Her yıl binlerce insan fidan oluyor. Bir o kadarı da sakat kalıyor. Bir bölümü hayatını tekerlekli sandalyede, bir bölümü de yatalak olarak sürdürüyor. Ve biz direksiyon koltuğuna geçince, bütün bu olumsuzlukları unutuyor, ihmal ve tedbirsizliğe pür sürat devam ediyoruz. Hakikaten yazık ediyoruz!
Maalesef kapkara bir Cumartesi geçirdik. İçimiz yandı, yüreğimiz alev alev ateş aldı. Dile kolay; hafta sonu sadece Gaziantep ve Mardin’de meydana gelen iki ayrı trafik kazasında 36 canı, trafik terörüne kurban verdik. Yüzlerce vatandaşımız da yaralı. Rahmet diliyor, yaralılara şifa ve ailelere sabır diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun.
* * * *
Her yıl trafik kazaları nedeniyle, yaklaşık 10 bin vatandaşımız hayatını kaybediyor. 250 binin üzerinde vatandaşımız ise, bu kazalarda yaralanıyor. Yapılan araştırmalar trafik kazalarının çok büyük bir bölümünün sürücü hatalarından, yüzde 2 ile 3’ünün ise, yaya kökenli sebeplerden kaynaklandığını gösteriyor.
* * * *
Gözler önüne serilen tablo, trafik kazalarının neredeyse tamamının insan kaynaklı olduğunu ispatlıyor. Peki bizler kazaları azaltmak için neler yapıyoruz? Trafik terörünü nasıl önleyebiliriz? Neler yapmalıyız?
* * * *
Her yıl binlerce kişinin ölmesine ve bir o kadarının da sakat kalmasına neden olan trafik kazalarını önleme konusunda bizlerde üzerimize düşen görevleri, layıkıyla yerine getirmek durumundayız.
* * * *
Araştırmalar ve rakamların da bize gösterdiği üzere, kazaların büyük çoğunluğu insan kaynaklı meydana geliyor. Trafik kazalarını önlemenin de bizlere bağlı olduğunu açıkça görebilmeliyiz artık. Yaya veya sürücü olarak trafikte sergileyeceğimiz davranışlar, birçok insanın ölümüne mal olabilirken, diğer yandan hayatlar kurtarabilir. Trafik terörünü önlemek ya da en aza indirmek için yapmamız gerekenleri mutlak suretle uygulamalıyız.
* * * *
İlk olarak, sürat tutkusu kesinlikle bir kenara bırakılmalı. Azami sürat sınırı aşılmamalı. Emniyet kemerimizi sadece sürücü koltuğundayken değil, önde veya arkada otururken de mutlaka takmalıyız. Önümüzde seyreden araçlarla aramızdaki takip mesafesini korumalıyız. Bu şekilde birden duran araçlara çarpma riskimiz minimum seviyelere düşecektir.
* * * *
Başta şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüs firmaları olmak üzere, özelikle şehirlerarası seyahatte saatlerce direksiyon başında kalınmamalı.
* * * *
Otobüs firmaları herkesten daha çok duyarlı, dikkatli ve hassas davranmalı. Bir defa en az 10 yıllık şoförlük tecrübesi olmayan kişi, kaptan koltuğuna oturtmamalı. Bu insanlara can teslim ediliyor. Can taşıdıklarının son derece bilinci ve sorumluluğunun farkında olmaları gerekir.
* * * *
Türkiye, ulaşım konusunda dünyanın en iyilerindendir. Otobanlar, duble yollar ve köprüler. Devasa yollar. Bugün 3 şeritli otobanlarda onlarca kişinin hayatını kaybettiği trafik kazalarının meydana gelmesi, açık söylüyorum dikkatsizlik, tedbirsizlik ve sorumsuzluk nedenlerindendir.
* * * *
Gaziantep’te meydana gelen kazanın tek sebebi, dikkatsizlik ve tedbirsizlik. Üç şeritli koca otobanda sağ şeritte kazanın olduğunu, koca kalabalığı, ambulans ve itfaiyeyi görmemek, aralarına dalmak ne demek? Bu kadar dikkatsizlik, tedbirsizlik olur mu?
* * * *
İster yeni, ister eski hiç fark etmez, şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan bütün firmaların şoför konusunda gerekli hassasiyeti göstermesi lazım. Onlarca can taşıyan kaptan koltuğuna oturan sürücünün tecrübeli olup olmadığına son derece dikkat edilmeli. Ayrıca otobüslerin de özelikle de, yürüyen aksamlarının sürekli denetlenmesi hayati önem arz etmektedir.
* * * *
Her kaza sonrası bu uyarıcı mevzular gündem olur. Ama her ne hikmetse çok geçmez, üç gün sonrası yine tedbirsizlik, dikkatsizlik ve sorumsuzluk alır başını gider. Ve biz haber sitemize her gün kaza haberi vermeye devam ederiz. Yeter artık. Bu trafik terörüne hep beraber ‘dur’ diyelim.