Çok uzun yıllar terör, şiddet, kan ve gözyaşıyla gündem oldu. Çatışma, bomba, molotof, kepenk kapatma, Hendek ve insan kaçırma gibi, bin bir olumsuzluklarla dolu negatif gelişmelerle, hep adından söz ettirdi.
* * * * *
Evet. Ülkemizin gerek tarih, gerekse de turizm açısından çok önemli bir potansiyele sahip olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, uzun yıllar terör ve şiddet olaylarıyla gündeme geldi. O bölgede var olan bütün zenginlikler ve güzellikler, hiç görünmedi. Hep üstü kapalı kaldı. Terör olayları nedeniyle, bırakın yabancı turistleri, İstanbul, İzmir ve Antalya’da yaşayan Doğulu vatandaşların bile, memleketlerine gidemediği dönemler yaşandı.
* * * * *
Bugün Allah'a hamdolsun, artık makus tarihin, değiştiğinden söz ediyoruz. 25 yıl önce hayal edilenlerin, bugün gerçeğe dönüştüğüne şahitlik ediyoruz.
* * * * *
En önemlisi, Doğu ve Güneydoğu şehirlerinde, bölgeler arası gelir farkı uçurumu tamamen ortadan kalkmış ve yıllarca tartışılan, sıkıntıya yol açan gelişmişlik farkı, tamamen ortadan kalkmıştır. Bölgenin ve illerin yıllarca üstü kapatılan güzellikleri, bir bir ortaya çıkarılmıştır.
* * * * *
Yıllardır terörle geri bırakılmış bu bölgedeki illerde, artık huzur ve güven ortamı tamamen tesis edilmiş durumda. Terör örgütleri tek bir eylem yapamaz duruma getirilmiş. Artık bölge halkı, elde edilen ve kazanılan güzelliklere de sahip çıkıyor. Huzura bırakın tek bir kurşunu, tek bir laf edilmesini bile istemiyor, karşı çıkıyor.
* * * * *
Bölgede, gerçekleşen hizmetler de şehirleri adeta birer yıldız haline getirmiş. Gençlik merkezleri, kültür merkezleri, bulvarlar, yeni yerleşim birimleri ve her alanda gerçekleşen devasa yenilikler.
* * * * *
Bölgede başta Diyarbakır olmak üzere, bütün şehirlerde artık insanlar, gecenin saat 3-4'ünde bile güvenlikle ilgili herhangi bir problem yaşamadan geziyorlar, eğleniyorlar. Gece-gündüz, sokak ve işlek caddelerde eğlence var. Tarihi ve kültürel mekanlar, yerli-yabancı turistlerle adeta dolup taşmış.. MAŞALLAH..
* * * * *
Güneydoğu’da, çok ama çok farklı bir tablo var. Kavurucu sıcaklığa rağmen, şehirlere turist akını var. Tarihi ve kültürel mekanlar, 40 derece sıcaklığa rağmen ziyaret ediliyor.
* * * * *
Doğu ve Güneydoğu'da, sadece yatırımlar, gelişmişlik ve güvenlik konusunda değil, bir zihniyet devriminin de gerçekleştiğini söylemek lazım. Özellikle bölge şehirlerinde görev yapan bürokratların, inanılmaz değiştiğini görüyoruz. Halka tepeden bakan, kapısı kapalı olan ve herkesi potansiyel suçlu gören bir zihniyetin tamamen silindiği, bölge halkının da artık devlette güvenin tam anlamıyla sağlandığı gerçekleşmiş.
* * * * *
Artık Güneydoğu’da, belediyelerden Kandil'e ne para, ne lojistik, ne gıda malzemesi dolu minibüsler gidiyor, ne de festivallerde, okul önlerinde kandırılan evlatlar gidiyor. Sadece bu bile yeter. Terör adına festival düzenliyorlardı, çocuklarımızı kandırıyorlardı. Anaları gözleri yaşlı bırakıp, yavrularının saçlarını okşayacakları dönemde alıp, terör örgütündeki pislik adamların tacizine maruz bırakıyorlardı.
* * * * *
Kayyum belediyeleri demişken, burada ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Tamam güzel hizmetlere imza atıyorlar, eyvallahta, ama bazıları inanılmaz yolsuzluk ve usulsüzlüklerle de gündeme geliyor. Biz de duyuyoruz, zaman zaman bu anlamda çok da şikayet ve bilgi geliyor. Belediyelerin yaptığı en ufak bir ihale bile, mercek altında tutulmalı, bu belediyelerde denetim mekanizması uygulanmalı. Kayyum olarak atanan, özellikle de Valiler, çalışma ekibini daha şeffaf, dürüst ve halka hesap verebilirlerden oluşturmalı.
* * * * *
Belediyelerde görev alan bir yöneticinin yanlış bir işlemi veya çıkar-menfaati, bütün güzelliklerin üstünü örtebiliyor. Buna fırsat verilmemeli. Doğu ve Güneydoğu’da oluşan bu tablonun, yaşanan güzelliklerin kalıcı olması, insanların böyle hep huzur içinde yaşaması dileğiyle…