'nun 37/1, 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmalarına karar verdi. Nevzat Bahtiyar'a ise sadece "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.  Nevzat Bahtiyar için ceza infazında yarı oranında indirim yapıldığında 2 yıl 3 ay hapis cezası alır. 1 yıl denetim serbestlik çıkarırsak geriye hapis yatacak süre 1 yıl 3 ay yani 15 ay hapiste yatacak. Diyarbakır eski Baro Başkanı Nahit Eren ‘’ Mahkemeden tam da böyle bir karar mı bekliyorduk? Yalnız kararın Nevzat boyutuyla eksik kaldığı kanaatindeyim. Komisyonumuz, bu kararı Nevzat boyutuyla istinaf edecektir” şeklide ifadesi dosyada müşteki sıfatı bulunan Diyarbakır barosunun itirazda bulunacağını açıkladı.

İTİRAFLAR GELEBİLİR

Nevzat Bahtiyar’ın suçu işlemediği düşünülüyordu. Ancak bu Nevzat'ın büyük bir suçu olduğu gerçeğini de değiştirmiyor. Nevzat planlayarak ve tasarlayarak cesede dokunmuş, cesedi taşımış ve dereye götürüp 19 gün suyu altına bırakıp saklamış. Cesedin üzerine taşlar bırakmış. En başta aramalar başladığın da itiraf etseydi olay çok başka yerlere gider. Ceset çürümeden üzerinden deliller elde edebilecekti. Belki de katil veya katiller organize olamaz ve gerçekler çok daha net şekilde ve daha kısa sürede ortaya çıkardı. Güran ailesinin cinayet sonrasını iyi planladığı anlaşılıyor. Hem suskunluk kuralı işliyor. Hem de delillerin yok edilmesini iyi planlamış görünüyor. Avukat olarak duruşmaya takip ediyor sanıklar ve tanıklar öyle çok ketum çıkmaları, duruşmada kendilerinden emin halde bulunmaları, olayla ilgili iyi organize oldukları görünüyordu. 3 sanığa verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına sanıkların tepki vermemesi de insanı düşündürüyor tabi.

Ama mahkemenin 3 sanığa herhangi bir iyi hal indiriminin yapılmaması ve ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmalarına kararı sonrası önümüzdeki günlerde sanıkların ifade değişikliğine gideceğini, çözülme olabileceğini ve yeni göz altıların yaşanacağını düşünüyorum. Bu cezalar bir itiraf gelmezse şayet bozulmaz ve üst mahkemede de onaylanır.

HİÇ ÖĞRENEMEYECEĞİZ ! ACABA NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?

Narin davasında mahkemenin verdiği karar. Gerekçeli karar yani uzun karar ilerleyen günlerde yazılacak ve paylaşılacak. O zaman belki Narin kızımızın neden ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili daha net verilere ulaşabiliriz. Karar üst mahkemeye gidecek. Narin'in katilleri hesap verene kadar bu davayı kimsenin asla bırakmayacağı kanaatindeyim. Olayı sosyolojik olarak baktığımızda sanki katilin kim olacağını, kimlerin bu cinayette organize olduğunu öğrenebiliriz lakin Narin’in neden öldürüldüğünü hiç öğrenemeyeceğiz gibi.

Mahkemeye katılan ve olayı takip eden bir avukat olarak gerçekten yoğun mesai yürüten mahkeme heyetine, Diyarbakır barosuna, avukat meslektaşlarıma, kamuoyuna, tüm basın mensuplarına, UCİM derneğine… teşekkür etmek gerekir, ülke olarak böylesi acı olayları artık yaşamamayı, hiçbir adaletsizliğin ne yarına ne de kimsenin yanına ve yanlarına kalmaması temennisi ile.

Rahat uyu, nur içinde uyu küçük KIZ…

Mekânın cennet olsun.