ÖZEL HABER
Aybuke ULUSAN/Şehir planlama uzmanları ve inşaat mühendisleri, bina yapımına başlarken, risk tespitinin eksiksiz bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini aktardı.
Asrın felaketi olarak tanımlanan Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin oluşturduğu yıkım üzerine Yeni Journal’e konuşan uzmanlar, hayati önem taşıyan teknik konulara dikkat çekti.
Jeolojik unsurlar
Yapılacak binanın zemin kontrolünde, jeolojik unsurların göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret eden uzmanlar, “Yapılacak binanın zemin kontrolünde, jeolojik unsurlar göz önünde bulundurularak, mikro bölge incelemesi yapılmalıdır. Zemini sağlam olan bölgelerde, ana taşıyıcı kolonlardan ve kirişlerden örnek alınarak laboratuvar ortamında, basınç ve kalite ölçümleri alınmalı sonrasında, iyi atılmış bir temel üzerine bina yapımına başlanmalıdır. İnşaatta kullanılacak olan her malzemenin kalitesi, binanın dayanıklılığını ve ömrünü belirler. Örneğin kullanılacak olan demirler, öncesinde soyma işlemiyle denetlenmeli, paslanma yapıp yapmadığı kontrol edilmelidir. Demirlerde oluşacak paslanma, duvarı içten çürütebileceği gibi taşıyıcı kolonları zayıflatabilir. Aynı zamanda, su yalıtımı yapılmayan yapılarda, çürüme, hızlı yaşlanma, taşıyıcı kolonların çabuk korozyona uğraması ve depreme dayanıksız olmasına yol açar” şeklinde konuştu.
Raylı sistem
Türkiye’de raylı sistemin yaygın olmadığını açıklayan uzmanlar, şunları ifade etti: “Japonya’nın neredeyse tüm binalarda kullandığı raylı sistem, Mimar Sinan tarafından bulunmuş olmasına rağmen, Türkiye’de kullanımı yaygın değildir. Raylı sistem, inşaat maliyetini arttıracak olsa da, bina ömrünü uzatır ve yıkımı minimuma indirir. Riski arttıran bir diğer unsur ise, konut altı ticari dükkanlardır. Bina altlarına yapılan bu alanlar, kolonların dengesizliği ve yer açılması adına, bilinçsizce kesilmesiyle üst yapıtın yıkımına sebep olabiliyor. Genellikle birinci katlarda bulunan konsol uzunluğu/çıkma, 1 metrenin üstünde olduğunda, yapıda dengesizliğe yol açabiliyor. Şık görüntü dışında, herhangi bir zorunluluğu olmayan bu çıkmaların, hiç kullanılmaması mühendisler tarafından öneriliyor. Bitişik nizam, yıkılmayacak binayı bile yıkabiliyor. Yan yana yapılan binaların kolon kısımlarının aynı hizada olmaması, birbirlerine uyguladıkları basınç sebebiyle duvarlarda patlama yapabildiği gibi, çürük binanın yan yatması ve baskısıyla sağlam binanın yıkılmasına da sebep olabiliyor.”
6,5 milyon konut depreme dayanıksız
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na göre; Türkiye’de 22 milyon konuttan yaklaşık 6.5 milyonu depreme dayanıksız.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu’na göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlara, bina hasar tespiti için başvuru yapılabilir.
Binanın, kanundan yararlanabilmesi için ruhsat zorunluluğu var. Başvuru şahsi veya temsilci aracılığı ile yapılabilir. Bina hasar tespiti için, oy çokluğuna ihtiyaç yoktur. Mülk sahibi tapu ve kimlik fotokopisi ile başvurusunu gerçekleştirebilir.
Yapılardaki büyük hatalar
Yapı hatalarıyla ilgili çekilen bazı fotoğraflar, bilinçsizce felaketlere davet çıkarmanın gerçekliğini gözler önüne serdi.