Maalesef her eğitim ve öğretim yılının açılışında yaşanıyor. Değişmeyen, ortadan kalkmayan ve ‘utanç’ tablosu olarak karşımıza çıkan bir mevzu. Evet. Devlet okullarında yasal olmamakla birlikte ‘bağış’ adı altında istenen kayıt parasından bahsediyorum.

Malumunuz önümüzdeki hafta Pazartesi günü yeni eğitim ve öğretim yılı başlıyor. Veliler telaş içinde. Bir yandan çocuklarının okul kayıtları, diğer yandan giysi ve kırtasiye malzemelerinin temini. Ekonomik durum ortada. Alım gücünün sıfıra yaklaştığı bir dönemden geçiyoruz. Veliler çocuklarının giysi ve kırtasiye malzemelerinin temini için kara kara düşünürken bir de çocuklarının devlet okullarındaki kayıt işlemlerinde yasal zemini olmayan, deyim yerindeyse tam bir zulümle karşılaşıyorlar.  

Her yıl olduğu gibi bu yıl da alınmayacak denen kayıt parası yine gündemden düşmüyor. Devlet okullarında asla olmaması gereken ‘bağış’ adı altında ücret isteme mevzusu bu haftada ortaya çıktı.

İddialara göre 'bağış' adı altında velilerden istenilen kayıt ücretleri 60 bin TL'ye kadar çıktı. Geçmişte A4 kağıdı gibi kırtasiye malzemeleri istenirken, artık doğrudan nakit para talep edilmesi bir skandaldır ve asla kabul edilemez.

Türkiye son yıllarda eğitim meselesinde çığır açtı. Eğitimin iyileştirilmesi ve daha kaliteli olması sebebiyle önemli adımlar atıldı ancak görüyoruz ki maalesef eğitim camiası içerisinde bazı liyakatten uzak idareciler, bu adımların önünde ciddi bir set.

Eğitimin önemini tekrar tekrar yazmaya gerek yok ama bu önemi hala anlamayan bazı dik kafalar için hatırlatmakta fayda var.

Eğitim, hayatta karşılaşacağımız pek çok sorunu çözmemize, yeni şeyler öğrenmemize ve kariyerlerimizi ilerletmemize yardımcı olan önemli bir faktördür. Eğitim, bireysel ve toplumsal gelişimimizin temel taşıdır.

Yaşadığımız dünyada toplumların varlıklarını sürdürebilmeleri, kalkınmalarına ve bu kalkınma da ancak eğitimli insanla gerçekleşebileceğine göre; eğitim, toplumlar için bir ölüm-kalım davasından kurtuluşa açılan tek yoldur.

Eğitim sadece okumak ve yazmak değildir. Eğitim, kişinin bilgiyi kendisinin faydalanabilmesi ve kişisel gelişimine katkı sağlamak için kullanmasıdır.

Tarih boyunca insanoğlunun en önemli uğraşı eğitim olmuştur. Eğitim bir toplumun refah düzeyini belirleyen kilit bir anahtardır.

Eğitimsizlik ise, cehalete sebebiyet verir. Böylece toplumu batırır. Sefalete, açlığa, yoksulluğa, esarete ve bilgisizliğe yöneltir. Eğitimin anlam ve önemi bu şekilde ortaya çıkar.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da çocukların okula kazandırılması için ortaya konulan çabanın bizzat şahidiyim. Şimdi bir yandan kalkıp çocukları eğitime kazandırmak isteyeceksiniz, diğer yandan çocuğunu okula kayıt yaptırmaya gelen veliden ‘bağış’ adı altında nakit para isteyeceksiniz. Böyle bir anlayış olabilir mi? Bu asla kabul edilemez! 

Ülkemizde 12. sınıfa kadar zorunlu eğitim uygulanılıyor. Adrese dayalı bir eğitim sistemi var. Çocuğunu kayıt için okula götüren veliden ‘okulumuzun ihtiyaçları var’ diye 'bağış' yapması isteniliyor. Yahu adı üzerinde bağış. Veli isterse gönül rızasıyla verebilir ama verecek durumu yok ise zorla tahsil etmek bir eğitimciye yakışmaz.

Son birkaç gündür bazı şehirlerde ikamet eden velilerden telefon alıyorum. Arayanlar arasında bazı okullarda idarecilerin kayıt dışı olarak ciddi miktarlar istendiğini ileri süren veliler var. Onlara ilgili mercilere şikayet etmeleri gerektiğini ısrarla ifade ettim. Çünkü başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere İl Valilerinin bu konuda ciddi uyarıları var. Kesinlikle bağış yapma zorunluğunun olmadığı yönünde.

Bu uyarılara rağmen hala zorla 'bağış' isteyen okul idarecileri açıkça suç işliyor. Veliler haklarını bilmeliler ve para vermemeliler.

Konuyla ilgili dün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in önemli açıklamaları oldu. Bakan Tekin, okullarda kayıt ücreti, bağış, bunların hiçbirisinin yerinin olmadığını, okul idarecilerinin zorla bağış talebinde bulunma haklarının olmadığının üzerini çizdi.